Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

ABD medyasında 'Filistin' çifte standartı!

Helen Thomas gibi efsanevi bir muhabir İsrail'le ilgili sözleri nedeniyle kovulurken, sahibi olduğu New Republic dergisinde Filistin ulusunu 'hayali' diye niteleyen Martin Peretz anlayış görüyor.

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-09-23 09:50:00

ABD medyasında 'Filistin' çifte standartı!
Matthew Dust*

Helen Thomas gibi efsanevi bir muhabir İsrail'le ilgili sözleri nedeniyle kovulurken, sahibi olduğu New Republic dergisinde Filistin ulusunu 'hayali' diye niteleyen Martin Peretz anlayış görüyor. ABD basınında Yahudilere karşı hoş görülmeyecek ifadeler Filistinlilere karşı sürekli kullanılıyor

Beyaz Saray muhabiri Helen Thomas Haziran'da, Yahudilere “Filistin’den defolup gidin” dediği için işten atıldı. Birçok insan Thomas’ın sözlerinden dolayı derin ve haklı bir kırgınlık yaşarken, efsanevi bir gazetecilik kariyeri için üzüntü verici bir sondu bu. Washington Post’tan Howard Kurtz ise ‘Thomas’ın tam tersini söyleseydi hâlâ işinin başında olacağını’ öne sürdü. Jeffrey Goldberg aynı fikirde değildi: “Bu sert tenkidi Filistinlilerin var olmadığı üzerine yapsanız, ana akım basında uzun süre kalacağınızı hiç sanmam.”

‘Özgürlükleri istismar edecekler’

Fakat son gelişmeler bize Goldberg’in hipotezini sınama imkânı veriyor. The New Republic dergisinin sahibi ve yayın yönetmeni olan Martin Peretz, blogunda Müslüman Amerikalıların ‘ABD Anayasası’nın tanıdığı ayrıcalıkları hak edip etmediği’ üzerine kafa yoruyor ve şöyle diyor: “Anayasanın sağladığı özgürlükleri istismar edeceklerine dair çok güçlü bir sezgi var içimde.” Bu sözleri çok eleştirilince Peretz geri adım attı. “O cümleleri ben yazdım, fakat buna inanmıyorum.”
Ancak aynı ölçüde incitici bir iddiayı tekrar ortaya atmayı da ihmal etmedi: “Müslümanların hayatı,
bilhassa Müslümanlar için ucuz. Bu bir olgunun ifadesi, bir değer yargısı değil.” Keza, Filistinlilerin ‘hayali bir halk’ olduğunu yazdığı için de özür dilemedi.

Peretz yıllardır Filistinlilerin tanımaya değer ulusal hak iddiaları bulunan gerçek bir halk olarak varlığını sürekli inkâr ediyor. Sözgelimi şunları yazıyor:

* “Filistin Araplarının ve beş savaşçı Arap ülkesinin 1948, 1967 ve 1973’te yenilmesi hayali bir halkı siyasi güce dönüştürdü. Bu siyasi güç gerçek bir halk veya ulus olacak olgunluğa sahip mi değil mi bilmiyoruz henüz. Ben zarımı ‘sahip değil’e atıyorum.”

* “Filistinlilere Filistin ulusu diyemeyiz.”

* “Bu insanların (Filistinliler) bir ‘ulus’ olduğuna ancak ‘Gazze’de kör gezerseniz [Aldous Huxley’nin ‘Gazze’deki Kör’ romanına atıfta bulunuyor], inanabilirsiniz.”

Peretz’in kariyeri, Goldberg’in deyimiyle, esasen ‘Filistinlilerin var olmadığına dair uzun bir eleştiri silsilesi’nden ibaret. Fakat Thomas herkesin önünde kınanırken ve Yahudilerin ulusal iddialarını tek bir kez inkâr ettiği için kapının önüne konurken, Peretz bu vahim yazılarına karşı hâlâ özel anlayış görüyor.
Bunun açıklaması ne olabilir? Muhakkak ki meselenin bir yanı para ve güçle alakalı. Önde gelen bir siyaset dergisinin yayın yönetmeni sıfatıyla Peretz bir dizi yazarla ilişkiler yürütüyor ve onlara çekler yazıyor. Bu yazarların çoğu ondan tekrar tekrar para almaktan memnun kalacaktır ve onun için yazmaya devam ettikçe ellerini tetikten uzak tutma eğiliminde olacaktır. Gerçekten de eski New Republic editörü Andrew Sullivan ve internet gazetesi Slate’ten Jack Shafer Peretz’i son yorumlarından dolayı eleştirdiler, fakat dergiye verdiği hizmetlerin aleni bağnazlıkla geçen yıllarını hafifletmesi gerektiğini savunmaktan da geri durmadılar. Bu noktadan bakıldığında, Helen Thomas’ın geçmişindeki çığır açıcı başarıların işinden olmasını engellememesi hayli ilginç.

Huckabee de hiç tepki çekmedi

Farkı açıklayan şey, bir yanda Yahudiler ve İsrail, diğer yanda Filistinlilerle ilgili var olan çifte standart. Yahudiler veya İsrail’e karşı asla hoşgörülmeyecek olan ifadeler, sürekli Filistinlilere karşı kullanılıyor ve hoşgörülüyor. Eski başkan adayı ve Fox News sunucusu Mike Huckabee’yi ele alalım. İki öğrenciye, ‘aslında Filistin diye bir şey yok’ derken kameraya yakalanmış, nüfus transferini savunarak, Filistinlilerin ‘başka yerde’ ülke bulmaya mecbur bırakılması gerektiğini söylemişti. Hayır, kopan gürültüyü duymamış değilsiniz. Öyle bir şey hiç olmadı.

Thomas’ı kınayan Jeffrey Goldberg, sözlerinin ‘kökünün Holokost inkârıyla aynı gülünç motivasyona dayandığını’ yazıyor: “Yahudileri kendi tarihlerinin hakikatinden yoksun bırakmak.” Bu tam da Peretz’in yıllardır Filistinlilere yapmaya çalıştığı şey, fakat Goldberg bugüne kadar benzer bir eleştiri yöneltmiş değil.

Pek çok gazeteci, bu iftiracılara karşı çifte standart uygulamak veya basitçe görmezden gelmekle, onlara fiilen suç ortaklığı yapmış oluyor.

*The Boston Globe / 22 Eylül 2010

Çeviri: Radikal
SON VİDEO HABER

İstanbul2da 4 katlı otelde yangın

Haber Ara