Emine Erdoğan, Pakistan halkıyla kucaklaştı
Son yüzyılın en büyük felaketlerinden birini yaşayan Pakistan, ülkenin dörtte birini yutan sellerin ardından açlık, susuzluk ve salgın hastalık tehlikesiyle savaşırken Türkiye, yardım bekleyen nefeslere umut olmaya devam ediyor.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-09-03 07:36:00
Evlerin anahtarlarının dağıtımı dolayısıyla düzenlenen törende duygu yüklü bir konuşma yapan Erdoğan, Ramazan ayında Türk halkının Pakistan için her gün dua ettiğini, iki ülke halkının tarih boyunca her zaman bir elin parmakları gibi olduğunu dile getirdi. Kurtuluş Savaşı sırasında Pakistanlı kadınların, genç kızların kollarından sıyırıp çıkardıkları bilezikleri Türkiye'ye göndermelerini unutmadıklarını ifade ederek, "Türkiye 1923'te bir zafer destanı yazarken aynı zamanda Pakistan da bir dayanışma destanı yazdı. Aradan geçen 90 yılda Pakistan'ın bu fedakârlığını hiçbir zaman unutmadık. Şunu büyük bir gururla ifade etmek istiyorum. Yeryüzünde Türkiye ile Pakistan arasındakine benzer bir başka kardeşlik örneği yoktur.'' şeklinde konuştu. Tarihin farklı dönemlerinde iki ülkenin benzer felaketlerle karşı karşıya kaldığını ve daima birlik ve beraberlik içerisinde hareket edildiğini söyledi.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da, sel felaketinin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gözü ve kulağının Pakistan'da olduğunu ifade etti. Başbakan Erdoğan'ın eşi, kızı, iki bakan ve kalabalık bir heyetle Pakistan'a gelmesinin iki ülke arasındaki dostluğun bir göstergesi olduğunu dile getirdi. Selden zarar görenlere yardım etmek ve barınma ihtiyaçlarını karşılamak için ellerinden gelen gayreti göstereceklerini belirten Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf ise dünya kamuoyunun dikkatini Pakistan'daki afete çekmek için değişik platformlarda çalışmalar yürüttüklerini anlattı. Törene katılan Pakistan Başbakanı Yusuf Ziya Gilani de Pakistan'ın ölüm kalım savaşı verdiğini belirterek uluslararası topluma yardım çağrısını yineledi. Emine Erdoğan, törenin ardından Bağış ve Kavaf ile birlikte 120 Mevlana Evi'nin anahtarlarını sahiplerine teslim etti.
Türkiye, Pakistan için seferber oldu
Sel felaketinin ilk gününden itibaren Pakistan'a gelen Türk yardım ekipleri başarılı çalışmalarıyla halkın büyük takdirini kazanıyor. Başta Türk Kızılayı olmak üzere Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı (TİKA), Kimse Yok mu, Deniz Feneri, İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH), Yeryüzü Doktorları gibi birçok Türk kuruluşu Pakistan'a desteklerini sürdürüyor. Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı'na bağlı tam donanımlı iki sahra hastanesi selin en fazla zarar verdiği iki ayrı bölgede hizmet veriyor. Pakistan Genelkurmayı'nın isteği üzerine Türkiye'den personeliyle gönderilen bir adet C-130 tipi askeri nakliye uçağı kara ulaşımının zorlukla gerçekleştirildiği yerlerde yardım malzemesi dağıtıyor. Türk Kızılayı, selzedeler için verdiği iftar yemeklerinin yanı sıra sağlık, gıda, temiz su paketleri dağıtıyor. Türkiye'den yola çıkan 7 ayrı tren katarı ve 62 TIR'dan oluşan yardım konvoyunun getirdiği malzemeler de Türk Kızılayı'nın organizasyonuyla insanlara dağıtılacak.
Pakistan'da temmuz ayı sonunda muson yağmurlarının yol açtığı sel felaketinin ardından felaketzedelerden hâlâ hiç yardım malzemesi alamayanlar bulunuyor, yüksek sıcaklıkla birlikte temiz su sıkıntısı yardım kamplarında hastalıklara yol açıyor. Selden bir ay sonra hâlâ yaklaşık 5 milyon kişinin barınaksız olduğu kaydediliyor. Yirmi milyon insanın etkilendiği, iki bin civarında insanın hayatını kaybettiği afette, suların çekilmesiyle felaketin daha vahim boyutlarının ortaya çıkacağı belirtiliyor.Salgın hastalıkların ölümlere yol açmaya başladığı ülkede barınacak yer ihtiyacının yanı sıra temiz su, gıda ve sağlık malzemesine ihtiyaç duyuluyor. Pakistanlılar, Ramazan ayında evlerinden uzak, çeşitli yardım kuruluşlarının dağıttığı bir tas çorbayla iftar etmeye çalışıyor. Pakistanlı çocukların bir kısmı da Kur'an kursuna dönüştürülmüş çadırlarda dua ediyor. Ülkede 500 bin kadının hamile olduğu, bunları tehlikeli bir sürecin beklediği görülüyor.
Kaynak: Zaman
Haber Ara