Gül Türkiye'deki gelişmeleri BM'de anlattı
BM Binyıl Kalkınma Hedefleri Zirvesi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 'Yoksulluğun giderilebilmesi için ekonomik büyümeye ihtiyaç var' dedi.
15 Yıl Önce Güncellendi
2010-09-21 01:14:00
Cumhurbaşkanı Gül, 65. dönem BM Genel Kurulu Genel Görüşmelerine katılmak için geldiği New York'ta 140'a yakın ülkenin devlet ve hükümet başkanlarının katıldığı ''BM Binyıl Kalkınma Hedefleri Zirvesi''nde katılımcılara hitap etti.
BM Genel Kurulu salonunda yaptığı konuşmada Gül, zirveye hitap etmekten büyük onur duyduğunu belirterek BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'a küresel kalkınma sorunlarına dikkat çekme yolunda gösterdiği özene teşekkür etmek istediğini, bu konudaki liderliğinin Binyıl Kalkınma Hedefleri'ne zamanında ulaşılması yönünde gerekli siyasi ivmeyi yarattığını söyledi.
''Binyıl Kalkınma Hedefleri, geçen 10 yıllık dönemde kalkınma yolunda güçlü bir çerçeve sağladı'' diye konuşan Gül, ekonomik, mali kriz ve iklim değişikliğinin ters etkilerini de içeren küresel sorunların, ''Binyıl Kalkınma Hedefleri''ni bugün daha da önemli hale getirdiğini belirtti.
Gül, ''2015 yılına 5 yıl kala, Binyıl Kalkınma Hedeflerine ulaşma yolunda verdiğimiz sözleri yeniden teyit etmeye ve bu hedeflere zamanında varmak için ortaklığımızı güçlendirmeye acilen ihtiyacımız var'' dedi.
''Binyıl Kalkınma Hedefleri''ne ulaşmada çabaların hükümet faaliyetleriyle sınırlandırılmaması gerektiğini kaydeden Gül, hükümet dışı örgütlerin ve özel sektörün de yeniden canlandırılmış bir kalkınma gündeminin etrafında toplanmaları gerektiğini söyledi.
Gül, her bir hedefe eşit önem vermeleri gerektiğini belirterek,''Binyıl Kalkınma Hedefleri''nin, tüm hedefler arasında sinerjilerin yaratılması amacıyla tek bir bütünsel paket olarak ele alınmasının çok önemli olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Gül, bu konuda çalışmalar yürütürken izlenmesi gereken ilkeleri de şöyle sıraladı:
''-Hedefimiz, yoksulluğun ve açlığın giderilmesi olmaya devam etmeli,
-Yoksul ve korunmasızların yararına stratejiler benimsemeliyiz,
-Tarım alanında yatırım, gıda güvenliğinin sağlanması açısından önemlidir,
-Cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesi konusunda ilerleme sağlamaya ihtiyacımız var,
-Eğitim ve sağlığa daha fazla vurgu yapılmalı,
-Daha güçlü siyasi bağlılık ve eylemle birlikte çevresel sürdürülebilirliğin takipçisi olmalıyız,
-Demokrasi, kalkınma ve güvenlik mefhumları arasındaki birbirini karşılıklı olarak güçlendiren ilişkilerin farkında olmalıyız.''
Gül, bu ilkelerin, yükselmekte olan bir ekonomi olarak Türkiye'nin kalkınma alanındaki kendi deneyimlerinden çıkarıldığını da vurguladı.
TÜRKİYE'DEKİ GELİŞMELER
Türkiye'nin ''Binyıl Kalkınma Hedefleri''ne iyi bir şekilde ulaşma yolunda olduğunu belirten Gül, Türkiye'nin bunları ''kendi ulusal kalkınma hedefleri'' olarak benimsediğini ve kendi kalkınma planlarının arasına kattığını vurguladı.
Türkiye'de bu yönde atılan adımlar hakkında bilgi veren Cumhurbaşkanı Gül, bu gelişmeleri şu şekilde sıraladı:
''-Türkiye'de toplumun daha az korunmasız kesimlerinin yaşam standartlarını iyileştirmek amacıyla son derece iddialı ve kapsamlı soysal refah programları benimsendi,
-Güçlü mali kaynaklarla desteklenmesi halinde bu tür politikaların son derece etkin ve sürdürülebilir olduğu ispatlandı,
-Türkiye'de annelere kız çocuklarını okula yazdırmaları için yapılan doğrudan ödemeler sayesinde ilkokullara yüzde 100 oranında kayıt yapılması konusunda doğru yönde ilerliyoruz,
-Ana ve çocuk sağlığı konusunda ücretsiz sağlık kontrolleri ve zorunlu aşı programları uygulayarak ciddi ilerleme sağladık,
-Yeni sosyal güvenlik sistemi getirilmesiyle vatandaşlarımız şimdi evrensel sağlık hizmetinden yararlanabiliyorlar,
-Mali açıdan kısıtlı olan öğrencilere eğitimin her seviyesinde geniş kapsamlı burs programları sağladık,
-HIV'le mücadelede her türlü önlemi aldık ve ihtiyacı olanların tedaviye erişimini sağladık,
-Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından 500 binden fazla yeni ev (toplu konut) yapıldı,
-Çevresel sürdürülebilirlik için kapsamlı önlemler ve önemli politikalar benimsendi.''
TÜRKİYE'NİN KATKILARI
Türkiye'nin ''Binyıl Kalkınma Hedefleri'' gündemine olan bağlılığı kapsamında geçen Haziran ayında İstanbul'da BM Kalkınma Programı ve BM Avrupa Ekonomik Komisyonu (UNECE) ile işbirliği içinde bölgesel bir gözden geçirme toplantısı düzenlediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, o toplantının sonuçlarının bugün başlayan BM Zirvesi için de önemli bilgiler sağladığını belirtti.
''Türkiye, kalkınma için küresel ortaklığa tam desteğini vermeye hazırdır. Kalkınma konuları bizim geniş dış politika gündemimizin son derece önemli bir bölümünü oluşturmaktadır'' diye konuşan Gül, bu kapsamda Türkiye'nin kalkınma konusunda güvenilir bir ortak olarak özellikle en az gelişmiş ülkelere odaklandığını, en az gelişmiş ülkelere verilen sözleri yerine getirmek için son yıllarda resmi kalkınma yardımını arttırdığını belirtti. Gül, ''Türk sivil toplum örgütlerinin de katkılarıyla bizim toplam kalkınma yardımımız yıllık 1,5 milyar doları geçmektedir'' diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül, 2007 yılında Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı iken ''BM-En Az Gelişmiş Ülkeler Bakanlar Toplantısı''na ev sahipliği yapmaktan büyük memnuniyet ve ayrıcalık duyduğunu ifade ederek, Türkiye'nin gelecek yıl da 4. En Az Gelişmiş Ülkeler BM Konferansına ev sahipliği yapacağını hatırlattı. Bu toplantının, en az gelişmiş ülkelerin zorluklarına çözüm bulmada güçlü siyasi ivme ve yeni ortaklıklar yaratmasını umut ettiklerini belirten Gül, bu kapsamda dünya liderlerinin desteğini görmeyi istediğini vurguladı.
Gül sözlerinin sonunda şunları kaydetti:
''Binyıl Kalkınma Hedeflerine ulaşmada ilerleme sağlamak için pek fazla zamanımız kalmasa da bu hedeflere erişmede gerekli irade ve kapasiteye sahibiz ama şimdi ve hızla hareket etmeliyiz. Burada bir kez daha ortak hedeflerimize ulaşmada çabalarımızı birleştirme sözü verelim, ama unutmayalım: Kalkınma için ortaklığımız ve dayanışmamız 2015 yılından sonra da devam etmelidir. Yeni ve güçlendirilmiş bir kalkınma gündemiyle devam etmeliyiz, bu bizim gelecek kuşaklara sözümüz olmalı.''
TOPLANTIDAN NOTLAR
Aralarında Fransız Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Perez'in de bulunduğu pekçok devlet ve hükümet liderinin katıldığı BM Binyıl Kalkınma Hedefleri Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün konuşmasını, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ertuğrul Apakan, Dışişleri Müsteşarı Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu, Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan ve diğer yetkililer ile Türkiye'den gelen köşe yazarları ve gazeteciler de dinledi.
Bu arada BM kampüsü çevresinde bugün başlayan BM Binyıl Kalkınma Zirvesi ve Perşembe günü başlayacak 65. Dönem BM Genel Kurulu genel görüşmeleri öncesinde çok yoğun güvenlik önlemleri alındı ve çok sayıda yol trafiğe kapatıldı.
YOKSULLUK VE AÇLIKLA MÜCADELE EDİLMELİ
Cumhurbaşkanı Gül, BM'de 65. dönem Genel Kurul genel görüşmeleri öncesinde bugün başlayan 'BM Binyıl Kalkınma Hedefleri Zirvesi'nin açılışına katılmasının ardından zirve kapsamında düzenlenen 'Yoksulluk, Açlık ve Cinsiyet Eşitliği Alanlarındaki Sorunlarla Mücadele' başlıklı yuvarlak masa toplantısına eşbaşkanlık yaptı.
Basına kapalı düzenlenen yuvarlak masa toplantısında konuşan Gül, 10 yıl önce Binyıl Kalkınma Hedefleri'nin kabul edildiğini hatırlatarak aşırı yoksulluk koşullarında yaşayan ve açlık çeken insanların sayısını 2015 yılına kadar yarıya düşürmek, kadınları her alanda güçlendirmek ve cinsiyet eşitsizliklerini ortadan kaldırmak konusunda ülkelerin anlaşmaya vardığını ve bu yönde kararlı olduklarını söyledi.
'Bugün bu yönde ileriye dönük dikkate değer adımların atıldığını görüyoruz' diye konuşan Gül, ancak yoksulluğun ortadan kaldırılması yönünde sağlanan ilerlemenin eşit olmadığını, ayrıca bu ilerlemenin küresel ekonomik ve mali krizin tehdidi altında olduğunu söyledi.
Açlık ve beslenme bozukluğunun yoksulluğun en kötü tezahürü olduğunu kaydeden Gül, 'Dünyada 1 milyardan fazla insan kronik açlık çekerken 2 milyar insan da beslenme yetersizliğinden sıkıntı çekiyor' diye konuştu.
Dünyada açlık çeken insanların sayısında geçen yıl özellikle Sahraaltı Afrika'da küresel gıda krizi nedeniyle önemli bir artışın yaşandığına dikkat çeken Gül, cinsiyet eşitsizliği sorununun devam ettiğini, kadın ve erkek arasında ekonomik ve sosyal hayata katılımda önemli bir fark olduğunu, kadınlar açısından iş fırsatları ve istihdam kalitesinin hala yetersiz olduğunu belirtti.
Abdullah Gül, yuvarlak masa toplantısında bazı sorulara yanıt aranması gerektiğini belirterek ele alınması gereken soruları şu şekilde sıraladı:
'Yoksulluğun asıl nedenleriyle nasıl ilgilenebiliriz?, Herkese yeterli, sağlıklı ve uygun fiyatta yemek nasıl sağlayabiliriz? Yoksul insanları özellikle de kadınları topluma yararlı üyeler olarak geri kazandırmak için ne gibi siyasi araçlar tasarlanabilir? Kadınlara yönelik eşitsizliği kaldırmak ve cinsel eşitliği sağlamak amacıyla hangi tür politikalara ihtiyacımız var? Sözlerimizi yerine getirebilmek için işbirliği seviyemizi nasıl güçlendirebiliriz?'
Gül,bu listedeki sorulara başka soruların da eklenebileceğini söyledi.
Yoksulluğun temel nedenlerinin karmaşık ve çok boyutlu olduğuna işaret eden Gül, hızlı nüfus artışı, düşük gelirli nesil, yüksek işsizlik oranları, sosyal güvensizlik ve eğitim eksikliğinin, yoksulluğun ana kaynakları olduğunu ifade etti.
Gül, yoksulluğun giderilmesi konusunda güvenilir bir siyasetin hangi unsurlardan oluşması gerektiğini şöyle sıraladı:
'-İlki ve en önemlisi, yoksulluğun giderilmesi için sürdürülebilir bir ekonomik büyümeye ihtiyaç vardır. Ancak bu şekilde, herkes için tam ve verimli istihdam ve uygun iş alanları yaratabiliriz.
-İkincisi, yoksulluğun giderilmesi konusu, ulusal siyasetlere ve eylemlere entegre edilmelidir. Bu yerel siyasetler de ayrıca Binyıl Kalkınma Hedefleri ile bağlanmalıdır.
-Üçüncüsü, bütüncül bir strateji, zenginliklerin ve gelirlerin daha eşit biçimde dağıtımına yönelik siyasetlerin hayata geçirilmesini gerekli kılar. Ekonomik büyüme ve sosyal sektörlerde yatırıma odaklanarak, yoksullar ve korunmasızların yararına stratejileri benimsemeye ihtiyacımız var.
-Dördüncüsü, yoksulların toprak, sermaye ve diğer üretim kaynaklarına erişimini geliştirmeyi amaçlayan spesifik programlar, temel öneme sahiptir.
-Son olarak, eğitim, insani kalkınma için bir zorunluluktur. Kaliteli ilk ve orta öğrenim ile mesleki eğitim, yoksulluğun giderilmesi için vazgeçilmez araçlardır'.
Cumhurbaşkanı Gül, kronik açlık konusunda da, insanların sıhhati ve huzurunun, gıdaların yeterli derecede üretimi ve dağıtımına büyük oranda bağlı olduğuna işaret ederek, her zaman için yeterli derecede gıdanın uygun fiyatlarla elde edilebilir halde olması gerektiğini vurguladı.
Kronik açlık çekenlere yeterli derecede gıdanın ulaştırılmasının, herkesin ortak sorumluluğu olması gerektiğinin altını çizen Gül, bu bağlamda tarım alanında yatırımın da, gıda güvenliğinin temini açısından önemli olduğunu ifade etti.
Gül, kadınların gücünün artırılmasının da sadece kendi içinde bir hedef olmakla kalmadığını, tüm kalkınma hedefleri açısından merkezi önemde olduğunu belirtti.
Kadınların hakettikleri konumlara gelmesine izin verilmeyen bir toplumda ekonomik ve sosyal kalkınmanın sürdürülebilir bir şekilde başarılamayacağını kaydeden Gül, 'Bugün, 2015 yılına kadar aşırı yoksulluk ve açlığın giderilmesi ve cinsiyet eşitliğinin sağlanması konusunda siyasi irademizi göstermeliyiz. Ancak, kalkınma konusundaki ortaklığımız ve dayanışmamız bu hedeflenen tarihin de ötesinde devam etmelidir" dedi.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara