Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Kapalı kapılar ardında çalışmalar var!

Lübnan'da 8 Mart ve 14 Mart cephesi arasında patlak veren siyasi savaşın ana maddesini ‘yalancı şahitler" dosyası oluşturuyor.

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-09-19 20:09:00

Kapalı kapılar ardında çalışmalar var!
Bu dosya etrafında tırmanan gerginlik Özel Uluslararası Mahkeme’nin Eski Başbakan Refik El-Hariri suikastıyla ilgili kararının gündeme gelmesiyle başladı. Karar Hizbullah üyelerini suikasta karışmakla suçluyor.

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah 22 Temmuz 2010 tarihinde düzenlediği basın toplantısında Başbakan Saad Hariri’nin ifadelerinden alıntılar yaparak meseleyi ele aldı ve bunun ‘mahkeme yoluyla Direniş’i hedef alan bir proje’ olduğunun altını çizdi.

Nasrallah dosyanın yeniden açılmasını ve Uluslararası soruşturma Komisyonu’na mahkemenin kurulması için ifade veren ve dört emniyet amirinin tutuklanmasına sebep olan bu tanıkların sorgulanmasını talep etti.

14 Mart: Yalancı Şahitler Meselesi, Soruşturma’da yanıltmayı Hedefliyor

Ancak mahkeme yapısındaki değişikliklerden sonra emniyet amirlerinin masum olduğuna karar vererek onları serbest bıraktı ve Lübnan Başbakanı Saad Hariri geçtiğimiz 6 Eylül tarihinde Eş-Şark’u-l Awsat’la yaptığı röportajda yalancı şahitlerin soruşturmayı yanılttığını itiraf etti.

İktidardaki Müstakbel Partisi üyesi Halit Dahir El-Cezire’ye yaptığı açıklamada “onlar yalancı şahit olup olmadıklarını bilmiyorlardı. Bu ancak kararın açıklanmasından sonra ortaya çıktı. Bunlar muhalefetin uluslar arası mahkemeye darbe vurarak işin içinden sıyrılmak için onları yalancı şahit gösterme çabalarıdır.” dedi.

Dahir şöyle devam etti. “yalancı şahitler konusunu aşıp sisteme zarar vermeye ve istikrara darbe vurmaya kadar götüren tüyler ürpertici bir hücum kurumlarımıza kadar saldırmaya başladı. Pek çok meselede tırmanan gerilim, rejimi devirmek, hükümet değişikliği ve mezhep çatışmalarına sebep olma çabalarından başka bir şeyle açıklanamaz.”

Dahir: “mahkemenin yalnızca bu dört şahidin açıklamalarına dayanacağını kim söyledi? Onların dışında 250’den fazla şahit mevcut.” şeklinde konuştu.

Mahkeme kararının beklenmesi tavsiyesinde bulunan Dahir “ deliller ve kanıtlar ortaya konulduğunda kimse itiraz etmeye cesaret edemeyecek. Eğer delil ve kanıt olmadan suçlama varsa bu da karışıklık çıkarma çabası olarak kabul edilecektir” dedi.

8 Mart Cephesi'nden Yanıt

Hizbullah’ın Lübnan Meclisi’ndeki Direniş’e Vefa Grubu Üyesi Milletvekili Ali Feyyad ise “bazılarının ortada yalancı şahit olmadığına dair sözleri ve onlara hesap sorulmasına mani olmak için yasal çıkış yolları aramaları mahkemenin kararıyla gerçeklerin örtüşüp örtüşmediği konusunda kafalarda soru işareti uyandıran şüpheli bir tavırdır” dedi.

Feyyad el- Cezire’yle verdiği demecinde “yalancı şahitler üç yılı aşkın bir zamandır soruşturmayı yanıltmış, Suriye ve Lübnan ilişkilerini zarara uğratmış, Lübnan’ın istikrarını tehdit etmiş ve ülkeyi bir kargaşa ve kaos ortamına sürüklemiştir” diyerek dosyanın incelenmesi ve arkasında kimlerin bulunduğunun tespit edilmesinin gerçeğin ortaya çıkmasına yardımcı olacağını belirtti.

Feyyad “Başbakan’ın yalancı şahitlerle ilgili yaptığı açıklamaları güzel fakat yeterli değil. Çünkü bu meselenin siyasi bir mesele olmaktan çıkarılıp yargıya bırakılması gerekmektedir ki böylece mesele tabi sürecine girmiş olsun” dedi ve ekledi “ burada biri yalancı şahitlerin varlığını kabul eden diğeri de reddeden iki farklı tutumla karşılaşmak kabul edilebilir bir durum değildir.”

Lübnan Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanı ve Siyaset Bilimi Profesörü Kamil Habib, El-Cezire’ye yaptığı açıklamada “Başkan Hariri etrafındaki güçleri reddetmek bu güçlerin varlığını itiraf etmektir. Şöyle ki, burada yalancı şahitler üreten ve bir taraftan da Başkan Hariri’nin kanının hesabını soran birileri var ve onlar iktidar koltuklarını kaybetme korkusu yaşıyorlar” dedi.

Habib “sabit olduğu üzere Uluslararası Soruşturma Komisyonu kararlarını yalancı şahitlerin ifadelerine dayanarak vermiştir. Bu demek oluyor ki Uluslar arası Soruşturma Komisyonu, Uluslar arası Mahkeme tarafından kabul edilecek raporunu hazırlarken somut delillere dayanmamaktadır” dedi.

isra haber

Haber Ara