Dolar

34,9547

Euro

36,6033

Altın

3.023,14

Bist

10.058,63

Erdoğan'dan iki mesaj

Başkabakan, katıldığı radyo programında "Öcalan'la hiçbir arkadaşım görüşmedi, görüşeni barındırmam" dedi. Erdoğan, "Genel af" için de "Biz olduğumuz sürece geçmez" dedi.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-09-01 21:54:00

Erdoğan'dan iki mesaj
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, herkesten halk oylamasıyla ilgili ne söyleyecekse onu söylemesini isteyerek, ''Ama dikkat edin, bir anamuhalefet partisi lideri farklı şeyler konuşuyor.

Biz Anayasa ile neye karşı olduğunu konuşmasını bekliyoruz. Konuşulan ne yazık ki normal bir genel seçim tablosu içinde konuşulması gerekenler.Bunlar şık ve hoş değil,bunları aşmamız gerekiyor'' dedi.

Erdoğan, Kral FM'de ''Gezegen Mehmet'' adlı programı sunan Mehmet Akbay'ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Başbakan Erdoğan, Akbay'ın ''Anayasa paketine ilişkin referandum 12 Eylülde yapılacak. 'Hayır' diyen büyük bir çoğunluk var. 'Hayır' diyenler neden korkuyor? Bu korkularını giderecek bir proje var mı?'' sorusuna şu yanıtı verdi:

''Ortada konuşulan, sürekli gündeme getirilen şeyler bıktığımız şeyler. Korkup korkmamaları beni ilgilendirmiyor, biz işimize bakıyoruz. Eğer partiyi değerlendireceksen 8-10 ay sonra Türkiye'de genel seçimler var. Genel seçimlerde hangi partiye oy vereceksek vereceğiz. Bırakalım, rahat olalım. Herkes şurada halk oylamasıyla ilgili ne söyleyecekse onu söylesin ama dikkat edin, bir anamuhalefet partisi lideri farklı şeyler konuşuyor. Arzu edilen şeyleri konuşmuyor, sıkıntımız burada. Biz Anayasa ile neye karşı olduğunu konuşmasını bekliyoruz. Konuşulan ne yazık ki normal bir genel seçim tablosu içinde konuşulması gerekenler. Bunlar şık ve hoş değil, bunları aşmamız gerekiyor. Bu da ne kadar basit bir kampanya yürütüldüğünü gösteriyor.''

Vatandaşların hükümetin yatırımlarına ilişkin konuşmalarını dinleyen Erdoğan, ''Vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. Marifet iltifata tabidir'' karşılığını verdi.

Yatırımların muhalefet partileri tarafından yeterince görülmediğini ifade eden Erdoğan, ''Ben 'at denize, balık bilmezse halik bilir' diyorum. Biz aziz millete efendi değil, hizmetkar olmaya geldik. Biz yola çıkarken Türkiye'yi eğitim, sağlık, adalet ve emniyet altında 4 temel taş üzerinde yükselteceğiz dedik'' diye konuştu.

Eğitim ve sağlıkta görülmemiş yatırımlar yaptıklarını, halkın istediği hastaneye ve eczaneye gidebildiğini anlatan Erdoğan, ''Bizler damdan düştük, hastanenin eczane kuyruğunda çok bekledik'' dedi.

Erdoğan, şu ana kadar 130 adalet sarayını bitirdiklerini, yargının eskiden merdiven altında karar verdiğini dile getirerek, bunun bile görmezden gelindiğini, yargıyı bu noktada da anlamakta zorlandığını söyledi.

-''İMZALAR ELİMİZDE, BELGE OLARAK DURUYOR''-
Başbakan Erdoğan, ''Referandum öncesinde Abdullah Öcalan ile temas ettiğiniz iddiaları gündeme geldi. Bu konudaki görüşleriniz nelerdir?'' sorusunu şöyle yanıtladı:

''Bunu her şeyden önce çok büyük bir hakaret olarak telakki ediyorum, bu bir hakarettir. Bir defa Öcalan'la, bölücübaşı ile ilgili süreci en iyi bilen bizden önceki yönetimdir. Yani merhum Ecevit, Bahçeli, Yılmaz'dır. O dönemde Öcalan'ı kimlerin teslim ettiği bu yönetime bellidir. O dönem idam vardı. İdamdan kimler kurtardı o da belli. Bizden önceki koalisyon hükümeti Öcalan'ı idamdan kurtardı. Çünkü AİHM'e de söz vermişler ve verdiği sözün gereğini yerine getirmişlerdir. Konuyu sallamışlar, sümenaltı etmişlerdir. Parlamentodan da istedikleri şekilde geçirmişlerdir. Şu anda kalkıp hangi yüzle bize fatura kesmeye çalışıyorlar anlamakta zorlanıyorum. Ciddi bilgi kirliliğini ortaya koyuyorlar. Nasıl olsa Ecevit öldü, hayatta sadece Parlamentoda olan ve herhangi gücü olmayan Yılmaz var. Kendisi grubu olan bir lider olarak da durmadan doğru olmayan ifadeler kullanmak suretiyle fatura kesiyor.

Televizyon bantları var. Bir televizyonda bizzat izledim. O gün Bakanlar Kurulu 6,5 saat süren bir toplantı yapmış. Ecevit sonunda açıklama yapıyor. Ecevit, 'AİHM, AB sürecini olumsuz etkilememek ve verdiğimiz sözün gereğini yerine getirmek için bunu AB münasebetlerimiz açısından da önemsiyoruz ve dolayısıyla idamı erteledik' diyor. Hemen arkasından Bahçeli'ye soruyorlar. Bahçeli diyor ki 'Sayın Başbakan gerekli açıklamaları yaptı, benim herhangi açıklama yapmama gerek kalmadı' diyor. Burada idamın ertelenmesiyle ilgili 3 imza var, merhum Ecevit, Bahçeli ve Yılmaz. Bu imzalar elimizde belge olarak duruyor. Nereye kaçıyorsun, nasıl olur da bunu bize fatura etmeye yönelirsin? Şu anda müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Kimdir müddei? Bahçelidir. Sen böyle bir iddiada bulunuyorsan Tayyip Erdoğan hangi terör örgütü lideriyle nerede görüşmüş? Sadece bunu söyle nasılını sormuyorum. Bunu ispat etsin, sadece bunu söylesin.''

''KİMSEYLE GÖRÜŞME YAPILMAMIŞTIR''

''Öcalan ile hükümet mensuplarının görüştüğü de iddia edildi'' denilmesi üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:

''Hükümet mensupları derseniz farklı, devlet derseniz farklıdır. Hükümette, kabinemde hiç kimse böyle bir görüşme yapamaz, yapmamıştır. Benim bilgim olmadan böyle bir şey yapamaz. Bununla ilgili müdellel (kanıtlanmış) bir şey getirildiği anda da o arkadaşımı kabinemde barındırmam. Burada siyasi bir kimlikle, vasıfla kimseyle görüşme yapılmamıştır ama devletin istihbari örgütleri vardır, bunlar herkesle görüşür. Terör örgütünün cezaevlerindeki her elemanı ile görüşür. Bırakın adi suçlularla görüşür. Adalet Bakanlığı vasıtasıyla yapar. Bunun bir zinciri olabilir, bu zinciri sökmek için, terörle mücadelede süreci ülkenin lehine çevirmek için yapar. Bunu bizden öncekiler de yaptı. Hatta TSK mensupları da yaptı. Bunu bakın başkaları da açıklıyor zaten ama kalkıp da siz Tayyip Erdoğan'a, arkadaşlarına böyle bir suç atmaya, çamur atmaya yönelirseniz sayın Bahçeli o çamur sizin üzerinizde zaten var ama daha da artar.''

"BİZ PARLAMENTODA OLDUĞUMUZ SÜRECE GENEL AF GEÇMEZ"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Parlamentoda yüzde 63-64 çoğunluğa sahip olduklarını belirterek, bu Parlamentoda bulundukları sürece genel af gibi bir şeyin geçemeyeceğini söyledi.

Erdoğan, 3 Eylülde Diyarbakır mitingine ilişkin bir ipucu vermesinin mitingin özelliğini ortadan kaldıracağını belirterek, Ankara'da konuştuklarının aynısını Diyarbakır'da da konuşacağını söyledi.

Akbay'ın, ''Bahçeli, 'Ankara'da, Kırşehir'de konuştuğunu Diyarbakır'da konuşabilecek mi?' diyor'' şeklindeki sözler üzerine Erdoğan, şunları kaydetti.

''Aynen. Tayyip Erdoğan zaten bu. Tayyip Erdoğan, Tekirdağ'da ne konuşursa Van'da da onu konuşur. Bizde nabza göre şerbet ver, anamuhalefet partisi liderinin yaptığı gibi git Tunceli'ye, Van'a genel aftan bahset, İstanbul, İzmir, Ankara'ya geldiğinde 'ben onu demek istemedim' de, hemen manevra yap, bizim kitabımızda manevra yok, ilke var. Biz ilkelerle konuşuruz. Bugün bir şey duydum. 'Tek dil' diye bir ifade duydum. Bizim ilkemizde 4 başlık vardır, onlar da şudur; Tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet. Dil konusu, resmi dil de tek dil. Yoksa herkes ana dilini kendi arasında istediği gibi konuşur. Biz resmi dil olarak asla Türkçe'nin dışında ikinci bir dil konuşmadık, böyle bir vaatte bulunmadık, yine bulunmayacağız. Bunu da Diyarbakır'da söylersem, böyle söylerim, başka türlü söylemem. Çünkü bu, bu ülkenin birliğini ve beraberliğini bozacak oyunlardan bir tanesidir. Biz bu oyuna gelemeyiz.''

''BİRİLERİ BİZİ BÖLMEK İSTİYOR''

Başbakan Erdoğan, ''Kürt kökenli vatandaşlar hangi haklardan mahrumlar? BDP, Kürt kökenli vatandaşları temsil ediyor mu?''sorusu üzerine, hiçbir siyasi partinin bugün ''Kürt kökenli vatandaşların temsilcisiyim'' deme hakkına sahip olmadığını kaydetti.

Bu noktada Türkiye'yi kucaklayan bir kimliğe sahip tek partinin AK Parti olduğunu vurgulayan Erdoğan, ''Kişisel olarak söylüyorum. Kürt kökenli vatandaşıma yakınlığım, Türk kökenli vatandaşıma yakınlığımdan farklı değildir. Ona ne kadar yakınsam, ona da aynı şekilde yakınım. Yine bunu ayrıca söylemem lazım. Etnik unsurlara göre partiler temsil yetkisi almaz. Eğer böyle alıyorsa o zaman cüce bir parti olarak kalır, daha da ileriye gidemez. Şu anda BDP'nin böyle bir iddiası var. O iddiasını aynı şekilde kullansın. Peki soruyorum benim Kürt kökenli vatandaşlarıma yönelik BDP ne getirdi, ne getirebilir? Sadece kuru laf, başka bir şey yok. AK Parti olarak programımızda ülkemdeki bütün etnik unsurlara, bölgelere, dinsel unsurlara yönelik vaadimiz çıkışımızda var. 73 milyonun kardeşliği için varız.''

Başbakan Erdoğan, etnik, bölgesel, dinsel milliyetçilik yapmadıklarını belirterek, ''Alevilerin CHP'ye oy verdiği söyleniyor. Tercihleridir, nereye verirlerse verirler. Kalkıp da dayatma yapacak durumum yok, böyle bir hakkım da yok'' dedi.

''Bizim kitabımız ayrımcılık üzerine değil, milli birlik ve beraberlik üzerine inşa edildi. Aynı kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz'' diyen Erdoğan, BDP'yi hiçbir zaman Kürt kökenli vatandaşların temsilcisi olarak görmediğini söyledi.

Milletin, bölge halkının kadir kıymet bildiğini, burada da bir sıkıntıları olmadığını ifade eden Erdoğan, ''Her zaman şahsımdan da örnek veriyorum. Eşim Kürt kökenli değil, Arap orijinlidir aMa Siirtlidir, ben Rizeliyim. Buyurun... Arap nire, Türk nire? Rize nire, Siirt nire? Ama ikimiz de İstanbul'da doğduk, büyüdük. Türk ile Kürt evli olan yok mu? Biz birbirimize girmişiz. Birileri bizi bölmek, parçalamak istiyor, bu gayretin içine girmek isteyenler var. Bu oyunu bozmamız lazım. Bu konuda iktidar-muhalefet ayrımı olmaz. Ama biz muhalefeti hiçbir zaman yanımızda görmedik'' diye konuştu.

Erdoğan, ''Balyoz, Ergenekon operasyonlarını sizin organize ettiğiniz yönünde iddialar var. Bunun da orduyu yıpratmak için yapıldığı söyleniyor. Bu konuda görüşünüz nedir?''sorusuna, ''Muhalefet bu konuları hep çok iyi bilir. Muhalefet bunu çok iyi bildiğine göre bunun belgelerini, bilgilerini açıklasın. Konu zaten şu anda yargıdadır, yargı bu süreci devam ettirmektedir. Yargıda olan bir süreçle ilgili söyleyeceğimiz bir şey yoktur. Yargı yürütmeye herhangi bir görevlendirme yaptığı zaman emniyet teşkilatı da onun gereğini yerine getirir. Yargı aldığı her istihbaratı değerlendirir ve atılan adımlar bu istikamettedir'' yanıtını verdi.

KILIÇDAROĞLU'NUN GENEL AFLA İLGİLİ SÖZLERİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ''genel af'' ile ilgili sözlerinin anımsatılması üzerine de Erdoğan, genel af söyleminden sonra ''Buna filanca dahil değil'' denildiğini ifade ederek, şunları söyledi:

''Böyle bir genel af konusunu gündeme getirdiyseniz, A'dan Z'ye buna herkes dahildir.'Filanca buna dahil değil'. Filanca buna dahil değilse diğer terör liderleri buna dahildir veya terörde aktif rol alanlar dahildir. Ülkemde 7 bin şehidimiz var. Bunlara hesabı ey Kılıçdaroğlu nasıl vereceksin? Onların ailelerine nasıl vereceksin? O ailelerin şahsında bu millete nasıl vereceksin. Parlamentoda yüzde 63-64 çoğunluğa sahibiz. Biz bu Parlamentoda olduğumuz sürece böyle bir şey geçmez, geçemez. Bunu rüşveti kelam olarak Tunceli'de, Van'da kullanıyor. Yatırım aslında 2011 seçimlerine yönelik bir yatırım. Zaten bu dönemde böyle bir şey olmaz. 2011'de de bu rüşveti kelam hiçbir zaman karşılık bulamayacaktır. İnanıyorum ki CHP'nin kendi tabanı ciddi anlamda buna tepki duyuyor. Bu tepki başladı zaten.''

Erdoğan, başörtüsü sorununun ne zaman ortadan kalkacağına ilişkin bir soru üzerine, ''Bugünden tezi yok. Eğer 'hak, özgürlük, hürriyet, demokrasinin egemen olduğu bir Türkiye' diyorsak ve egemenlik kayıtsız şartsız milletinse, bunun da temsili olan yer TBMM ise ve 'başörtü sorununu ben çözerim' diyorsa Kılıçdaroğlu, daha önce MHP ile anlaşma yaptık, hep beraber oturalım, konuşalım, hiç geciktirmeden 13 Eylülde bu kararı verelim ve bu zulüm bitsin'' dedi.

HT
SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara