Dolar

34,9458

Euro

36,6810

Altın

2.989,66

Bist

10.118,93

Başbakan Erdoğan'dan Diyarbakır çıkarması

Başbakan Erdoğan’ın Diyarbakır’daki referandum konuşması

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-09-03 18:37:00

Başbakan Erdoğan'dan Diyarbakır çıkarması
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, referandum mitingleri çerçevesinde bugün Diyarbakır'da. En son 2009 yılında Diyarbakır'a gelen Erdoğan, BDP'nin etkili olduğu bölgede halktan "Evet" oyu isteyecek.

Erdoğan'ın Diyarbakır'da vereceği mesajlar kamuoyunda merakla bekleniyordu...

10 BAKANLA DİYARBAKIR ÇIKARMASI


Mitinge Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala ve oğlu Bilal Erdoğan da katılıyor.

KÜRTÇE PANKART AÇILDI

Miting meydanında üzerinde Kürtçe 'Evet Evet Bin Kez Evet' yazılı pankartlar açıldı.

Bölge milletvekilleri ve Ak Parti teşkilatı üyesi isimler çağrıldıktan sonra platforma çıkan Başbakan Erdoğan konuşmasına başlıyor...

İşte Erdoğan'ın konuşmasının satır başları:

Diyarbakır'ımızın saygı değer vatandaşları sizleri en kalbi duygularla selamlıyorum. Ramazan mübarek olsun diyorum. Yaklaşan ramazan bayramını ve kadir gecenizi tebrik ediyorum. Tüm insanlığın kardeşliğine vesile olsun diyorum.

Sevgili vatandaşlarım, bugün sizlere yüreğimi açmak gönül diliyle sohbet etmek istiyoruz. Bizim Diyarbakır'a ayrı bir sevdamız var. Şair Ahmet Arif, Seni baharmışsın gibi Seni Diyarbakır gibi düşünüyorum diyor...

Bize göre insan kutsaldır, insan hakları da kutsaldır. Biz siyasetimizin merkezine insana hizmeti ve insan hak ve özgürlükleri yerleştirmeyi hayatımızın merkezine koyduk.

İnsana özgürce bir yaşam sistemi yaşatmadan hiç bir sistem varlığını devam ettiremez. Bu yüzden insanı yüceltmek kadar demokrasinin geliştirilmesinin önemine inandık. Demokrasi gelişmezse orada ekonomi de hukuk da güvenlik de gelişmez. Büyük badireler atlattık ama demokrasi mücadelesindeki insanların çabasıyla büyük yol kat ettik. 3 demokrasi kahramanını darağacına gönderdiler. Demokrasi biraz toparlandı 1970'lerde yeniden müdahaleye uğradı.

Bu kardeşiniz 12 Aralık 1997'de Siirt'te bir şiir okudu. bir şiirle seslendiğim için hüküm giydim. Dört duvar arasında milletimin hayır duaları arasında baş başa kaldım ama umutsuzluğa hiç ama hiç kapılmadım. Millete aşkımı ve hizmet tutkumu çoğalttım. Demokrasiye olan ihtiyacı çok daha iyi anladım. O gün bazı gazeteler muhtar bile olamaz diye manşet attılar. Memleket tutkumuz her zaman engellemek istediler. Bizi yok saydılar. Bu ülkede şiir okuduğu için, aş iş dediği için mahpus damlarında çürümenin nasıl bir duygu olduğunu çok iyi biliriz.

İnancından dolayı ibadetinden dolayı başındaki örtüden dolayı dışlanmayı biz çok iyi biliriz. Üniversite kapılarında boynu bükük kalmayı biz çok iyi biliriz. Biz yoksulluğu iyi biliriz. Yasakların ne olduğunu çok iyi biliriz. Bir gece yarısı sokak ortasında ensesinden vurularak katledilen faili meçhullerin acısını çok iyi biliriz. Evi basılıp tarumar edilmesini çok iyi biliriz. Köy meydanlarına toplanan millete yapılan eziyeti çok iyi biliriz. Cezaevindeki evladıyla anadilinde konuşamayan ananın göğsünde kopan feryadı biz çok iyi biliriz.

Hakkari'de sabah namazını okuduktan sonra öldürülen o imamı biz çok iyi biliriz. Kandırılarak dağa çıkartılan gencin ölümü ve o gencin anasının feryadı benim ciğerime akar... Ape Musa2nın yani Musa anter2in acısını biz unutamayız. Orhan Miroğlu'nun acısını bizler unutamayız. Şivan Perver2in hasretini görmezden gelemeyiz. Ahmet Kaya'nın gurbette vefatını bizler aklımızdan çıkaramayız. Çünkü biz bu topraklarının çocuklarıyız. Biz Hakkariliyiz, Rizeliyiz, Diyarbakırlıyız, Diyarbakır'ın evladıyız.

Türküyle, Kürdüyle, Romanıyla, Arabıyla 73 milyon benim öz be öz kardeşimdir ayrım yok. Çünkü biz yaratılanı yaratandan ötürü seviyoruz. Selahattin Eyyubi'nin sancağı altında Kudüs'ü birlikte fethettik. Çanakkale'de yan yana şehit düştük. İstiklal savaşını he beraber verdik. Şu diyarbakır surlarında her birimizin alın teri var. Malabadi köprüsünün harcında bizim kardeşliğimizin harcı var. Kardeşlerim, zılgıtta bizim horon da bizim. Halay da bizim Zeybek de bizim. Bizim kıblemiz bir. Hepimiz aynı geleceğe yürüyoruz. Nasıl tarihimiz birse istikbalimiz de bir. Biz bu ülkenin yaşadığı sorunları her zaman yüreğimizde hissettik. Hiç bir zaman pes etmedik. Milletimize inandık. Demokrasiye inandık. Mücadeleye çalışmaya inandık.

Ak Parti Türkiye'yi demokratikleştirme, özgürleştirme güçlendirme hareketidir. Bugün verdiğimiz mücadele demokrasi mücadelesidir. Hak, hukuk, adalet mücadelesidir. 12 Eylül'deki halk oylaması Türkiye'nin demokrasi tarihindeki en önemli olaylardan biridir.

12 Eylül halk oylaması için verdiğimiz demokrasi mücadelesi de Allah'a inandığım gibi inanıyorum boşa gitmeyecek. 12 Eylül'de kazanan A partisi B partisi olmayacak, millet olacak siz olacaksınız. Çocuklarımız olacak. Yanı başımızda 41 sahabenin kabri bulunuyor. Diyarbakır Mekke ve Medine'den sonra en fazla sahabelerin kabri bulunan şehir. Diyarbakır kardeşliğin şehridir. Bu şehre gelip yalan söyleyenler burada biterler. Vaatlerinin altında ezilirler. Burada muhabbet dilinden konuşmayanlar, Mevlana'nın Ahmedi Hani2nin dilinden konuşamayanlar milletin önüne çıkamaz yüzlerine de bakamazlar.

Günlerdir yazıyorlar Başbakan Diyarbakır'da ne mesaj verecek diyorlar. Burada BDP, Erzurum'da da Bahçeli bize konuşma metni yazma derdine düşmüşler. sayın Bahçeli sen bize konuşma metni yazmayı bırak, eğer bir çözüm önerin varsa Diyarbakır'a gel. Söyleyeceğini şu Diyarbakır meydanında söyle.

Hariçten gazel okumakla bu işler olmuyor. bin yıllık kardeşliğimiz inkarcı zihniyetle korunmuyor. Bizim ortaya koyduğumuz birlik siyaseti Türkiye'nin bütünlüğüne hitap ediyor. Belli bir etnik unsurun değil 73 milyonun partisiyiz. 81 vilayette ya birinci partiyiz ya ikinci partiyiz. Kumsalların partisi CHP. Şu anda zaten kumsaldalar. Biz etnik bölgesel ve dinsel milliyetçiliği reddettik.

ŞİMDİ KAPI AÇIYORUZ
2011 seçimlerinden sonra yeni bir anayasanın temellerini atıyoruz. Yani şimdi kapıyı açıyoruz. Onun için 12 Eylül'de sandıklara giderek evet demeye hazır mısınız?

Kardeşliğimizi bozmak isteyenlere 12 Eylül referandumu bir manifestodur.

Biz gelmeden buralarda olağanüstü hali kaldırın başka bir şey istemiyoruz dediler. Peki OHAL'i biz kaldırdık mı? Ama şimdi kimse OHAL'i hatırlamıyor. Dediler ki şu çekiç gücü gönderin. Ama şimdi kimse bunu konuşmuyor. Hep unutuyoruz. Dediler ki DGM'leri kaldırın. Ama o da unutuldu. bir çok kanunu değiştirdik. Anneler babalar çocuklarına isim koyarken bile problem yaşıyorlardı. Yerlerşim yerlerinin isimlerinde problem vardı sıkıntı kaldı mı? Ana dilde yayın var mı? Ana dil kursları açtık mı? Farklı dil ve lehçelerde yayının önünü açtık mı? Devletin kanalında 24 saat Kürtçe yayın yapılıyor. TRT6'i kurduk. TRT Arapça'yı kurduk.

Bunları Ak Parti iktidarı yoğun çalışmalarıyla gerçekleştirdi. Köye dönüşü teşvik ettik. bir katrilyon 665 trilyon ödeme yaptık. Bunlar yaptıklarımızın sadece bir kısmı.

Doğuanadolu'da 12 yeni üniversite Güneydoğu'da 8 yeni üniversite kurduk. Artık üniversitesi olmayan il kalmadı.

GAP bölgesinde Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde sulama alanlarının büyük bir kısmını tamamladık.

Sağlıkta, istediğin hastaneye gidiyor musun, yeşil kartını istediğin gibi kullanıyor musun? Şimdi çıkmış CHP lideri diyor ki, eğer evet oyu vermezseniz yeşil kartı kaldıracağız diyormuşuz. Ayıp be ayıp. İstanbul'da afiş asmışlar, 'Rahibe kıyafetine evet'. Benim başörtülü kardeşimin örtüsünü rahibe örtüsüyle özdeşleştiren parti Cumhuriyet Halk Partisi...

Biz hayır diyene de saygı duyarız evet diyene de saygı duyarız. biz seçimlerin boykot edilmesini de anti demokratik bir uygulama olarak görüyoruz.

Bunlar diyor ki bizim parti çok kapatıldı ama Meclis'te hiç biri sandığa gitmiyor. Bu demokratik hakları ipotek altına almaktır.

Diyarbakır merkezindeki belediyeler TOKİ'ye uygulama yaptırmamak için elinden geleni yapıyorlar.

HANİ ZILGIT
Diyarbakır'daki havayolu artık halkın yolu oldu. Bir başka adımı atıyoruz şimdi: Diyarbakır hava limanının yeni terminal binasını yapıyoruz. Artık vatandaşlarımızın kendilerini rahat hissedeceği sivil bir havalimanı yapıyoruz. Bunu 2010 yatırım programına alıyoruz. (Hani zılgıt...)

Diyarbakır bir Tarım Bakanı çıkardı. 2003-2010 yılları arasında büyük bir ilerleme kaydetti Diyarbakır.

biz 2009 yılında Diyarbakırlı kardeşimize 450 kat artışla 9 trilyon ödedik. Farkımız bu. Diyarbakır Et Balık Kombinesi'ni özelleştirmeden çıkarttık. Diyarbakır'ı organize hayvancılık merkezi haline gelecek. Bunun için toplulaştırmayı hemen yapmak için yetkili birimi Diyarbakır'da kuruyoruz. Şu Hevsel bahçelerinin eski durumunu hatırlıyorsunuz değil mi? Yıllarca kanlizasyon sularıyla sulanan bahçeler 11 km uzaktan temiz su getirdik. İşte bizim farkımız bu.

İşte o soğuk betonlarda, pisliklerin içerisinde insanlara nasıl zulmedildiğini artık kitaplar yazıyor. Değerli kardeşlerim o tutuklular ölmek için Allah'a yalvardılar ve çocuklarını gözlerinin önüne getirdiler. Şimdi biz bu ayıplara son veriyoruz. Bu 12 Eylül bunlara son vermenin adı olacak evet mi?

Sandıklara gideceğiz değil mi? Tehditlere boyun eğmeyeceğiz. Onun için daha fazla çalışacağız. Biz şairin dediği gibi tüzüklerle çarpışarak büyüdük.

Anayasa Mahkemesi artık birilerin arka bahçesi olmayacak artık milletin ön bahçesi olacak. 12 Eylül'de iki şey oylanacak ya darbenin anayasası ya da milletin anayasası.

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasının ardından eski Galatasaray futbolcuları Hakan Şükür, Suat Kaya, Mehmet Gönülaçar ve şarkıcı Berdan Mardini platforma çıkarak dinleyicileri selamladı

Haber Ara