Dolar

34,8642

Euro

36,6029

Altın

3.039,20

Bist

10.058,47

İngiliz basınından özletler

İngiliz basınından özetler (1 Eylül 2010):

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-09-01 10:04:00

İngiliz basınından özletler

Guardian, Amerikan ordusunun Irak'taki muharip rolünün resmen sona ermesiyle ilgili haberinde "Obama, yedi yıl sonra savaşı sona erdirdi" diyor.

Gazete, Obama'nın askerlere teşekkür ettiğini ancak zafer havasına girilmemesi uyarısında bulunduğuna dikkat çekerek şunları yazıyor:

"Irak'ta yedi yıl içinde, farklı zamanlarda bir milyon ABD askeri görev yaptı. 4 bin 400'ü öldü. Kaç Iraklının öldüğü ise belli değil. Tahminler 100 bin ile birkaç yüz bin arasında değişiyor. Obama, seçim taahhüdünü yerine getirmiş olmasına atfettiği önemle dün gece Beyaz Saray'dan halka ikinci kez seslendi. Geçmişte Irak'ın işgaline karşı çıkan Obama, 'Savaş ve barış hakkında birçok tartışma oldu. Ama tartışmasız bir gerçek var ki o da Amerika'nın dünyanın en iyi savaş gücüne sahip olduğu' dedi."

‘Başarı Bush’a ait’

"Cumhuriyetçiler ise bugüne gelinmesinde, eski Başkan Bush'un 2007'de saldırıları durdurmak için Irak'a takviye birlikler gönderme kararının belirleyici olduğunu belirterek bu stratejiye karşı çıkan Obama'yı hedef aldı. Temsilciler Meclisi azınlık lideri John Boehner, bugün 'Irak'ta bazılarının beklediği gibi yenilgiden değil, ilerlemeden bahsediyoruz' diye konuştu. "

‘Irak’ta gölge boksu’

Guardian, Irak'la ilgili bir analizde ise, ülkede iktidar boşluğunun ne zaman sona ereceğine ilişkin hiçbir işaretin olmadığını belirtiyor ve komşularının burada nüfuzlarını artırma çabalarına dikkat çekiyor.

"Tahran'la Amerika Birleşik Devletleri arasındaki gölge boksu, Irak topraklarındaki gerginliklerden yalnızca biri. Suudi Kralı Abdullah'la Başbakan Maliki arasındaki düşmanlığa ve Bağdat'ta büyükelçiliği olmamasına rağmen Suudi Arabistan da Irak'ta aktif. Suudi Arabistan'ın İran korkusu Körfez emirlikleri ve üç yıl önce Amerikalılara Maliki'yi devirip yerine Sünni bir lider getirmeyi öneren Mısır tarafından da paylaşılıyor. Türkiye de Irak'ta tehditler görüyor. Ankara, Irak'taki kaos ortamının özellikle Kuzey'deki Kürtlerle yaşadığı gerginliği tırmandırmasından endişe ediyor."

‘Trilyon dolarlık felaket’

Gazetenin yazarlarından Simon Jenkins de "Trilyon dolarlık felaket" diye nitelediği Irak savaşı için "Batı Irak'ı kan, çamur ve dolar gölü içinde bırakıyor ve Irak'ın ikiz kardeşi Afganistan'a odaklanmaya devam ediyor. Tarih Irak'taki savaşı Atlantik güçlerini dünyanın geri kalanına yabancılaştırmaktan başka bir işe yaramayan bir felaket olarak değerlendirecek. Savaş, 11 Eylül'de gerçekleştirilen dikkat çekici ama önemsiz bir terör eylemine aşırı militer, paranoyak Amerikan devletinin gösterdiği vahşi bir tepkiydi. Ve bu olay, Saraybosna'da Arşidük Ferdinand'ın öldürülmesinden bu yana uluslararası ilişkilerin ne kadar az ilerleme kaydettiğinin de göstergesi. Yorumlayıcıları olayın kendisinden başka bir şey göremiyor."

Blair: Irak için ağladım

Irak'ın işgali sırasında Bush'a koşulsuz destek vermekle eleştirilen eski İngiltere Başbakanı Tony Blair, anılarını anlattığı, bugün piyasaya çıkacak kitabında, savaş kararının doğru olduğunu savunuyor ve özür dilemeyeceğini söylüyor. Blair, tüm gazetelerin manşetinde yer alan alıntılarda, "Irak'ın işgalinden sonraki kabusu öngöremedik. İran ve El Kaide'nin Irak'ı istikrarsızlaştırmadaki rolünü tahmin edemedik" diyor ve Irak'ta ölen siviller ve askerler için gözyaşı döktüğünü anlatıyor.

‘Sorumlu Brown’

Daily Telegraph'a göre, Blair kitabında, İşçi Partisi'nin 13 yıllık iktidar ardından, Mayıs ayında yapılan seçimlerde muhalefete düşmesinden, halefi eski Başbakan Gordon Brown'ı sorumlu tutuyor. Blair, "Gordon Brown'un başbakanlığının felaket olacağını biliyordum. Brown'ın analitik zekasına laf yok. Ama duygusal zekası sıfır." diyor ve İşçi Partisi'ne sola kaymama tavsiyesinde bulunuyor.


Financial Times da manşetine Blair'in "Yeni İşçi Partisi'ni reddetmesi Brown'a seçimi kaybettirdi" sözlerini almış.

‘Avrupa’nın ekonomik havası’

Financial Times, Amerika Birleşik Devletleri ve Asya'dan gelen olumsuz işaretlere rağmen, Avrupa'daki ekonomik görünümün umut vadettiğini belirtiyor.

Haberde şöyle deniyor:

"Avrupa ekonomisine güneşli bir hava hakim. Bu da Amerika ve Asya'dan esen sert rüzgarların birkaç ay da olsa ötelenebileceği umudunu doğuruyor. Almanya'nın öncülüğünde, kıtanın büyük ekonomilerinin çoğu son haftalarda iyi bir performans sergiledi. Yılın ikinci çeyreğinde Avrupa Birliği ekonomisi büyüdü, yüzde 10 seviyesinde olmasına karşın Şubat ayından bu yana işsizlik artmadı."

"Beklentiler, bu iyimser havanın yılın ikinci yarısında da devam edeceğine işaret ediyor. Euro bölgesinde tüketici güveni, 2007 sonundan bu yana en yüksek seviyesinde. Euro bölgesinin dışındaki ülkelerde ise, İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri'nden daha iyi bir performans gösterdi. İsveç Hükümeti bu yıl yüzde dört-buçuk oranında büyüme bekliyor. Polonya, Türkiye ve Rusya'da da güçlü bir toparlanma söz konusu."


Gazete bununla birlikte, mali piyasalardaki huzursuzluğun devam ettiğini, bankaların borç verme oranının düşük olduğunu, ağır kemer sıkma önlemleri uygulamaya başlayan, İspanya, Yunanistan, Portekiz ve İrlanda gibi ülkelerde durumun parlak olmadığına dikkat çekiyor. Financial Times şöyle diyor:


"Puslu, yaz günlerinin yerini kasvetli bir sonbahar ve sert bir kışın alması riski var. Amerikan ekonomisindeki toparlanma süreci pruva rüzgarlarıyla karşı karşıya. Ve bu kaçınılmaz olarak tüm dünyayı etkileyecek."
SON VİDEO HABER

Beşar Esed'ın kardeşi işkenceci Mahir Esed'ın evi

Haber Ara