Pakistan'da felaketin boyutu büyüyor
Pakistan, tarihinin en büyük felaketlerinden birini yaşarken, bölgedeki sel felaketi her geçen gün büyümeye devam ediyor.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-09-02 15:00:00
Sel bölgesindeki izlenimlere göre, sele neden olan muson yağmurlarının devam ettiği bölgede felaketin boyutları da büyüyor.
Güney Asya'da Arap Denizi kıyısında İran ve Afganistan arasında, Kuzey'de Çin sınırında yer alan Pakistan, 803 bin 940 kilometrekare yüzölçüme sahip. Yaklaşık, 180 milyon civarında insanın yaşadığı Pakistan'da ortalama yaşam süresi 61 yıl.
Pencabi, Sindhi, Pashtun, Beluci ve Muhacirlerden oluşan Pakistan'ın nüfusunun yüzde 97'si Müslümanlardan, geriye kalanı ise Hristiyan, Hindu ve diğer dinlere mensup kişilerden oluşuyor.
Hemen hemen herkesin İngilizce konuşabildiği Pakistan'da halkın satın alma gücü ise oldukça düşük.
Her yıl muson yağmurlarının etkisine giren Pakistan, bu kez bereket yerine felaketle karşılaştı. Normalin 10 katı kadar yağan muson yağmurları, tar ım ülkesi olan Pakistan'a bu yıl hayat değil ölüm getirdi.
Temmuz ayının ortalarında başlayan afette bir çok ev, yol, köpr ü hasar gördü ve ülkenin neredeyse tamamının alt yapısı yok oldu.
Pakistan'ın kuzeyinde yer alan Svat Vadisinden doğan İndus Nehri, Cammu Keşmir'de doğan Celum, Cenab ve Hindistan'dan doğan Ravi ve Sutlej nehirleri, muson yağmurlarının etkisiyle taştı ve önce ülkenin kuzeyindeki Peşaver b ölgesini etkiledi.
Bu felaket sonrasında ulusal ve uluslararası kuruluşlar Peşaver ve civarına yardım götürürken muson yağmurlarının güneyde hala devam etmesi nedeniyle bu bölgedeki hasar her geçen gün büyüyor.
Özellikle selden en çok etkilenen Belucistan, Pencap, Khyber Paktunkhwa ve Sindh bölgelerinde evler, yollar ve köprülerin yanı sıra tarım alanları da kullanılmaz hale gelmiş durumda.
Pakistan'ın yüzde 70'inin etkilendiği bu sel felaketinin ardından Pakistan Hava Kuvvetleri, uluslararası yardım kuruluşlarının desteğiyle arama kurtarma çalışmaları yapıyor.
Selden etkilenen insanların çoğu başka bölgelere helikopterler ve botlarla taşınırken, bu bölgelerde küçük adacıklar oluştu.
Uluslararası sivil toplum kuruluşları ise önce görmezlikten geldikleri vehametin farkına, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu'nun ziyareti sırasında vardı.
BM Genel Sekreterinin Pakistan'da yaşananları son yüz yıl içerisindeki en büyük felaket olarak nitelemesiyle durumun ne denli kötü olduğu ayrıca gözler önüne serildi.
Yirmi milyon insanın etkilendiği, iki bin civarında insanın hayatını kaybettiği afette, suların çekilmesiyle felaketin boyutunun daha vahim ortaya çıkacağı belirtiliyor.
Pakistan'ın en büyük gelir kaynaklarından biri olan tarım arazilerinin büyük bölümü de sular altında kaldı.
Mango, elma, ayva üretimi yapılan yerlerle domates, salatalık, buğday ve pamuk tarlalarının büyük bölümü kullanılamaz hale geldi.
Şu ana kadar dünya ülkeleri Pakistan'a bir milyar dolar yardım taahhüdünde bulunurken, uluslararası yardım kuruluşlarının bölgede ciddi çalışma yaptığı görülüyor.
Afetin ilk gününden itibaren Pakistan'a gelen Türk yardım ekipleri de başarılı çalışmalarıyla halkın büyük takdirini kazanıyor.
Türkiye'nin Pakistan Büyükelçisi Babür Hızlan, Türkiye'den gelen bütün yardım kuruluşları ile tek tek ilgilenirken, yardımların amacına uygun dağıtılması için de yoğun bir çalışma sarf ediyor.
Başta Türk Kızılayı olmak üzere bölgede TİKA, Kimse Yok Mu, Deniz Feneri, İHH, Yeryüzü Doktorları gibi birçok Türk kuruluşu da çalışmalar ını sürdürüyor.
Pakistan Genelkurmayı'nın isteği üzerine Türkiye'den personeliyle gönderilen bir adet C-130 tipi askeri nakliye uçağı kara ulaşımının zorlukla gerçekleştirildiği yerlerde dağıtılmak üzere yardım malzemesi taşıyor.
Bu arada, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığına bağlı tam donanımlı iki sahra hastanesi de selin en fazla zarar verdiği iki ayrı bölgede hizmet veriyor.
Selin ilk vurduğu bölgelerden biri olan Nowshara'da Türk Kızılayı Mevlana evleri kurarken, Yeryüzü Doktorları da bu bölgede selzedeleri sağlık taramasından geçiriyor.
Türk Kızılayı, selzedeler için verdiği iftar yemeklerinin yanı sıra sağlık, gıda, temiz su paketleri de dağıtıyor.
Türkiye'den yola çıkan 7 ayrı tren katarı ve 62 tırdan oluşan yardım konvoyunun getirdiği malzemeler de Türk Kızılayı'nın organizasyonuyla insanlara dağıtılacak.
Öte yandan, 2005'de Muzafferabad'da meydana gelen depremde Pakistan'a gelen Türk Kızılayı, Pakistan Kızılayı'na Afet Kriz Merkezi yaparak buradaki personeli eğitmişti.
Burada eğitilen personel, felaketinin olduğu ilk günden itibaren bölgede çalışmalarını sürdürüyor.
Pakistan Kızılayı ve Türk Kızılayı, buradaki bir ç ok çalışmaları birlikte yürütüyor.
Ayrıca, İKT Genel Sekreteri İhsanoğlu da Pakistan'a gelerek buradaki yardımların selden etkilenen vatandaşlara ulaştırılabilmesi için uluslararası yardım kuruluşlarıyla İslamabad'da bir toplantı yaptı.
Toplantı sonrasında sel bölgesini de gezen İhsanoğlu, tüm dünyanın bölgeye daha fazla yardım etmesi çağrısında bulundu.
Bu arada, bölgeye yardım için gelen ülkelerden ABD Hava Kuvvetleri ve Pakistan Hava Kuvvetleri'ne ait helikopterler, arama kurtarma çalışmalarını birlikte yapıyor.
İnsanlar kuru alanlara gitmek için bot, teleferik ve helikopter yardımına ihtiyaç duyuyor.
Sel bölgesinden kaçan bazı aileler ise okul ve askeri bölgelere sığı nmak zorunda kaldı.
Suların çekilmeye başladığı bölgelerdeyse, evleri yıkıldığı için sokakta kalan selzedelerden şanslı olanlar çeşitli yardım kuruluşlarınca sağlanan çadırlarda ikamet ediyor.
Salgın hastalıkların can almaya başladığı bölgede en bü yük sıkıntıyı ise kadın ve çocuklar yaşıyor.
Pakistanlı çocuklar, sıcakların 50 dereceyi bulduğu ülkede serinlemek için adeta salgın hastalık yuvası durumunda olan su yataklarında ve yağmurun oluşturduğu göletlerde hayvanlarla birlikte serinlemeye çalışıyor. Çocuklar, tehlikelerden habersiz sel sularının oluşturduğu gölete kendilerini bırakıyor.
Suların çekilmesiyle çocuk felcinin yanı sıra kolera salgını gibi hastalıkların yayılmasından endişe ediliyor.
Dindarlığı ile de bilinen Pakistanlılar, Ramazan ayında evlerinden uzak, çeşitli yardım kuruluşlarının dağıttığı bir tas çorbayla iftar etmeye çalışıyor. Pakistanlı çocukların bir kısmı da Kuran kursuna dönüştürülmüş çadırlarda dua ediyor.
Bu arada Pakistan'da 500 bin kadının hamile olduğu, bunları tehlikeli bir sürecin beklediği görülüyor. Olumsuz hayat şartlarının hüküm sürdüğü Pakistan'a barınacak yer ihtiyacının yanı sıra temiz su, gıda ve sağlık malzemesine ihtiyaç duyuluyor.
Pakistan'da, insanların yaşadığı yerlere geri dönmemesi halinde sosyal problemlerin ortaya çıkacağı ifade edilirken, felaket sonrasında selzedelerin ciddi bir rehabilitasyondan geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Ülkenin büyük bir kısmını vuran sel nedeniyle, ülke genelinde halen ulaşılamayan yerlere havadan yardım dağıtılmaya çalışılıyor. Milyonlarca kişinin yardım beklediği Pakistan'a başta Türkiye olmak üzere bir çok ülke ve uluslararası kuruluş yardımlarını sürdürüyor.
Ancak yetkililer, felaketin boyutlarının çok büyük olduğunu ve yardımların yeterli gelmediğini bildirerek, "Pakistan'daki sel yavaş ilerleyen bir tsunami görünümünde" ifadesini kullandı.
Bu arada, karayollarında askerlerce her 50 metrede bir güvenlik noktaları oluşturulurken, olası terör saldırılarına karşı ordu da alarm durumunda bekliyor.
Terör tehditi nedeniyle, yardım kuruluşlarının dağıtımları gün içinde sınırlı saatlerde yapılabiliyor.
Bu arada, Pakistan'a nakdi ve ilaç yardımı götüren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ve beraberindeki heyet, selden en fazla etkilenen ilk bölgelerden biri olan Nowshara bölgesinde incelemelerde bulunacak.
Türk Kızılayı'nın bu bölgede yaptırmış olduğu mevlana evlerini gezecek olan Emine Erdoğan, burada felaketzedelerle de görüşecek.
SON VİDEO HABER
Haber Ara