12 Dev Adam nihayet takım oldu!

Yunanistan maçı 12 Dev Adam için grubun finaliydi. Kazanmak Milliler'e grup liderliği yolunu açtı. Ama bu tip finalleri kazandıktan sonraki maçlar hep zor olmuştur. Çünkü yaşanan adrenalin patlaması ister istemez bir sonraki güne taşınan enerji seviyesini düşürür. Porto Riko maçının da bu yüzden zor geçmesi bekleniyordu, öyle de oldu.

Porto Riko'ya karşı avantajlı olduğumuz çok konu olmasına rağmen turnuvanın en kısa guardı Barea ile en uzun pivotlarından Ramos'un varlığı, Tanjeviç ve öğrencilerinin tüm dengesini bozdu. NBA patentli Barea, Porto Riko için sadece bir oyun kurucu olmaktan öte sahadaki ikinci antrenörü olarak görev yapıyor. Kerem Tunçeri'nin etkili savunması Barea'yı küçük çaplı bir şoka soksa da Ramos'un pota altındaki hakimiyeti Porto Riko'yu önde tuttu. Ömer Aşık'ın çabuk ayakları Ramos'a karşı bir avantaj olarak görünse de, 2.21'lik Porto Rikolu pivotun geniş cüssesi Milli Takım'ımız için sürekli problem oluşturdu. Ramos'un etkinliğini azaltmak için dönemsel olarak yapılan alan savunması ise delici şutörlerin üçlükleriyle başarısız oldu.

Ömer Aşık'ın ürkek tavırları Ramos'u coştururken, Milliler'in pota altına hiç yanaşmaması, aksine gözle görülür bir şekilde Ramos'tan kaçmaları oyunun tüm inisiyatifini Porto Riko'ya verdi. Sadece vermekle kalmadı, oyuncularımızın ciddi oranda özgüven kaybı yaşamasına zemin hazırladı. Hatta turnuvanın en iyi uzun kadrosuna sahip olmamıza ve pota dibine indirdiğimiz sürece devleştiğimiz onca maç olmasına rağmen bir ara olayı neredeyse üçlük savaşı haline bile getirdik. Devre biterken tam 16 kez üç sayı çizgisinin gerisinden top kullanmıştık. Eğer 6 üçlük sokmamış olsak maçı daha ilk yarıda kaybedebilirdik.

Maçın üçüncü çeyreği tam bir basketbol ziyafetine dönüştü. İki koç da tüm taktik varyasyonları denedi desek yeridir. Tanjeviç, Ersan-Kerem Gönlüm ve Semih'li beşle oyunu tutmayı başardı. Ömer Onan'ın savunmadaki direncine rağmen Porto Riko'luların el üstünden attıkları ve büyük oranda isabet buldukları dış atışlar bir anlamda tabelada hep geride olmamıza sebep oldu ta ki son periyot başlayana kadar. Ramos ve partnerine karşı Kerem Gönlüm'ün yürekli oyunu maçı bize getirdi desek yeridir. Zira takımın en yaşlısı olmasına rağmen enerjisi ve karakteriyle herkese örnek olan Kerem, Ramos gibi dev bir tehdide rağmen ısrarla sırtını potaya dönerek içeriye daldı ve arkadaşlarını da yüreklendirdi.

Üçüncü çeyreğin sonunda Semih'in de desteğiyle Porto Riko'yu yakalayan A Milliler, son bölümde de öldürücü darbeyi indirmeyi başardı. Son 50 saniyeye 78-72 önde girmemize rağmen Ersan'ın 5 saniyede üçlükle bitirmek istediği hücum neredeyse kabusumuz oluyordu. Ama A Milliler, kritik bir sınavı daha başarıyla geçerek final yolunda adım adım ilerlemeye devam etti. Yunanistan gibi güçlü bir rakiple boğuştuktan sonra Porto Riko karşısında 10 sayı geriden gelerek maçı kazanmak 12 Dev Adam'ın takım olduğunun göstergesidir.

Kaynak: Zaman