Diyanet boykotçulara ne dedi?

Vakit Gazetesinin haberine göre Diyanet İşleri Başkanlığı, bilgi edinme kanunundan yararlanarak referanduma katılıp-katılmama konusunda sorular soran vatandaşlara cevap veriyor. Diyanet’e, bilgi edinme kanunundan yararlanarak 4 Ağustos tarihinde başvuran bir vatandaş, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’na şu şekilde bir soru soruyor:

“Hak arama, adil yargılanma, serbest örgütlenme, inanç ve ırk kimliğini ifade vb. “Temel Hak ve Hürriyetleri”nin verilmesi ya da verilmemesinin oylandığı bir oylamada;
-Hakların “verilmemesi” yönünde “karşı” oy kullanan kişi, oylama sonucu “ret” çıktığında söz konusu haklardan istifadesi olacak fertlerin “kul hakkına” engel olmak ya da “gasp etmek” vebali, günahı var mıdır?
- Böylesi bir durumdan doğacak “kul hakkı” tecavüzünün bu dünyada helalleşmesi veya tazmini sebebiyet veren fertler açısından nasıl olabilir?
- Benim “ret” oyuma rağmen, oylama sonucu çoğunluk kararıyla söz konusu haklar verildiğinde ben yine de “kul hakkına karşı gelmek” vebalini işlemiş olur muyum?
- Bir fiilin “sorumluluğu” varsa, ceza olarak mükafat ve mücazatı da vardır, temel hakların verilmesindeki oylamada, müsbet yani kabul oyu vermenin sevabı, mükafatı var mıdır?
- İslâmiyetteki “köle azat etme” hükümleri ile temel insan haklarının verilmesi, iadesi ve insan hak ve hürriyetlerinin gasbı ile insanları köleleştirme arasındaki ilişki, benzerlikler nelerdir?
- Yani mecburiyet günah ve sevap olarak derecesi ve hükmü nedir? Farz, vacip, sünnet, kerih, haram, kebir?..

DİYANET: OY KULLANMAK VATANDAŞLIK GÖREVİDİR

Diyanet İşleri Başkanı adına Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hamza Aktan imzalı 16 Ağustos tarihli cevap yazısında; kişinin vatandaş olarak yerine getirmesi gereken görevlerinden birinin de oy kullanmak olduğu belirtiliyor. Seçimlere katılıp oy vermenin bir vatandaşlık vazifesi ve hakkı olduğunun kaydedildiği yazıda, her bir ferdin bu hakkı kendi tercihleri doğrultusunda kullanma hürriyetinin bulunmakta olduğu vurgulanıyor. Cevap yazısının devamında şu satırlar yer alıyor: “Bu tür durumlarda kişi kendisine göre en doğru olanı tercih ederek, özgürce kanaatini belirtebilir. Meşru bir gerekçe bulunmadıkça insanların temel hak ve hürriyetlerinin sınırlandırılması veya ihlali dinen caiz değildir. Ancak bunu kölelikle ilişkilendirmek mümkün değildir.”