İngiliz basınından özetler
İngiliz basınından özetler (30 Eylül 2010):
15 Yıl Önce Güncellendi
2010-09-30 09:02:00
Independent gazetesi, Avrupa'da on binlerce işçinin, hükümetlerin kemer sıkma gerekçesiyle uyguladığı kesintilere karşı düzenlediği eylemlerle ilgili bir değerlendirmeye yer veriyor.
Gazete, kıta çapında yapılan gösterileri 1968 Mayıs'ında Paris'te düzenlenen gösterilere benzemediği ve kendi kendini başarısızlığa götürdüğü görüşünü işliyor.
Kimi zaman çevik kuvvet polisleriyle çatışmalara girip, arabaların yakılmasına kadar olaylara rastlanan gösterilerin kesintilere karşı yeterli olmadığını savunan gazete, geçen Mayıs ayında Yunanistan'da protestocuların Parlamento'yu basma girişimlerinin dahi, Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu'nun kesintilerini uygulamasını engelleyemediğine dikkati çekiyor.
Independent yazarı Sean O'Grady'e göre, gösterilerin daha güçlü olduğu ülkeler, uluslararası yatırımcılar nezdinde güvenilmez görünebilir ve bunun da ülke ekonomisine zararları olur.
O'Grady, İngiltere'deki muhafazakâr ve liberal demokrat koalisyonun kesintilerini uygulamaya başlamasıyla birlikte şiddetli gösteri ve grevlerin bu ülkeye de yayılabileceği öngörüsünde de bulunuyor.
"Muhalefet lideri partisini sosyalist yapacak"
Daily Telegraph gazetesi, İngiltere'nin yeni muhalefet lideri Ed Miliband'in İşçi Partisi'ni tekrar sosyalizm yoluna koymak istediğini duyuruyor.
Miliband'in selefleri Tony Blair ve Gordon Brown, partinin 1980'lerdeki tutumundan çekinen seçmenleri ürkütmemek için "sosyalizm" sözcüğünü ancak nadiren kullanırlardı.
Ed Miliband ise BBC Radyo 5'teki mülakatında sosyalizmi, daha adil ve daha eşit bir toplum anlamında kullanıp, bu tarz bir sosyalizme parlamenter yolla ulaşılabileceğini söyledi.
İşçi Partisi lideri Miliband iktidara geldiğinde, yalnızca bankacılarla da sınırlı olmayacak şekilde yüksek maaş alanların daha yüksek vergi ödemelerini sağlayacak bir komisyon da kuracağını belirtiyor.
Miliband mülakat sırasında, Tanrıya inanmadığını ancak inananlara saygı duyduğunu da söyledi.
Daily Telegraph yazarı Benedict Brogan ise, muhafazakârların Ed Miliband'in 'kızıllığını' bir kenara bırakıp, başlattığı iyimserlik rüzgârıyla baş etmeleri gerektiğini belirtiyor.
Atatürk'ün yatına fuhuş baskını
Guardian gazetesi Türkiye'de Atatürk'ün de bir süre kullandığı Savarona adlı yatta fuhuş yapıldığı iddiaları üzerine sekiz kişinin tutuklanıp yata da el konulduğu haberine yer veriyor.
Baskında gözaltına alınan 18 yaşından küçük iki kız ile sekiz kadının sağlık kontrollerinden geçirildiğini de aktaran gazete, yatın Maliye Bakanlığı tarafından bir işadamına kiraya verildiğini de yazıyor.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada, yatın kira sözleşmesinin feshedilmesi için talimat verdiğine de yer veriliyor haberde.
Gazete Türkiye'de Atatürk'ün hatırasına hakaretin hapisle cezalandırılabildiğini ve CHP'li Mehmet Sevigen'in yatın müzeye çevrilmesini önerdiğini de aktarıyor.
Fransa'ya Romanların sınır dışı sorununu çözme mühleti
Guardian gazetesi, Avrupa Komisyonunun binin üzerinde Romanı sınır dışı etme politikası nedeniyle Fransa hakkında yasal işlem başlatma kararıyla ilgili bir habere yer veriyor.
Gazete, Fransa'nın Avrupa Birliği serbest dolaşım hakkını yasal güvence altına almazsa, yaptırımla karşı karşıya kalacağı konusunda uyarıldığını ve kararın arkasında, Avrupa Komisyonu'nun 27 üyesinin imzası olduğunu duyuruyor.
Guardian serbest dolaşım hakkını yasalarına işlemeyen başka bazı Avrupa devletleri olmasına rağmen bu konudaki eksikliği gidermesi için yalnızca Fransa'ya 15 Ekim'e kadar süre verildiğini de aktarıyor.
Gazete ayrıca, Adaletten sorumlu komisyon üyesi Viviane Reding'in, "Eğer Fransa, yasalarının herhangi bir etnik gruba karşı ayrımcılık uygulamadığını savunuyorsa, bunu kanıtlaması gerekir." dediğini de aktarıyor.
"Obama Hristiyanlığını kanıtlama zorunluluğu hissediyor"
Times gazetesi, her beş Amerikalıdan birinin Müslüman olduğunu zannettiği Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama'nın Hıristiyanlığını vurgulamak için harekete geçtiğini yazıyor.
Gazete'ye göre Obama New Mexico'da bir toplantı da "Neden Hıristiyansın?" sorusunu, oldukça ayrıntılı bir şekilde yanıtlamayı seçerek din konusundaki sessizliğini bozup düşüncelerini kamuoyu önünde açıklamak zorunda hissettiğini gösterdi.
Kendisinin tercihen Hıristiyan olduğunu söyleyen Obama, ailesinin düzenli olarak kiliseye gitmediğini ve Hıristiyanlık inancının hayatının geç dönemlerinde pekiştiğini de söyledi.
Obama'nın hangi dine mensup olduğu ile ilgili Amerikalılarda bulunan kafa karışıklığının nedeni, Amerikan başkanının Kenyalı Müslüman bir baba ve Kansas doğumlu Hıristiyan bir annenin çocuğu olması.
bbc
SON VİDEO HABER
Haber Ara