'Keşke ülkem de Türkiye gibi olsa'
Bağımsız Türkiye Komisyonu Başkanı Nobel ödüllü Finlandiya eski Cumhurbaşkanı Ahtisaari, Türkiye’nin son 5 yılda AB yolunda attığı profesyonel adımları bütün dünyanın takdir ettiğini söyledi.
15 Yıl Önce Güncellendi
2010-09-19 12:29:00
Açık Toplum Vakfı ve British Council işbirliği ile Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecine destek vermek amacıyla kurulan, kamuoyunda ‘’Akil Adamlar’’ olarak da bilinen Komisyon 4 gün süren Türkiye turunu tamamladı. Komisyon’un görüşlerini açıkladığı , Finlandiya Eski Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari, İspanya Dışişleri Eski Bakanı Marcelino Oreja Agurre, Avusturya Dışişleri Bakanlıüı Eski Müsteşarı Albert Rohan, Hollanda Dış İşleri eski Bakanı ve Avrupa Komisyonu eski Üyesi hans van den Broek ve Açık toplum Vakfı Başkanı Can paker’in katıldığı toplantıda Türkiye’nin reforandum sürecinden Kürt meselesine, AB üyeliğinden ekonomik ilerleyişine kadar pek konuya değinildi.
HÜKÜMET PROFESYONEL ADIMLAR ATTI
Türkiye’nin 5 yılda katettiği mesafeden etkilenen Finlandiya Eski Cumhurbaşkanı Ahtisaari şunları söyledi: “Türkiye ile ilgili Eylül 2005’te bir rapor hazırlamıştık. Şimdi Türkiye’deki son duruma baktığımızda, özellikle AB konusunda Türk hükümetinin çok profesyonel adımlar attığını görüyoruz. Daha görüşmeye açılmamış fasıllar hakkında bile çalışmalarını neredeyse tamamlayan Türkiye, AB’ne tam üyelik konusunda çok önemli adımlar atıyor ve bu gücüyle de AB’yi tüm fasılları açmaya zorlayacak görünüyor.”
YENİ ANAYASA 2011’DEN SONRA
“Türkiye ekonomide de başarılı bir büyüme grafiği gösterdi. Keşke benim ülkemin ekonomisi de Türkiye’nin ki gibi olsa’ diyorum. Türkiye’nin hem referandumda sandıktan çıkan evet oyu, hem ekonomik iyileşmeleri, hem de bölgesel diplomasi rolü öyle gösteriyor ki, Türkiye’nin AB sürecinde de önünü açan ve ona hız veren bir dinamik olacak. Bu gelişmeler dünya arenasında da takdir görüyor biz de devamının gelmesini temenni ediyoruz. Ayrıca Türkiye’nin 2011 seçimlerinin ardından yeni anayasa görüşülecek. Bu da bize, Türkiye’nin gelecekte yeni anayasasına kavuşacağını çok net olarak gösteriyor.”
KÜRTLER ŞİDDET BİTSİN DİYOR
“Kürt meselesiyle ilgili olarak biz elbette ki ateşkes sürecinin uzatılmasından yanayız. Bu süreç hiçbir şart öne sürmeden uzatılmalı. Diyarbakır’da STK’lar ve siyasilerle yaptığımız görüşmelerde verdikleri ortak mesaj: ‘Şiddet olmasın, siyasi süreç ilerlesin ve bunun sonucunda da silahsızlanma süreci başlasın” oldu. Ben bu güne kadar çok daha sert dille konuşanlar gördüm ama Diyarbakır ziyaretimizde hiç kimse, bölünmek istediklerinden bahsetmedi. Ateşkes Türkiye için oldukça kritik bir önem taşıyor. Nobel ödülü aldığımda ‘Bu dünyada çözülemeyecek tek bir sorun yoktur’ dedim. Buna hala da inanıyorum”
Yüzde 58 reform İstiyor
Avusturya Dışişleri Bakanlığı Eski Müsteşarı Albert Rohan: “Referandum sonucunda çıkan yeni anayasa, Türkiye’yi AB’ye yaklaştırdı. Eğer Türk toplumu anayasa değişikliği paketine yüzde 58 oranında evet diyorsa, bu zaten Türk toplumunun reformlardan yana olduğunun bir göstergesi. Türkiye’ye ilk geldiğimizde Kürt kelimesi bir tabuydu. Bugün ise Kürt kimliği kabul ediliyor, Kültürlerine saygı gösteriliyor ve eğitimlerinde dillerini kullanmalarına yavaş yavaş ortam yaratılıyor. Ermeni konusunda da aynı şeyler geçerli. Süreç duraklamış olsa da konunun konuşulmaya başlamış olması bile önemli. 2005’de hazırladığımız raporlarda, Türkiye için yeni anayasa önerileri hazırlamıştık. Ama şimdi görüyoruz ki hükümet yeni anayasa konusunda gerçekten ciddi. Yeni anayasa paketini seçimden önce ilan edip, seçimden sonra da yürülüğe sokacak. 2005’te bu ilk çalışmalarımıla şimdiki Türkiye arasında çok büyük gelişmler var.”
Uluslarararası kurumlar devreye girmeli
İspanya Dışişleri Eski Bakanı Marcelino Oreja Agurre (Eski Bask valisi): “ Burada iki şeyi birbirinden ayırmak lazım. 1.Terörizm hiçbir şekilde kabul edilemez. 2. Belli kültürel, eğitim, dil haklarının kabul edilmesi gereklidir. Bunları kabul ettikten sonra, terörizme karşı demokrasilerde sorunlara ortak yol geliştirme imkanı vardır. Biz buraya tavsiye vermek için gelmedik, insanları dinlemek için geldik ama ateşkesin Türkiye’de gerekli olduğu bir gerçek. Sürekli bir ateşkes sağlamak için, uluslararası ülkeler, kurumlar, yetkililer tarafından denetlenen karşılıklı bir ateşkes süreci başlatılabilir.”
Reformlar Avrupa’nın bakışını değiştirdi
Hollanda Dış işleri eski Bakanı ve Avrupa Komisyonu eski Üyesi hans van den Broek: Türkiye’nin şu an bölgedeki etkisi ve Orta Doğu’da istikrara katkıda bulunma çabası Avrupa Birliği için de çok önemli adımlar. Türkiye’deki yeni reform hareketleriyle birlikte bu durum AB üyesi ülkelerinin, ülkeye daha da olumlu bakmasını sağlıyor. Tüm bu olumlu gelişmelere rağmen, Türkiye’nin AB üyeliği konusunda önündeki en önemli engel ise, Kıbrıs sorunu. Öyle görünüyor ki, eğer Kıbrıs sorunu çözülmzse, Türkiye ömür boyu AB’ye aday ülke olarak kalacak.
Bağımsız Türkiye Komisyonu Başkanı Nobel ödüllü Finlandiya Eski Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari, referandumda yüzde 58 oranında ‘evet’ diyen Türkiye’nin AB konusunda profesyonel adımlar attığını söyledi. İlk raporlarını 5 yıl önce yayınlayan Ahtisaari, son 5 yılda AB üyeliği reformlarının yanısıra ekonomide de başarılı bir büyüme grafiği çizen Türkiye’nin durumunu “Keşke benim ülkemin ekonomisi de Türkiye’nin ki gibi olsa’ sözleriyle açıkladı.
Açık Toplum Vakfı ve British Council işbirliği ile Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecine destek vermek amacıyla kurulan, kamuoyunda ‘’Akil Adamlar’’ olarak da bilinen Komisyon 4 gün süren Türkiye turunu tamamladı. Komisyon’un görüşlerini açıkladığı , Finlandiya Eski Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari, İspanya Dışişleri Eski Bakanı Marcelino Oreja Agurre, Avusturya Dışişleri Bakanlıüı Eski Müsteşarı Albert Rohan, Hollanda Dış İşleri eski Bakanı ve Avrupa Komisyonu eski Üyesi hans van den Broek ve Açık toplum Vakfı Başkanı Can paker’in katıldığı toplantıda Türkiye’nin reforandum sürecinden Kürt meselesine, AB üyeliğinden ekonomik ilerleyişine kadar pek konuya değinildi.Star
SON VİDEO HABER
Haber Ara