ABD basını: "Erdoğan'ın konumu eşsiz..."
Anayasa değişikliğiyle ilgili halk oylamasının sonuçlarına ilişkin değerlendirmeler, bugün de ABD basınında yer buldu.
15 Yıl Önce Güncellendi
2010-09-14 12:54:00
CNN'in internet sitesinde Simon Hooper imzalı analizde, referandumun, Başbakan Erdoğan'a "güçlü zafer" getirdiği ancak politikacılar ve analistlere göre, sonuçların, Türk toplumundaki "katı bölünmeyi" de ortaya çıkardığı ifade edildi.
Analizde, "referandumla kazanılan bu son zaferin, 2002 yılından bu yana iktidarda olan Erdoğan ve AK Parti'nin gelecek yılki parlamento seçimlerinde durdurulmasını zorlaştıracağı izlenimi uyandırdığı" belirtildi.
Görüşü sorulan İstanbul merkezli gazeteci Andrew Finkel, Başbakan Erdoğan'ın Türk halkı üzerindeki kişisel popülaritesinin, partisinin başarısında kilit faktör olarak kalmaya devam ettiğini belirterek, "Erdoğansız AK Parti, bulunduğu noktada olamazdı" dedi ve Başbakan Erdoğan'ın, seçmenleriyle nasıl konuşması gerektiğini bildiğini kaydetti.
Analizde, TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi ve AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Çankırı Milletvekili Suat Kınıklıoğlu da, Başbakan Erdoğan'nın referandum kampanyasının son ayında yaklaşık 40 ili dolaştığını belirterek, Erdoğan'ı, "kararlı bir mücadeleci" olarak tanımladı ve enerjisini işinden aldığını ifade etti.
"Dünyada çok iyi bir etki yapabilek konumda..."
Los Angeles Times gazetesinde yer alan makalede de "Başbakan Erdoğan'ın iki dönemdir süren iktidarında demokrasiden vazgeçmediği, referandumdan sonra zafer kazanmış edasında olmadığı" kaydedildi.
Analizde, Erdoğan'ın, AB sürecine devam etmeyi, İran ile ABD arasında kolaylaştırıcılığı sağlamayı ve İsrail'in Gazze'ye giden gemilere saldırısı sonrasında artan gerginliğe rağmen İsrail ile ilişkilere devam etmeyi istediğini ifade ettiği hatırlatılarak, "Erdoğan, söylediklerini kastediyorsa, güzel olmaz mı? Çünkü, o, dünyada, çok iyi etki yapabilecek eşsiz bir konuma sahip" ifadesi kullanıldı.
"Ülkenin liderine güvenin de oylanmasıydı"
Washington Post gazetesinde, Gül Tüysüz imzalı haberde de referandumun, "Anayasa değişiklikliğine karar verilmesi kadar, ülkenin liderine güvenin oylaması olarak da değerlendirilebileceği" belirtildi.
Halk oylamasında alınan sonucun, gelecek yılki seçimlere hazırlanmada, AK Parti'nin "güç tazelemesini" sağladığı yorumunda bulunuldu. Haberde, halkın geniş bir kesiminin, anayasa değişikliği paketinin içeriğinin farkında olmadığı da ileri sürüldü.
İngiliz basını ne diyor?
İngiliz gazeteleri de, önceki gün Türkiye'de yapılan anayasa değişikliğine ilişkin halk oylamasının ardından, yorum ve haberlere bugün de geniş yer vermeye devam ediyor.
Guardian gazetesi "Türkiye'nin sessiz devrimi" başlıklı başyazısında, "Demokratik standartlarıyla ve ekonomi yönetimiyle Türkiye Avrupa'ya yaklaşıyor, bu alkışlanmalı" yorumunu yaptı.
Anayasa değişikliğinin, insan haklarını dikkate alan bir gündeme sahip olduğu ancak muhaliflerin, gerçek amacın yargı üzerindeki kontrolü artırmak olduğu görüşünü savunduğu belirtildi.
Erdoğan ve hükümetini, icraatları ile değerlendirmek gerektiğine işaret eden gazetede, şu ifadeler yer aldı:
"Geçmişi baskı ve askeri darbelerle dolu bir ülkede sessiz bir devrim yapılıyor. Üstelik bu devrim kansız ve demokratik bir şekilde yapılıyor. İktidarın, 1960'tan beri dört hükümeti deviren generaller ve yargıçların elinde toplandığı sistem demokratik bir uzlaşı ile değiştiriliyor."
Türkiye'nin dış politikasına da değinilen yazıda, "dış politikanın, AB sonsuza kadar kapıda bekletse bile, büyük mesafe katettiği" belirtildi. Rusya ve İran gibi "geleneksel rakiplerin" Türkiye'nin uzlaştırıcı rolünden övgüyle bahsettiği kaydedilerek, şöyle denildi:
"Ayrıca Türkiye Mavi Marmara olayının ardından, bir yandan Gazze'de hapsolmuş Filistinlilerin davasına destek olurken bir yandan da İsrail ile ilişkilerini sürdürmesini bildi. Türkiye attığı her adımla, hem demokratik standartları ve ekonomi yönetimiyle Avrupa'ya yaklaşıyor, hem de Ortadoğu'daki bağlarını güçlendiriyor. Bu alkışlanmalı."
Times gazetesi de başyazısında konuya değinerek, Türkiye'nin bu hafta daha güçlü bir demokrasi olma yönünde önemli bir adım attığını, AB'nin değişiklikleri memnuniyetle karşıladığı açıklamasının yerinde olduğunu ancak Brüksel'in daha fazlasını yapabileceğini yazdı.
Gazete, Brüksel'in, "Türkiye'ye üyelik şansını şüpheye yer bırakmayacak bir şekilde sunarak, bu kutuplaşmış ülkenin Doğu'ya olduğu kadar Batı'ya doğru da yürümesini de cesaretlendirebileceğini" kaydetti.
Haber Ara