Sonu Olmayan Savaş
İsrail’in İran’ı bombalamasını istemiyorum ben şahsen ve şimdiye kadar da bunun uzak bir ihtimal olduğunu düşünmüştüm. Ancak artık aynı şeyi söyleyemiyorum.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-08-28 01:49:00
Geçtiğimiz hafta boyunca tanınmış Amerikalı gazeteci Jeffrey Goldberg ve köşe yazarı George Will İsrail’in İran’ı bombalamasının büyük bir olasılık olduğunu yazdılar. Goldberg, Atlantic’de ki The Point of No Return [Geri Dönüşü Olmayan Nokta ç.n.] başlıklı yazısına göre bu yargıya 40 İsrailli askeri ve siyasi lider ile yaptığı röportaj sonucu varmış; Will ise Washington Post gazetesinde çıkan Netanyahu’s Warning [Netanyahu’dan Uyarı] başlıklı köşe yazısında belirttiğine göre tahminlerini kısmen de olsa Başbakan ile Kudüs’te gerçekleştirdiği röportaja dayandırıyor.
Yalaka lafları gibi geliyor bunlar bana!
İsrailli liderlerin İranlıları korkutmak istediğini ve gerçekten istemeseler de hemen silahlara sarılmaya mütemayil olduklarını ben de biliyorum. Will’in, daha çok da Goldberg’in amirane bir tavırla söylediği şeyler yeni bir duruma işaret etmiyor. Herkes İsrail’in İran’a muhtemel bir saldırıda bulunabileceğinin farkında zaten. Ama Goldberg’in 40 önde gelen lider ile konuşması, sonrasında da gelip “Eğer nükleer programa bir son verilmezse, büyük olasılıkla İsrail çok yakında İran’a karşı harekete geçecek” demesi ve Will’in Netanyahu ile yaptığı röpörtajdan “imkanlar dahilinde, muhtemelen 2 yıl içinde bütün dünyayı sarsacak karar burada, İsrail’de verilecek” sözleriyle dönmesi beni bütün bunları uyarı alarmı olarak düşünmeye zorluyor.
İsrail’in İran’ı bombalamasını istemiyorum ben şahsen ve şimdiye kadar da bunun uzak bir ihtimal olduğunu düşünmüştüm. Ancak artık aynı şeyi söyleyemiyorum. Her ne kadar İsrail emrivaki saldırılar düzenleyen bir ülke olmasa da, Obama yönetiminin küçük bir ihtimalle de olsa buna müsaade edecek kadar çılgın olduğu göz önüne alınınca, saldırı ihtimalinin gerçekleşmeye başladığı görülüyor. Hem de hızla.
Bu ülkede insanlar burunlarının ucunu göremez oldular! Goldberg’in söylediklerine bakın: nükleer programı bir iki yıl geciktirecek bile olsa- ki bu sadece çok düşük bir ihtimal- İsrail’in İran’a saldırısı sorunu çözmek için denemeye değer bir fırsat. “Ortadoğu’yu sonsuza kadar değiştirmek, intikam eylemlerini tetiklemek, binlerce İranlı ve İsraillinin ve muhtemelen Araplar ve Amerikalıların da ölmesiyle sonuçlanacak tam teşekküllü bölgesel bir savaşın kıvılcımlarını başlatmak, Barack Obama açısından ehemmiyet ve karmaşa anlamında Afganistan’ı geride bırakacak bir krizi tetiklemek, Kudüs’ün tek adamakıllı müttefiki olan Washington’la ilişkilerinin bozulması, hâlihazırda biraz da olsa esneklik gösteren Tahran’daki molla idaresinin istemeden daha da sertleşmesine sebep olmak; petrol fiyatlarının tavan yapması; Yahudi diasporaları içinde yaşayan toplumları İran destekli terör saldırılarının hedefi haline getirerek bu toplumların hayatının tehlikeye atmak, bir zamanlar sınır dışı edilenlerin sığınağı olan İsrail’in hızla diğer ülkeler tarafından dışlanan bir cüzamlıya dönüşmesini hızlandırmak...” Bunlar saldırının sadece birkaç dezavantajı!
Eğer bölgede kitle imha silahlarının kullanıldığı yıkıcı bir savaş meydana gelirse, ki sadece İsrail değil Suriye ve İran da bu silahlara sahip- savaş kurbanlarının sayısı binleri de geçecektir.
Peki, böyle bir taarruzun İsrail’e faydası nedir? Saldırı İran’ın nükleer tehlikesini yok etmeyecek, sadece bir kaç yıl erteleyecektir. Bu sırada, biz kendi ölülerimizi, diğer ülkeler de kendilerininkini saydıktan sonra, İsrail’de ve İsrail için hayat tam anlamıyla cehenneme dönecektir. Düşmanlarımız intikamı akıllarına her zamankinden çok koymuş durumda, dostlarımız ise “sadece seyirci olmakla” yetinen tipler - ve silah teknolojisi adım adım ilerliyor.
İran’a olan saldırımızın tozu toprağı dindiğinde, bir sonraki savaşın patlak vermesi ne kadar sürecek? İran’ın nükleer gücünü bir müddet kontrol altına aldığımızda, “bekamıza karşı” yeni kaç tehdit daha baş gösterecek? Daha kaç tane düşman bizim rıza gösteremeyeceğimiz, varlığımızı sürdürebilmemiz için ise yok etmeye kendimizi mecbur hissedeceğimiz şeyleri kurguluyor olacak?
Nereye kadar sürecek bu?
İran’ı bombaladıktan sonraki günleri, haftaları ve yılları bir düşünün, bu ülke ne halde olacak. Ben hayal edemiyorum. Her şey bir yana, şunu unutmayın: Ne olursa olsun, yaşananlar İsrail’in şiddet eylemleri tarafından harekete geçirilmiş olacak. İran’a saldırıyı “önleyici harekât” olarak isimlendirebiliriz, ancak eğer İran’ı önce biz vurursak, saldırgan olan taraf da biz olmuş oluruz.
Goldberg yazısında şöyle söylüyor: eğer İran nükleer silahları kullanmaya başlarsa İsrailliler ülkeden kaçacak; düşünün kaç kişi bu kanlı, savaşın ruhsal çöküntüsünün sindiği cüzamlı toprakları terk edecek? Büyük güçler İsrail’in yeni bir soykırım riskini göze alamayacağını söylüyorlar; fakat bunların ikide bir ağızlarını soykırımdan açmaları başlı başına “felaket tellallığı yapmaya” benziyor.
Gerçekten de geldiğimiz nokta bu mu? İsrail’in kendi vatandaşlarına, Yahudi insanına, Orta Doğu’ya, demokratik dünyaya verebileceğinin hepsi bu mu? Yığdığımız bütün kıyamet silahlarından sonra yaşamak için bu kadar korkacak ve canımızı kurtarmak için soykırıma mı yapışacaktık! Silah teknolojisi ilerledikçe sahip olacağımız tek gelecek; kaygıların saldırganlığa dönüştüğü, bunun da düşmanın saldırganlığını ateşlediği, savaşların birbirini takip ettiği korku dolu bir gelecek mi olacaktı?
Eğer İsrail’in yapabileceği en iyi şey gücü ile göz korkutmaksa o zaman canı cehenneme! Hepimiz pılımızı pırtımızı toplamaya başlayalım. Allah İsrail halkını korusun ve hicretimizde yardımını esirgemesin.
İsrail’in İran’a saldırısının bir başka dezavantajı ise; İsrail içinde ve diasporasında yaşayan Yahudiler arası bölünmeye ve birçok Yahudi’nin İsrail karşıtı tutum sergilemesine yol açacak olması.
Kimse bizden Orta Doğu’da Yahudi devleti kurmamızı talep etmedi; biz gelmeye karar verdik. Eğer buradaki sıkıntıları kaldıramıyorsak, başka yerlerde daha sakin bir hayat aramalıyız. Sağlıklı bir Yahudi devleti Yahudiler için iyidir, fakat paranoyak, pervasız, haydut bir Yahudi devleti herkes için zarardır.
Larry Derfner*:The Jerusalem Post yazarı.
ekopolitik
SON VİDEO HABER
Haber Ara