Bayramın düşündürdükleri
İslam dünyası, Türkiye ve Türkî cumhuriyetlerden ibaret değildir. Dolayısıyla ümmetin ortak değeri ancak ortak dille ve vazgeçilmez nasslarla ikame edilebilir.
15 Yıl Önce Güncellendi
2010-09-15 15:22:00
Her sene, ramazanın 29 gün mü 30 gün mü olacağının, tespiti, tedirginliğini ve telaşı yaşanır.
Bu sene bir sürpriz oldu, Türkiye teamüllerin aksine bir gün önce bayram yaptı. İlan etti diyemiyorum, çünkü takvime bakarak oruç tutuyor ve takvime bakarak bayram ediyor.
Kim haklı kim haksız bunu tartışma konusu yapmanın faydası yok. En azından şimdilik yok, bir sene daha bu konu gündeme gelmeyecek.
Bu bayram ilanına, Türkiye’nin soyunduğu misyon açısından bakılacak olursa; çıkarılması gereken dersler vardır.
Rol model olmaya aday ve kendini o modele göre hazırlamaya çalışan bir ülkenin bu tür hususlara çok dikkat etme zorunluluğu vardır.
Görüldü ki Türkiye, Balkanlardaki Türklere ve Kafkaslardaki bazı gruplara etki edebiliyor.
Mesela, Yunanistan’da, Türkler Türkiye ile bayram ettiler, Araplar ve Müslüman Yunanlar diğer İslam ülkeleriyle bayram ettiler.
Türkiye şunu iyi bilmelidir; sadece maddi güç tek başına belirleyici olamıyor.
Türk-İslam anlayışı da diğer Müslümanları tatmin edemiyor, dinin sahibi Allah’tır ve Allah, bu dini tüm insanlığa göndermiştir. Bunu Türk-Arap-Kürt- İngiliz- Rus İslam anlayışı vs. diye ayırıma tabi tutmak ve bunun üzerine inanış ve yaşayışı bina etmek doğru bir hareket değildir. Ümmetin geneli yanlışta birleşmez. Bölücülük vesilesi olur.
Bu bayram vesilesiyle gördük ki, yanlış, güçlüler tarafından da dile getirilse yine yanlıştır ve ümmet bunu bilir.
Türkiye bundan ders çıkarmalı ve dinin nasslarıyla oynanamamalıdır. Dinin nasslarıyla oynarsa bazı zinde güçleri- ABD-AB… razı edebilir ama ümmeti asla ikna edemez.
Bugünden tezi yok, Türkiye İslamî nasslarla oynamayı ve Türk –İslam gibi ne olduğu belirsiz bu anlayıştan vazgeçmelidir.
Bir diğer husus dinin dili olan alfabeyi Arapçayı, Osmanlıcayı okullarda mecburi ders olarak koymalıdır.
İslam dünyası ancak İslam harfleriyle anlaşabilir.
İslam dünyası, Türkiye ve Türkî cumhuriyetlerden ibaret değildir. Dolayısıyla ümmetin ortak değeri ancak ortak dille ve vazgeçilmez nasslarla ikame edilebilir.
Türkiye bu hususta elini çabuk tutmazsa elde ettiği imtiyazları başak İslam ülkelerine kaptırır. Mesela Mısır’a.
*Yayıncı-Yazar.
SON VİDEO HABER
Haber Ara