Davutoğlu BM’de başkanlık yaptı
Davutoğlu, BM Güvenlik Konseyi'nde terörizme karşı mücadelede güçlü ve tutarlı olunması gerektiğini belirterek, BM'nin bu kapsamda merkezi rolü bulunduğunu söyledi.
15 Yıl Önce Güncellendi
2010-09-28 02:06:00
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, BM Güvenlik Konseyinde 'terörizmle mücadele' konulu toplantıya başkanlık etti.
Toplantının başında bir konuşma yapan Davutoğlu, 11 Eylül terör saldırılarının ardından 10 yıl geçtiğini, bu saldırının ardından kabul edilen 1373 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararının terörle mücadele çalışmalarında bir kilometre taşı olduğunu belirtti. O zamandan beri atılan tüm olumlu adımlara rağmen terörizmin hala uluslararası barış ve güvenlik açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurgulayan Davutoğlu, dünyanın bazı bölgelerinde çeşitli terör gruplarının faaliyetlerinde artış görüldüğünü, bu yüzden de bu tehdide karşı her zaman kararlı davranılması gerektiğini vurguladı.
Dünyada hiçbir ülkenin terörizmden muaf olmadığını hatırlatan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, terörizme karşı hep beraber ve tam dayanışma içerisinde davranılması gerektiğine, bu kapsamda da terörizme karşı ortak bir tutum sergilenmesinde BM'den daha iyi bir yer bulunmadığına, BM Güvenlik Konseyi'nin de bu kapsamda terörle mücadelede baş rol oynaması gerektiğine dikkati çekti.
Bu toplantıyı son 10 yılda terörle mücadelede atılan adımların etkinliğini değerlendirmek ve ileriye dönük stratejiler geliştirmek için düzenlediklerini belirten Davutoğlu, toplantıda yapılacak görüş alış verişinin, uluslararası toplumun terörle mücadelesine yeniden enerji vermesini umduklarını söyledi. Davutoğlu konuşmasında, Türkiye'nin, BM Terörle Mücadele Komitesinin de başkanlığını yürüttüğünü anımsattı.
ABD, İngiltere ve Brezilya'nın yanı sıra Avusturya, Uganda, Nijerya ve Gabon'un yer aldığı 7 Güvenlik Konseyi üyesi ülkenin dışişleri bakanı ile 8 ülkenin de BM Daimi Temsilcisinin katıldığı toplantıda Davutoğlu son konuşmayı da Türkiye adına yaptı.
Türkiye'nin terörden uzun süredir zarar gördüğünü belirten Davutoğlu, 'Bu fırsattan istifade ederek dünyada terörizmin kurbanı olan ve zarar gören bütün insanlarla dayanışmamızı ifade etmek istiyor ve ailelerine baş sağlığı dilemek istiyoruz' dedi.
TERÖRİZME KARŞI MÜCADELEDE GÜÇLÜ VE TUTARLI OLUNMALIDIR
Terörle mücadelede uluslararası işbirliğinin son derece önemli olduğuna dikkati çeken Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, teröristlerin sınırları geçerek terörist faaliyetleri sürdürdüğünü, kendilerine sunulan her türlü teknoloji ve fırsattan yararlandığını hatırlattı ve 'Bu tehdide karşı mücadele de güçlü, tutarlı olmalıdır. BM'nin de bu kapsamda merkezi rolü vardır' dedi.
Bu kapsamda adaletin sağlanmasının son derece önemli olduğunu bildiren Davutoğlu, teröristlerin ceza görmeleri gerektiğini ve yasal sistemlerin bazı boşluklarından yararlanmalarının önlenmesi gerektiğini vurguladı. Teröristlere iltica hakkı verilmesinin, bu kişilerin suç işledikleri ülkelere geri gönderilmesini engellediğini vurgulayan Davutoğlu, hukukun üstünlüğünü sağlarken bu tür yasal boşlukların düzeltilmesinin son derece önemli olduğunu dile getirdi.
TERÖR ÖRGÜTLERİ, BAŞKA ADLAR ALTINDA TELEVİZYON KANALLARI İŞLETİYOR
Davutoğlu konuşmasında terör örgütlerinin bazılarının başka adlar altında televizyon kanalları işlettiği uyarısında bulunarak, ifade özgürlüğü hakkının terör örgütleri tarafından bu şekilde istismar edilmesinin ortak sorumluluk anlayışıyla önlenmesi gerektiğini bildirdi.
Terörle mücadelede 'siyasi kararlılığın bulunmamasının, tecrübe ve kaynak gibi kapasite eksikliğinin' son derece önemli bir sorun olduğunu vurgulayan Davutoğlu, Türkiye'nin 70'den fazla ülkeyle terörle mücadelede deneyimlerini paylaşmak ve kapasite yaratmak amacıyla güvenlik anlaşması imzaladığını da söyledi. Bakan aynı kapsamda BM'nin küresel olarak terörle mücadelede normları yaratan anahtar bir forum olduğunu ve ülkelere bu konuda yardım etmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin uluslararası alanda terörle mücadelede tüm çalışmalara kararlı destek verdiğini vurgulayan Davutoğlu, "BM üye devletlerinin ortak kararlılığı beni terörle mücadelede başarılı olunacağı ve terörizmin yenileceği konusunda iyimser kılıyor" diye konuştu.
BM Güvenlik Konseyi'ndeki 'terörizmle mücadele' toplantısını Bakan Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu ile kızı Meymune Topçu da izledi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun başkanlık yaptığı BM Güvenlik Konseyi'nin 'terörizmle mücadele' konulu toplantısının ardından Türkiye'nin hazırladığı ve Konsey'in terörizmle mücadelede kararlılığını vurgulayan bir başkanlık açıklaması da kabul edildi.
Davutoğlu'nun başkanlık yaptığı, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mu'nun iştirak ettiği Güvenlik Konseyi toplantısına katılan tüm ülkelerin temsilcileri, Türkiye'ye bu önemli toplantıyı düzenledikleri için teşekkür etti.
Başkanlık açıklamasında Konsey, uluslararası barış ve güvenliğin sağlanmasında Birleşmiş Milletler Şartı'ndan kaynaklanan asli sorumluluğunu teyit ederek 'Terörizmin uluslararası barış ve güvenliğe, insan haklarına, tüm üye devletlerin toplumsal ve ekonomik kalkınmasına ciddi bir tehdit oluşturmayı sürdürdüğünü, küresel istikrar ve refaha zarar verdiğini, bu tehdidin hoşgörüsüzlük ve aşırıcılık tarafından da motive edilen terörist eylemlerle dünyanın çeşitli bölgelerinde daha yaygın hale gelerek, artış gösterdiğini ve ve bu tehditle mücadele etme hususundaki kararlılığını' vurguladı.
Güvenlik Konseyi başkanlık açıklamasında, terörizmi tüm biçimleriyle ve ifade şekilleriyle kınayarak, hangi amaçla, nerede ve kim tarafından yapılmış olursa olsun tüm terörist eylemlerin suç teşkil ettiğini ve meşru görülemeyeceğini yineledi ve terörizmin hiçbir din, milliyet ve etnik grupla ilişkilendirilemeyeceğini ve ilişkilendirilmemesi gerektiğini belirtti.
Başkanlık açıklamasında şu hususlara dikkat çekildi:
'Güvenlik Konseyi, terörizmle mücadelede önemli başarılara ulaşıldığını kabul eder, ancak bu tehditle topyekun mücadelede bazı eksikliklerin olduğuna da dikkat çeker, tüm üye devletleri ve BM sistemini bu eksikliklerin üzerinde durmaları için teşvik eder ve terörizmle mücadelenin uluslararası gündemde öncelik olmaya devam etmesinin sağlanması gereğini vurgular.
Güvenlik Konseyi, başta 1373 (2001) ve 1624 (2005) sayılı kararlar olmak üzere, terörizmle ilgili tüm kararlarının, açıklamalarının ve diğer uygulanabilir uluslararası terörle mücadele belgelerinin önemini teyit eder, bunların tam olarak uygulanması gereğini vurgular ve bu bağlamda işbirliğinin artırılması çağrısında bulunur.
Güvenlik Konseyi, tüm üye devletlere, konuyla ilgili bölgesel sözleşmelere taraf olup olmadıklarına bakılmaksızın ivedi şekilde ilgili uluslararası sözleşmelere ve protokollere taraf olmalarına ve taraf oldukları belgelerden kaynaklanan yükümlülüklerini tam olarak uygulamalarına yönelik çağrısını yineler.
Güvenlik Konseyi, terörizmle sadece askeri güç,kolluk kuvveti önlemleri ve istihbarat harekatlarıyla başedilemeyeceğine dikkat çeker ve süregiden çatışmaların başarılı bir şekilde önlenmesi ve barışçıl biçimde çözümlenmesine yönelik çabaların güçlendirilmesi, terörizme ve şiddete yol açan radikalizme yönelebilecek kişilere uygun bir alternatif sunmak amacıyla, hukukun üstünlüğünün korunması, insan haklarının ve temel özgürlüklerin, iyi yönetişimin, hoşgörünün ve kapsayıcılığın geliştirilmesi dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak koşuluyla, terörizmin yayılmasına yol açan koşulların üzerinde durma gereğini vurgular.
Güvenlik Konseyi, bu bağlamda, kalkınma, barış ve güvenlik ve insan haklarının birbirleriyle bağlantılı ve birbirlerini güçlendirici olduklarına dikkat çeker, yoksulluğun ortadan kaldırılması ve sürdürülebilir ekonomik büyüme, kalkınma ve herkes için küresel refahın teşvik edilmesine yönelik uluslararası çabaları vurgular.
Güvenlik Konseyi, farklı dinlerin ve kültürlerin ayrımcı bir şekilde hedef alınmasının önlenmesi için uygarlıklar arasında diyaloğun artırılması ve anlayışın genişletilmesine yönelik sürmekte olan uluslararası gayretlerin kutuplaşmayı ve aşırıcılığı artıran güçlerle mücadeleye yardımcı olabileceğini ve terörizme karşı uluslararası mücadelenin güçlendirilmesine katkı yapacağını vurgular ve bu bağlamda Medeniyetler İttifakı ve diğer benzeri girişimlerin olumlu rolünü takdir eder.
Konsey, terörizm kurbanları ve aileleriyle güçlü dayanışmasını teyit eder, terörizm kurbanlarına yardımcı olmanın, onlara ve ailelerine kayıpları ve acıları konusunda destek sağlanmasının önemini vurgular, şiddet içeren ve aşırı ideolojilere karşı cesur bir şekilde seslerini duyurma dahil, terör kurbanları ve mağdurlarının oluşturdukları örgütlenmelerin terörle mücadelede oynadıkları önemli role dikkat çeker ve bu bağlamda, üye devletlerin ve Terörizmle Mücadele Uygulama Görev Gücü (CTITF) dahil BM sisteminin bu alandaki çabalarını ve faaliyetlerini memnuniyetle karşılar ve teşvik eder.
Güvenlik Konseyi, terör saldırılarının önlenmesi ve sona erdirilmesi için üye devletlere, başta ikili ve çok taraflı düzenlemeler ve anlaşmalar yoluyla, işbirliği ve dayanışmayı artırmalarına yönelik çağrısını yineler ve başta bölgesel ve alt-bölgesel mekanizmalar ile operasyonel düzeyde eş güdüm ve işbirliği yoluyla olmak üzere, üye devletleri bölgesel ve alt-bölgesel düzeyde işbirliğini güçlendirmeleri için teşvik eder.
Konsey, üye devletlerin, terörizmle mücadele amacıyla aldıkları önlemlerin, başta uluslararası insan hakları, mülteci ve insancıl hukuk olmak üzere, uluslararası hukuktan kaynaklanan tüm yükümlülüklere uymalarının sağlanması gerektiğini yineler, etkili terörizmle mücadele yöntemleri ile insan haklarına, temel özgürlüklere ve hukukun üstünlüğüne saygının tamamlayıcı, birbirlerini güçlendirici ve başarılı bir terörle mücadele çabasının temel bir parçası olduğunu vurgular, ve hukukun üstünlüğüne saygının terörizmle etkili şekilde mücadele etmek hususundaki önemini not eder.
TERÖRİSTLERE BARINAK SAĞLANMASI HALA ÖNEMLİ BİR KAYGI
Güvenlik Konseyi, teröristlere barınak sağlanmasının önemli bir kaygı olmaya devam ettiğini vurgular ve tüm üye devletlerin, terörist eylemlerin finansmanına, planlanmasına, hazırlanmasına ve gerçekleştirilmesine veya teröristlere barınak sağlanmasına destek veren, bunları kolaylaştıran veya bunların içinde yer alan veya yer alma teşebbüsünde bulunan veya teröristlere barınak sağlayan kişilerin, 'iade et veya yargıla' ilkesine dayanarak bulunmaları, onlara barınak sağlanmaması ve adalet önüne çıkartılmaları için terörizmle mücadelede tam olarak işbirliği yapmaları gerektiğini hatırlatır.
Güvenlik Konseyi, üye devletleri, başta uluslararası insan hakları, mülteci ve insancıl hukuk olmak üzere uluslararası hukuka uygun şekilde, terörizmle ilgili konularda başta suçluların iadesi ve karşılıklı adli yardımlaşma taleplerini hızlandırmaları, basitleştirmeleri ve bunlara öncelik vermeleri ile suçluların iadesi ve karşılıklı adli yardımlaşma alanındaki uluslararası ve bölgesel örnek uygulamaları hayata geçirmek olmak üzere, suçluların iadesi ve karşılıklı adli yardımlaşma ile ilgili adli ve cezai işbirliği alanında hükümler içeren etkili ve hukukun üstünlüğüne dayanan ulusal bir ceza sistemi geliştirmeleri ve sürdürmeleri için teşvik eder.
Güvenlik Konseyi, üye devletlere, uluslararası hukuka uygun şekilde, mülteci statüsünün terörist eylemleri gerçekleştirenler, organize edenler veya bunlara yardımcı olanlar tarafından suiistimal edilmemesini sağlamalarına dair yükümlülüklerini hatırlatır.
ETKİLİ SINIR KONTROLLERİ VE TERÖRİST EYLEMLERİN FİNANSMANLARININ ÖNLENMESİ
Güvenlik Konseyi, üye devletlere, diğer önlemlerin yanı sıra, etkili sınır kontrolleriyle terörist grupların hareket etmelerinin önlenmesine yönelik yükümlülüğünü hatırlatır ve bu çerçevede, teröristlerin ve terörist grupların kendi topraklarına girişlerinin ve kendi topraklarından çıkışlarının, teröristlere silah ve onlara destek sağlayabilecek finansman temininin önlenmesi amacıyla hızlı bir şekilde bilgi değişimi yapmaları ve ilgili makamlar arasında işbirliğini geliştirmeleri çağrısında bulunur.
Güvenlik Konseyi, üye devletlerin, uluslararası hukuka uygun şekilde, terörist gruplara eleman ve teröristlere silah temin edilmesinin önlenmesi dahil, terörist eylemlere müdahil olan veya bunlarla ilişkili bulunan kuruluş ve kişilere etkin veya edilgen biçimde herhangi bir destek sağlamaktan kaçınmalarına yönelik yükümlülüklerini yineler.
Konsey, üye devletlerin, 1540 (2004) sayılı karar uyarınca nükleer, kimyasal veya biyolojik silahlar ve bunların fırlatma araçlarını geliştirme, elde etme, üretme, bulundurma, taşıma, transfer etme veya kullanmaya çalışan devlet-dışı aktörlere her türlü desteğin sağlanmasından kaçınmaları şeklindeki yükümlülüklerini de yineler.
Güvenlik Konseyi, üye devletlerin, terörist eylemlerin finansmanının önlenmesi ve sona erdirilmesi ve doğrudan veya dolaylı herhangi bir şekilde terör eylemleri gerçekleştirmek için kullanmak niyetiyle veya bunun farkında olarak vatandaşları tarafından veya kendi topraklarında bilerek fon temin edilmesi veya toplanmasını cezalandırmaya yönelik yükümlülüklerini hatırlatır.
Güvenlik Konseyi, fon temin etmek ya da siyasi taviz elde etmek amacıyla, dünyanın bazı bölgelerinde özel bir siyasi çerçevede gerçekleştirilen kaçırma ve rehin alma olaylarında yaşanan artıştan duyduğu kaygıyı ifade eder.
Güvenlik Konseyi, terörist eylemlerin teşvikini en güçlü ifadelerle kınadığını ve başka terörist eylemleri teşvik edebilecek terörist eylemlerin meşrulaştırılması ve yüceltilmesi girişimlerini reddettiğini yineler ve üye devletlerin, terörist eylemleri teşvik edecek ve destekleyecek teknolojinin, iletişim araçlarının ve kaynakların teröristler tarafından kullanılmasını önlemek için işbirliği içinde hareket etmelerinin önemine dikkat çeker.
Güvenlik Konseyi, terörle mücadelede yaptırımların önemli bir araç olduğunu değerlendirir, yaptırımlar listelerine kişi ve kuruluşların ilave edilmeleri veya listelerden çıkarılmaları ve insancıl muafiyetler sağlanması konusunda adil ve açık usullerin var olmasının temini hususundaki kararlılığını sürdürür ve bu çerçevede, bir Ombudsman'ın atanması ve El Kaide ve Taliban'a yaptırımlar rejimindeki diğer usule ilişkin gelişmeler dahil 1822 (2008) ve 1904 (2009) sayılı kararların kabulünü hatırlatır.
ORGANİZE SUÇLARLA BAĞLANTI
Güvenlik Konseyi, birçok yerde terörizm ve sınır aşan organize suç, uyuşturucu, kara para aklama, silah kaçakçılığı arasında artmakta olan bağ konusundaki kaygısını yineler, uluslararası barış ve güvenliğe yönelik bu ciddi sorun ve tehditle küresel düzeydeki mücadelenin güçlendirilmesi için ulusal, alt-bölgesel, bölgesel ve uluslararası düzeylerdeki çabaların eş güdümünün artırılması ihtiyacını vurgular ve bu bağlamda ilgili BM birimlerini işbirliği halinde çalışmalarını sürdürmesi için teşvik eder.
Güvenlik Konseyi, terörizm tehdidi konusundaki bilincin artırılması ve bununla daha etkili biçimde başedilmesi için yerel toplumların, özel sektörün, sivil toplumun ve basın-yayının desteğinin önemine dikkat çeker.
Güvenlik Konseyi, BM birimlerinin ve diğer bağlı organlarının üye devletlere sağladığı teknik ve diğer terörle mücadele ile ilgili kapasite artırma alanındaki yardımlarından memnuniyet duyar ve Konsey'in terörle mücadele ile ilgili kararlarını uygulamada bazı üye devletlerin yeterli kapasiteye sahip olmadıklarına dikkat çeker ve terörist grupların ve diğer suç örgütlerinin bu tür kapasite yetersizliklerini kullanmaya çalışmalarından duyduğu kaygıyı not eder.
Güvenlik Konseyi, bu bağlamda, kararlarının etkin şekilde uygulanması için üye devletlerin yeteneklerinin artırılması amacıyla kapasite artırımının ve teknik yardımın önemini vurgular, Terörle Mücadele Komitesi ve onun İcra Direktörlüğü'nü (CTED), başta CTITF içinde ve tüm ikili ve çok taraflı teknik yardım sağlayıcılarla yakın bir işbirliği halinde, üye devletlerle, talepleri doğrultusunda teknik yardımı değerlendirme ve kolaylaştırma konusunda çalışmaya devam etmesini teşvik eder ve CTED'in her bir üye devletin ve bölgenin terörle mücadele ihtiyaçlarını ele alma odaklı bölgesel yaklaşımını memnuniyetle karşılar.
Güvenlik Konseyi, 1267 (1999), 1373 (2001) ve 1540 (2004) sayılı kararlar uyarınca kurulmuş olan terörizmle mücadele ile ilgili komiteler ve bunların uzman grupları arasında devam eden işbirliğinin artırılması ihtiyacını yineler, etkili işbirliği için bu komitelerin tüm üye devletlerle sürmekte olan etkileşim ve diyaloğunun önemini not eder, komitelerin şeffaf bir yaklaşım izlemeye devam etmelerini teşvik eder ve grupların aynı mekanda yer almaları için Genel Sekreter'in bir an önce gerekli düzenlemeleri yapmasını talep eden 1904 (2009) sayılı kararı hatırlatır.
Güvenlik Konseyi, BM sisteminin terörle mücadele çabalarında genel eş güdümün ve uyumun sağlanması ve ilgili Güvenlik Konseyi'ne bağlı organların kendi görev yönergeleri kapsamında CTITF'e ve çalışma gruplarına tam katılımını sağlamak amacıyla Genel Kurul'un 8 Eylül 2006 tarihinde Birleşmiş Milletler Küresel Terörizmle Mücadele Stratejisi'ni (A/60/288) kabul etmiş olmasına ve Genel Kurul'un 64/265 sayılı kararı uyarınca CTITF'in kurumsallaşmasına güçlü desteğini yineler ve Genel Kurul'un 64/297 sayılı kararı kabul etmiş olmasını memnuniyetle karşılar.
Güvenlik Konseyi, taslak Kapsamlı Uluslararası Terörizm Sözleşmesi müzakerelerini sonuçlandırmak için her türlü çabayı harcamaları konusunda üye devletleri teşvik eder.'
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara