Bağış: 12 Eylül'de rejimler oylanacak
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, '12 Eylül'de sandıklara gittiğiniz zaman siyasi partiler arasında bir tercih değil, demokrasi ile baskıcı rejimler arasında bir tercih yapacağınızı düşünün' dedi.
15 Yıl Önce Güncellendi
2010-09-10 16:55:00
Bağış, ramazanın tefekkür etmeyi, sorgulamayı gerektiren bir dönem olduğunu, bu ülkenin gerçek demokrasi sevdalılarının bu ramazanı da düşünerek, düşüncelerini de eyleme dönüştürerek geçirdiklerini anlattı.
'Bugün demokrasiye hizmet etmiş, demokrasiye inanmış, çocuklarının özgürce yaşaması için, kendilerinin bir daha fişlenme korkusu çekmemesi için ter dökmüş bütün demokrasi sevdalılarını selamlıyorum' diyen Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Biz hiçbir zaman 'Bu paket, AK Parti'nin paketidir' demedik. Hiçbir zaman 'bu paket yüzde 90 evet ile kabul edilirse AK Parti'nin zaferi olacaktır' demedik. 'Bu paket reddedilirse kaybeden Türkiye olur, bu paket kabul edilirse kazanan Türkiye olur' dedik. Hiçbir zaman partimizin çıkarlarını ülkenin çıkarları önünde tutmadık. Gün geldi bizler siyasi yasaklarla, parti kapatmayla karşı karşıya kaldık. O zaman ne dedik? 'Eğer ülkemiz için daha iyiyse varsın olsun. Her şey Türkiye için' dedik. Biz kendi çıkarlarımızı değil, ülkenin çıkarlarını gözettik.'
-U2 KONSERİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ-
Bağış, bu referandum sürecinde en ağırına giden olayın, bu ülke insanının keyifli anlarında neşelerine neşe katan, kederli anlarında kederlerini alıp götüren, şarkılarını, şiirlerini, romanlarını yazmış insanlara hakaret edilmesi olduğunu kaydetti.
'Milletin vicdanında yargılanıp müebbet muhalefete mahkum olmuş olanlar, hala bu mahkumiyetten bir ders alamamış' diyen Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Geçenlerde İstanbul'da bir U2 rüzgarı esti. U2 solisti Bono için bugün İngiltere Başbakanlığı yapmış Tony Blair'in son kitabına şöyle bir göz atarsanız, Blair'in (eğer müzisyen değil de siyasetçi olsaydı rahatlıkla cumhurbaşkanı, başbakan olurdu) dediğini görürsünüz. Bono, Sayın Başbakan ile 90 dakika bütün dünya meseleleri hakkında konuştu. Beni etkileyen bölümü, Sayın Başbakan'a Cat Stevens'in yeni adıyla Yusuf İslam'ın yeniden müziğe dönmesinde telkinlerinin önemli rol oynadığını söylemesi ve bunun için teşekkür etmesi oldu.'
U2 konserinin Atatürk Olimpiyat Stadı'nda gerçekleştiğini hatırlatan Bağış, şöyle devam etti:
'Stada girdik, yerimize oturduk. Orada stat dolarken aklıma Balyoz iddianamesi geldi. 'Ne alakası var' diyeceksiniz? Balyoz iddianamesinde, bu ülkenin aydınlarının darbe öncesi ya da sırasında toplanıp bir stadyuma doldurulması yazıyordu. Orada Hasan Cemallerden, Cengiz Çandarlardan, Mustafa Karaalioğullarından bahsediyorlardı. Bizim adımız yazmıyordu bile... Herhalde bizi oraya götürmeden bir köşede halledeceklerdi.'
Konserde Bono ile sahne alan Zülfü Livaneli'nin 'Yiğidim aslanım' türküsünü söylerken aklına Şili'nin geldiğini belirten Bağış, Şili'de 1973'te bir darbe olduğunu, Şili'nin çok değerli bir sanatçısı Victor Jara'nın darbe sırasında alınıp stadyuma götürüldüğünü ve gitar çalan parmaklarının dipçikle kırıldığını anlattı.
Bağış, konserde Zülfü Livaneli'yi dinlerken, Livanelilerin, Ahmet Kayaların, Cem Karacaların bir zamanlar bu ülkeyi nasıl terk etmek zorunda bırakıldıklarını hatırladığını söyledi.
Sadece 12 Eylül döneminde binlerce insanın vatandaşlıktan çıkartıldığını, en az 500 bin insanı işkenceye tabi tutan zihniyeti düşündüğünü belirten Bağış, şimdi de hala o zihniyetin kalıntılarının olduğunu belirtti.
Bağış, '12 Eylül'de sandıklara gittiğimiz zaman siyasi partiler arasında bir tercih değil, demokrasi ile baskıcı rejimler arasında bir tercih yapacağınızı düşünün' dedi.
AA
Haber Ara