Zenzibar'da Faruk Aktaş okulu açıldı
Zenzibar, Müslümanların Afrika’ya açıldıkları ilk kapılardan. Ancak bugünün Müslümanları yoksul ve cahil bırakıldıkları gibi misyonerlerin kucaklarına atılmış durumdalar. İHH orada şehid Faruk Aktaş okulunu açtı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-08-31 07:02:00
Zengibar ya da Zenzibar... Zenci manasına gelen “Zengi” ve yer, toprak manasına gelen “Bar” kelimelerinden oluşan Arapça kökenli bir isim; Zenzibar zencilerin toprağı, diyarı.
İHH İnsani Yardım Vakfı her zaman olduğu gibi bu yılda, dünyanın fakir bölgelerine el atmaya devam ediyor. Bizim de bu yıl yolumuz Zenzibar'a düştü. Ülkenin mağdur, mağrur ve yoksul insanlarına Ramazan ayında Türkiye'den aldığımız yardımlarla giyecek, gıda ve okul malzemeleri dağıtıldı.
ZENZİBAR FOTOLARI İÇİN TIKLAYIN
Bunun yanı sıra Erzurum’dan bir grup gönüllü bayanın desteğiyle Zengibar’da yapılan İmam Azam Medresesinin açılışına katıldık. Ayrıca İHH tarafından yapılan okula, Afganistan’da şehid olan kardeşimiz Faruk Aktaş’ın adını verdik. Yine İHH aracılığıyla Zengibar’da bir cami yapan birkaç gönüllümüzün camilerini açtık. Okulun, medresenin ve caminin açılışlarına Tanzanya Başbakan Yardımcısı da iştirak etti.
YOKSULLUK VE CEHALETE TERK EDİLEN MÜSLÜMANLAR
Yoksulluk ve eğitimsizliğin yaşandığı Zengibar, İslam Merkezi çatısı altında İslam’ı ve Arapça’yı öğrenmeye can atan Müslüman gençlerle dolu.
İslam Merkezi, Kur’an dili Arapçayı ve İslam’ı doğru bir şekilde öğrenmeye muhtaç Zengibar şehrinde eğitimci yetiştirme merkezi olarak kurulup, ellili yıllardan beri İslami ilimler, Arapça eğitimi ve İslam dinine daveti hedef almıştır.
Umman Sultanlığı, Portekiz ve İngiliz sömürgesi sırasında başarısızlığa uğrayıp, yok olan merkezin 1957’de tekrar açılmasına karar verildi. 1972’de 81 dönümlük bir alanda şu anki merkez binası inşa edildi.
Merkez, Zengibarlı öğrenciler tarafından yoğun ilgi görüyor. Yüz elli kişilik kapasitesi olmasına rağmen tam yedi yüz öğrenciye ev sahipliği yapıyor. Bu nedenle öğrenciler kabul edilmeden önce Arapça seviye belirleme sınavına tabi tutuluyor. Diplom öğrencileri sınav sonuçlarına göre alınırken, ilkokul ve ortaokul mezunları ise sınavsız kabul ediliyor.
Merkezin eğitim programı senede on ay olmak üzere dört aşama:
1. Aşama: Lise Öncesi: Yedi senelik ilkokul ve ortaokulu bitirmiş başarılı öğrenciler Arapça sınavına tabi tutularak seçiliyor.
2. Aşama: Lise: Ortaokul ve Arapça sınavında başarılı olan öğrencilere üç yıllık eğitim veriliyor.
3. Aşama: Lise Sonrası: İki yıl süren bu aşamada öğrencilere Arapça, Svahili dili (Doğu Afrika‘nın resmi dili) ve İslami ilimler başlıklı üç ders veriliyor.
Bu üç aşamayı bitiren öğrenciler diplom adı verilen dördüncü aşamaya geçiyor. İki yıl süren diplomla beraber toplamda öğrenciler yedi senelik bir eğitim almış oluyorlar.
KUR’AN DİLİNE YOĞUN İLGİ
Merkez, Kur’an dili Arapça eğitimi için yoğun ilgi görüyor. İslami ilimleri anlayabilmek için Arapçayı bir anahtar olarak gören merkez de bu ilgiye cevaben merkez dışında okullarda fıkıh dersleri vererek hizmet sahasını genişletiyor.
Mısır el-Ezher üniversitesi tarafından gönderilen eğitimcilerin de ülke de İslam’ı yaymak ve Arapçayı öğretmekte büyük katkıları var.
Bununla beraber merkez başta mali olmak üzere bazı sıkıntılar yaşıyor. Hükümet görevlilerin maaşları dışında kitap basımı gibi herhangi bir katkıda bulunmuyor.
Aynı şekilde merkezin bakımı ve yenilenmesi, çalışanları sıkıntıya sokan sorunlardan.Otuz yıllık bina, Zengibar’da ki tek İslami merkez olması ve tarihi yeri hasebiyle yenilenmeye muhtaç...
ZENZİBAR FOTOLARI İÇİN TIKLAYIN
Ve işte başka bir sorun! Ne İslam ülkeleri ne de Arap ülkeleri hiçbir şekilde mali yardımda bulunmuyor. Bu ilgisizlik İslam âlemi tarafından unutulduklarını Zengibar Müslümanlarına bir kez daha hatırlatıyor.
Müslüman ülkelerin yoksulluk ve eğitim problemleri yaşayan bu ülkeye el atmaları gerekiyor. İHH olarak onların sorunlarına kısmen derman olsak da bu yetmiyor…
MÜSLÜMANLARIN DURUMU
Zengibar’da Ehli-Sünnet mezhebinin yanında İbadiyye (Hariciliğin bir kolu) ve Zeydiyye mezhepleri de mevcut. Müslüman davetçilerin veya kurumların burada çalışma yaparken, çatışmacı üsluptan uzak güzel bir şekilde yapmalıdırlar. Hangi mezhep ya da meşrepten olursa olsun insanlara kucak açmalıdırlar…
Zengibar Müslümanları eğitim-öğretim alanındaki istekleri ve çabaları sayesinde resmi olarak bağlı oldukları Tanzanya okullarında liselere Arapça dilini sokmayı başarmışlardır. Müslümanların ısrarları ile Arapça eğitim de ana dillerden biri kabul edilmiştir.
Liselerde ki bu başarı, üniversitelerde de Arapça bölümleri açılması için bir başlangıç sayılabilir. Tanzanya’nın başkentinde ki Daru’s-Selam Üniversitesi’nin Fransızca İngilizce ve Svahili dilini öğrettiği gibi Arapça Dil Merkezi de açması bekleniyor. Umman Sultanlığı’nın hâkimiyeti süresince Arapça resmi dil olarak kullanılmıştı.
Zengibar’da ki bu güzel hareketlilik, camileri günde beş vakit dolduran Müslümanlar ile tamamlanıyor.
TARİHİ KONUMU: AFRİKA’YA AÇILAN DOĞU KAPISI
Araplar tarafından “Zengibar”, yabancılar tarafından “Zenzibar” olarak, 1964 yılında Arap hükümetlerinin yıkıldığı dönemde isimlendirildi. Tarihçiler ülkeyi “Afrika’ya açılan doğu kapısı”, yabancılar ise “Afrika’nın doğu bahçesi” olarak tanımlarlar.
Son sayımlara göre Zengibar nüfusu 986 bin kişiden oluşuyor, halkın büyük bir kısmı Unguja ve Pemba adalarında pamukçulukla uğraşıyor. Halkın %98’ini Müslümanlar, %2’sini ise Hıristiyan ve Hindular oluşturmaktadır.
Umman Sultanlığı’nın hâkimiyetinden beri resmi dil Svahili dilidir. İngiliz sömürgesi sırasında İngilizce de ana dil kabul edilmiştir. Nüfusu Umman, İran, Afrika, Asya ve özellikle Hindistan ve Pakistan asıllıdır.
Müslümanların yoğunlukta olmasına rağmen yine de fakirlik ve eğitimsizlik ülkenin sorunlarındandır. Bu sebeple İslam âleminin göbeğinde ki bu ülke yardım başlığı altında misyonerlik ve oryantalist çalışmalarının merceği altında.
Zengibar farklı ırklardan insanlara ve kültürlere ev sahipliği yapıyor.
PEMPA ADASI: YEŞİL İLE MAVİNİN BULUŞTUĞU NOKTA
Zengibar’ın ikinci büyük adası olan Pemba Adası, Arap denizciler tarafından “Yeşil Ada” olarak isimlendirilmiştir. Ormanlar ve verimli topraklarla kaplı olan ada, karanfil çiçeği üretimi ve Doğu Afrika’daki en güzel dalış alanları ile meşhurdur. Dünyanın farklı ülkelerinden her yıl binlerce dalışçı buraya akın ediyor...
MİSYONERLERİN KOLLARINA TERKEDİLEN DİYAR
Tarihi araştırmalar Zengibar’da Arapların hâkim olduğu dönemi köle ticareti, sömürgeye yardım gibi gerçeklik payı olamayan olaylarla anlatır. Ne yazık ki Müslümanlar ve Araplar eskiden beri Avrupa ve Afrika tarihinde suçlanan taraf olmuştur. Avrupa’nın yapmış olduğu köle ticaretinin kara bir leke olarak Müslümanlara yapıştırılması gibi.
İngiliz sömürgesi sonrasında, misyonerlik çalışmaları genişlemesi ile çoğu devlet çalışanı Hıristiyan oldu ve ekonomi onların ellerine geçmiş oldu. Her yüz Hıristiyan bir kilise düşecek kadar çok sayıda kilise inşa edildi.
Ne yazık ki tüm bunlar nüfusunun %98’i Müslüman olan bir ülkede yaşanıyor!
ZENZİBAR FOTOLARI İÇİN TIKLAYIN
SON VİDEO HABER
Haber Ara