Ses kaydı suç delili
Emekli Başsavcı Reşat Petek: Yargıtay 1.Başkanlık Kurulu ve Yargıtay Başkanı töhmet altındadır, ses kaydı soruşturulmalı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-09-01 05:00:00
Yargıtay üyesi üç yüksek yargıcın "Referandumun reddedilmesi için Öcalan'a çok ihtiyaç var." sözleri, gündeme bomba gibi düştü. 8. Ceza Dairesi Başkanı Yusuf Uluç ile aynı daire üyesi Hamdi Yaver Aktan ve 10. Hukuk Dairesi üyesi Fatih Arkan olduğu iddia edilen şahısların, dailymotion.com isimli internet sitesinde yer alan skandal ses kaydına en sert tepki AK Parti Grup Başkan Vekili Suat Kılıç'tan geldi. Ses kaydını 'facia' olarak niteleyen Kılıç, "Şer koalisyonu terör örgütüyle kol kola girmekten medet ummayı göze almış durumdadır. Bu faciayı biz kabullenmeyeceğiz." dedi.
Teröristi gerektiğinde işbirlikçi olarak görenlerin suç işlediğini vurgulayan emekli Başsavcı Reşat Petek, Yargıtay 1. Başkanlık Kurulu ve Yargıtay Başkanı'nı göreve çağırdı. "Bu tür bir ses kaydı normal demokratik ülkelerde ortaya çıksa Yargıtay söz konusu Yargıtay üyelerini derhal görevden el çektirirdi." diyen Hukukçular Derneği Başkanı Cahit Özkan, artık Parlamento'nun olaya el koyması gerektiğini söyledi. Adalet ve Hukuk Derneği Başkanı Ayhan Gültekin, 'hükümet Öcalan'la pazarlık yapıyor' iddialarını ortaya atanların kim olduğunun anlaşıldığına dikkat çekerken, Doç. Dr. Mustafa Şentop, referandumun statükodan beslenenler için ölüm kalım meselesi haline geldiğine işaret etti: "Eğer referandumda evet çıkarsa eski itibarını kaybedecekler. Bunun için Abdullah Öcalan'a bile ihtiyaç duyuyorlar."
Yüksek yargı üyelerinin referandumda 'hayır' çıkması için "Öcalan'a ihtiyaç var" şeklindeki skandal ses kayıtları gündeme bomba gibi düştü. Daha önce de Ergenekon sanığı İlhan Cihaner'i kurtarma planları deşifre olan Yargıtay 8. Dairesi üyesi Hamdi Yaver Aktan'a ait olduğu iddia edilen ses kayıtları ile ilgili henüz bir açıklama yapılmadı. Ses kayıtları suç delili, Yargıtay 1. Başkanlık Kurulu soruşturma başlatmalı." diyen emekli Başsavcı Reşat Petek, Yargıtay üyesinin meslekî olarak referandum kampanyasında birileriyle işbirliği yapmasını yargı bağımsızlığı açısından kabul edilemez olarak nitelendirdi. Ergenekon'un yüksek yargıdaki uzantılarının deşifre edilmemesinin sıkıntısının yaşandığını anlatan Petek, "Bu konuda birinci sorumlu Yargıtay 1. Başkanlık Kurulu'dur. Yargıtay Başkanı töhmet altındadır. Ses kayıtları bir an önce soruşturulmalı ve gereği yapılmalıdır." diye konuştu. Adalet ve Hukuk Derneği Başkanı Ayhan Gültekin ise "Son günlerde 'Hükümet Öcalan'la pazarlık yapıyor' iddialarını ortaya atan mercilerin kim olduğu anlaşıldı." değerlendirmesinde bulunuyor. Teröristbaşının referandum sürecinde kaos çıkarmak için kullanılmasını vatana ihanet olarak gören Hukukçular Derneği Başkanı Cahit Özkan da Parlamento'nun olaya el atması gerektiğini söylüyor.
Bu kişiler ellerindekini kaybetmemek için her şeyi yapar
Adalet ve Hukuk Derneği Başkanı Avukat Ayhan Gültekin: Daha önce de Hamdi Yaver Aktan'ın "Cihaner'e beraat ver. Yargıtay başkanı ol." şeklinde ses kaydı ortaya çıkmıştı. Bu kişiler kurdukları kast sisteminin değişmemesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Son günlerde 'Hükümet Öcalan'la pazarlık yapıyor' iddialarının da hangi mercilerce ortaya atıldığı anlaşıldı. Bu insanlar kendi çıkarları için ülkelerini yok sayıyorlar. İttihat ve Terakki ile başlayan bir silsilenin devamıdır bu. Türkiye'de önemli köşe başlarını kapmışlar ve bu rantın ellerinden gideceğinin korkusu ile ne yaptıklarını bilmiyorlar.
Terör örgütü ile işbirliği yapmak suçtur
Emekli Başsavcı Reşat Petek: Bir Yargıtay üyesinin mesleki olarak evet-hayır kampanyasında birileriyle işbirliği yapması, yargı bağımsızlığı, hakimlerin tarafsızlığı açısından kabul edilemez. Terör örgütü ile işbirliği yapmak suçtur. Daha önce de ses kayıtları çıktı. Bu görüşlere göre çizilen rota adım adım uygulandı ve yargılama yapılarak sanıklar tahliye edildi. Unvan sahibi kişiler ve seçkinler suç işlediğinde bu soruşturulamıyorsa Türkiye hukuk devleti olamaz. Bu konuda birinci sorumlu Yargıtay 1. başkanlık kurumu ve Yargıtay başkanıdır. Gereğini mutlaka yapmalı.
Hâkimler vatana ihanet suçuyla yargılanmalı
Hukukçular Derneği Başkanı Cahit Özkan: Bu tür bir ses kaydı normal demokratik ülkelerde ortaya çıksa öncelikle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu söz konusu Yargıtay üyesini derhal görevden el çektirirdi. Çünkü bunlar çok vahim iddialardır. Ses kayıtlarında adı geçen şahıslar 30 bin-40 bin şehit verdiğimiz olayların faili, teröristbaşının korunmasını, hatta kendi siyasi menfaatleri için söz konusu kişiyi kullanarak ülkede kaos meydana getirmeyi amaçlıyorlar. Bu sözler Yargıtay üyesine aitse derhal görevden el çektirilmesi gerekir ve söz konusu kişiler vatana ihanet suçuyla Yargıtay'da yargılanmalı.
Bu olay yargı reformunun ne kadar önemli olduğunu gösteriyor
Doç. Dr. Mustafa Şentop: Yargıtay, günlük siyasetin içine saplanmış durumda. Bu üzüntü verici bir durum. Bu olay açık bir şekilde yargı reformunun ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Çünkü özellikle yüksek yargıda görev yapanlar gırtlaklarına kadar siyasetin içine batmışlar. Bu referandum statükodan beslenenler için ölüm-kalım meselesi. Eğer referandumda evet çıkarsa eski itibarlarını ve imkanlarını kaybedecekler. Bunun için Abdullah Öcalan'a bile ihtiyaç duyuyorlar. Anayasa değişikliği paketini siyaset yönüyle engelleme imkanları yok. Bunun için yargı üzerinden engellemeye çalışıyorlar.
Statükocuların kurduğu tezgâh ortaya dökülmüştür
Doç. Dr. Ömer Özkan: Aşikar olarak en büyük pisliklerin yargıdan çıktığı belli oldu. Muhtemeldir anayasa oylamasından sonra çok daha fazla pislikleri ortaya çıkacak. Görülüyor ki Ergenekon ve PKK el ele çalışıyor. 1960'tan beri devam eden milletin oyunu almadan elde ettikleri iktidarlarını kaybedecekler. 12 Eylül 2010 tarihinde milletimiz "Hakimiyet kayıtsız şartsız kendisine mi aittir yoksa Seyfi Oktay'a mı aittir?" onu oylayacaktır. Ben hukukçu olarak anayasa değişikliğinde milletin aleyhinde herhangi bir şey görmüyorum. Her maddesi milletin hayrı için.
Belli çevrelerin cinnet halinde olduğunu gösteriyor
AK Parti Grup Başkan Vekili Suat Kılıç: Türkiye'de son yıllarda yargı üzerinde tesir yaratmaya, Parlamento iradesini hasara uğratmaya çalışan, devleti yönetilemez hale getirme gayreti içine giren ses kayıtları ortaya çıktı. Ama bu ses kaydını facia olarak değerlendiriyorum. Yeni Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın referandumda kabul edilmemesi için, bu kadar anlamsız, tehlikeli bir facianın içine girmeyi göze almış olmaları, doğrusu belli çevrelerde gerçekten bir cinnet halinin egemen olduğunun göstergesidir. Türk hukuk sisteminin bu facia ses kaydını içine sindirebilmesi mümkün değildir.
ZAMAN
SON VİDEO HABER
Haber Ara