Dolar

34,9500

Euro

36,7136

Altın

2.990,82

Bist

10.058,28

SPD liderinden garip çıkış

Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı Sigmar Gabriel, Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) merhum Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in anıldığı bir camiyi aşırı sağcı Neonazilere karşı korumaktan pişman olduğunu söyledi.

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-09-24 12:40:00

SPD  liderinden garip çıkış
Önceki gün parti genel merkezinde dar dairede kabul ettiği gazetecilere partisinin Berlin'de hafta sonu düzenlenecek olan olağanüstü kongrede tartışılacak olan uyum konsepti hakkında bilgi veren Gabriel, konuşmasının bir yerinde Alparslan Türkeş ile ilgili ilginç açıklamalarda bulundu. Gabriel'in "Ben bir Türk aşırı sağcısı anılsın diye mi Neonazilerin karşısında durarak bir camiyi savundu?." çıkışı dikkat çekti.

Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Eyalet seçimleri kapsamında yaklaşık yarım yıl önce bu eyalete düzenlediği gezilerde farklı camileri de ziyaret ederek Türk muhafazakâr kesimine de olumlu mesajlar gönderen SPD Genel Başkanı Gabriel, göçmenlere hakâretler savuran Alman Merkez Bankası eski yönetim kurulu üyesi ve Berlin Eyaleti eski maliye bakanı Thilo Sarazzin tarafından dile getirilen iddiaların konuşulduğu bir anda "Biliyor musunuz beni ne sinirlendiriyor?" ifadesini kullanarak şöyle devam etti: "KRV'ye gidiyorum. Bir caminin önünde bu camiyi istemeyen Neonazilere karşı duruyorum. Birkaç hafta sonra öğreniyorum ki, Türkeş bu camide anılmış. Ben bir camiyi bir Türk aşırı sağcısının anılması için Alman aşırı sağcılara karşı korumam. Demek ki birbirimizi yanlış anlıyoruz. Bence bu tür programların Almanya'da yeri yok. Bunları da açıkça konuşmalıyız." Gabriel ayrıca, Federal Anayasa tarafından sağlanan din özgürlüğü ilkesinin bu durumda istismar edildiğini de savunarak, "Türkeş'i anmak kabul edilemez." dedi.

"ŞERİATI BENİMSEYENİN YERİ BURASI DEĞİL"

CİHAN muhabirinin "Üyeler mi kaybediyorsunuz ki, bir mülakatta Sarazzin'i destekler çıkışta bulundunuz?" şeklindeki sorusundan oldukça rahatsız olan Gabriel, "Uyum alanındaki sorunlardan bahsedilmediği takdirde bazı kitlelerin aşırı sağa kayacaklarını" savundu. Başarılı uyumun yanı sıra paralel toplumlarda yaşayarak entegrasyonu reddedenlerin de olduğunu ileri süren Sigmar Gabriel, "Şeriatı Anayasa'dan daha önemli gören kesimler var. Bunlara dediğim şudur: O halde yanlış bir ülke seçtiniz. Kur'an'ın belli bir yorumuna ve şeriata göre yaşama hakkınız var, fakat bu ülkede değil." ifadelerini kullandı

Gabriel ayrıca, "Sarazzin'in kitabını satın alan 600 bin kişinin yanı sıra aynı kitabı satın almayan, fakat içinde doğru şeyler yazıldığına inanan bir o kadar kişinin de dikkate alınması gerektiğini" kaydederek, "Eğer bu kişilere 'uyumda sorunları görmüyoruz' intibaı verirsek bunları sağcı popülistlerin ellerine teslim ederiz." dedi. Göçmenleri savunmanın ancak 'uyum sağlamayı reddeden yüzde 15 veya yüzde 20'lik kesimin neden olduğu problemleri dile getirerek mümkün olacağını" ileri süren Gabriel, "Yüzde 85'lik bir kesim çok iyi entegre olduğu halde, bu kesimin neden yüzde 15'lik diğer kesim hakkında eleştiriler yapıldığında bundan rahatsızlık duyduğunu gerçekten anlamıyorum." ifadesi de gözlerden kaçmadı.

OYUNUN KURALLARINI HATIRLATTI

"Sizce başarılı uyum nasıl olur?" sorusu üzerine Gabriel, "Anayasanın ilk 20 maddesini benimseyerek yaşayan kişi başarılı uyum sağlamıştır." diyerek, bunlara örnek olarak ise "insan onur ve haysiyetinin korunması, kadın-erkek eşitliğini" gösterdi. Kimseden kültürünü, dilini, dinini bırakmasını istemediklerinin altını çizen Gabriel, "Uyum, toplumun oyun kurallarına riayet göstermektedir." ifadesini kullandı ve ekledi: "Bu kuralları sadece kabul etmek yetmez, benimseyerek yaşamak da gerekir. Bundan başka ise oyunun kurallarının çocuklara ve torunlara da öğretilmesi lazım."

CİHAN

Haber Ara