Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Akaryakıtçıların büyük kabusu

Petrol Sanayi Derneği (PETDER) Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Ekim dün yapılan iftar yemeğinde ÖTV'si düşük 10 numara yağın akaryakıta rakip olmasının kendilerine ve ülke ekonomisine nasıl zarar verdiğini anlattı

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-09-03 14:40:00

Akaryakıtçıların büyük kabusu
Petrol Sanayi Derneği (PETDER) Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Ekim, '10 numara yağ konusu, tüm çabalarımıza rağmen, ülke için en az 1 milyar TL vergi kaybı, şirketlerimiz ve bayilerimiz için inanılmaz bir haksız rekabet unsuru, kamu kurumlarımız ve devletimiz için de bir itibar sorunu haline dönmüştür' dedi.

Ekim, PETDER'in dün yapılan iftar yemeğinde Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) düşük ve kamuoyunda daha çok '10 numara yağ' olarak bilinen baz yağ, yağlama müstahzarları gibi ürünlerin, akaryakıta karıştırılması veya akaryakıt gibi kullanılması yoluyla oluşan vergi kaybı ve zarar ile ulusal marker konusunda değerlendirmede bulundu.

PETDER'in akaryakıt, madeni yağ ve LPG alanında 17 kurumsal şirketin temsil edildiği bir sivil toplum örgütü olduğunu belirten Ekim, dernek olarak sadece Türkiye'de değil uluslararası alanda da ülkeyi ve sektörü temsil eden kurumsal bir yapı oluşturmaya gayret ettiklerini kaydetti.

Petrol sektörünü hak ettiği konuma getirmek için, dernek olarak zaman zaman diğer sivil toplum örgütleri ile birlikte çaba gösterdiklerini anlatan Ekim, bazı konularda örneğin ithalat süreçlerinin hızlandırılması gibi alanlarda önemli mesafe kat ettiklerini kaydetti.

Ancak ilerleme katedemedikleri, adeta sürekli 'patinaj' yaptıkları bir kaç konu bulunduğuna işaret eden PETDER Başkanı Ekim, bunların başında çoğu kez vergi farklılıkları ile tetiklenen kayıt dışı veya sahte akaryakıtlar ile mücadele ve ulusal marker konularının yer aldığını ifade etti.

10 Numara yağ ve benzeri isimler adı altında yapılan yasa dışı piyasa faaliyetlerin hemen her yıl, her dönem çeşitli isimler altında karşılarına geldiği anlatan Ekim, 'Ne yazık ki 10 Numara Yağ konusu, tüm çabalarımıza rağmen, ülke için en az 1 milyar TL vergi kaybı, şirketlerimiz ve bayilerimiz için inanılmaz bir haksız rekabet unsuru ve kamu kurumlarımız ve devletimiz için de bir itibar sorunu haline dönmüştür.

Sektör olarak bu kadar önemli bir sorunun çözümsüz bir şekilde kalmasını ve hepimizin gözü önünde büyümesini izah etmekte güçlük çekmekteyiz' diye konuştu.

Piyasada atık yağların, kirletici özellikleri hiç değişmemiş olarak motorin, fuel oil, madeni yağ olarak satıldığını, dünyadaki toplam atık yağ rafinasyon tesisi sayısı kadar tesisin Türkiye'de faaliyet gösterdiğini belirten Ekim, Türkiye'nin gerçek ihtiyacının 2-3 katı kadar kadar baz yağı ve yağlama yağları müstahzarı ile ihtiyacının üzerinde nebati yağ ithal edildiğini, her gün yeni bir isim altında firmaların kurulduğunu, kapasite raporlarının adeta her vergi değişikliğine paralel olarak tadil edildiğini söyledi.

ULUSAL MARKER KONUSUNDA KANUNDAKİ HATALI TANIM

2009 yılında TÜİK istatistiklerine göre 608 bin ton baz yağ ve yağlama müstahzarı ithalatı yapıldığını hatırlatan Ekim, rafineri üretimi ile birlikte bu miktarın Türkiye'nin ihtiyacının 2,5 katı olduğuna dikkat çekti.

2010 yılının ilk altı ayında ise bu rakamın 450 bin yükseldiğine işaret eden Ekim, şöyle devam etti:

'Benzer ithalat artışları hem nebati yağlar için de söz konusudur. Kırsal Motorin tüketimi; büyüyen ve krizden hızla çıkmayı başaran ülke ekonomisine rağmen bu ve bunun gibi ürünlerin motorin piyasasına girişi yüzünden yüzde 7 gerilemiş ve gerilemeye devam etmektedir.

Bu konu sektörle birlikte tüm devlet birimlerimizin çözüm bulması gereken bir konu olmuştur.

Diğer taraftan tamamen teknik nedenler ile olduğu herkes tarafından bilinen ve denetimler sırasında karşılaşılan ulusal marker ile ilgili bir çok sorun, ne yazık ki Kanundaki tanım hatası nedeni ile mahkemelere intikal etmekte, yasalara karşı hiç bir eksiği olmayan, vergisini ödemiş, kayıt dışı ile uzaktan yakından alakası olmayan, sadece teknik nedenlerden ortaya çıkan durumlar aylarca bizleri meşgul etmekte, onurlu, namuslu insanlar, bayiler, şirketler mahkemeler nezdinde itibar kaybına uğramaktadır.'

Buna karşılık Ulusal Marker uygulamasının 10 numara yağ sorunu gibi konularda hiç bir fayda sağlamadığını iddia eden Ekim, PETDER olarak, Kanundaki hatalı tanımdan kaynaklanan bu sorunların ilk Kanun değişikliği çalışmasında giderilmesini beklediklerini vurguladı.

REKABET KURUMUNUN İNTİFA SÖZLEŞMELERİNE DÖNÜK KARARI

Rekabet Kurumunun 18 Eylül tarihinden itibaren intifa sözleşmelerinin yenilenmesine dönük kararına da değinen Ekim, Rekabet Kurumunun almış olduğu karar sonucunda 18 Eylül tarih itibarıyla sözleşmelerin önemli bir kısmının 5 yıl kuralı ile uyumlu hale getirilmesi gerektiğini ifade etti.

PETDER olarak bu karara, karar tarihinden önce yapılmış sözleşmeler yönüyle itiraz ettiklerini ve Rekabet Kurumuna bu itirazlarını gerekçeleri ile anlatmaya gayret ettiklerini belirten Ekim, şunları kaydetti:

'Aslında sektörde giriş engeli yarattığı savıyla alınan bu kararın, mevcut sözleşmelere uygulanışında AB kararı örneğinde olduğu gibi, adil bir rehber olmaksızın yayınlanmış olmasını ve dağıtım şirketlerinin varlıklarının bir kısmını kaybetmesine sebep olacak bu uygulamanın sektöre ve sonuçta ülkeye zarar vereceği yönündeki görüşlerimizi tüm ilgililerle paylaştık.

Biz PETDER üyeleri olarak bu karara süresinde uyum sağlamak üzere yoğun bir çaba gösteriyoruz. Üyelerimiz inanılmaz denebilecek bir yoğunluk içerisinde çalışmaya devam ediyor ve 18-19 Eylül 2010 geçişinin sorunsuz olması için gayret gösteriyorlar.

Bütün bu çabalara rağmen bu sürecin sıkıntılar ve ceza riskleri içerdiğini ve çok sayıda bayi dağıtıcı ilişkisinin mahkemelere konu olduğunu ve olmak durumunda kalabileceğini üzülerek görüyoruz.'

Sektör için 2009 ve 2010 yıllarının önemli sorunların varlığını koruduğu yıllar olduğunu ifade eden Ekim, 'Önümüzdeki günlerde bu sorunların üstesinden birlikte gelebilmeyi ümit ediyoruz' dedi.

AA
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara