Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

PKK'nın önderlere tahammülü yok

Hakkâri'deki Hacı Sait Camii imamı Aziz Tan'ın sabah namazına giderken öldürülmesi, PKK'nın geçmişte din adamlarına yönelik yaptığı eylemleri hatırlattı.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-08-28 17:01:00

PKK'nın önderlere tahammülü yok
Toplumsal birlik ve bütünlüğü savunan, kardeşliğin önemine vurgu yapanları hedef alan örgüt, çıkarları doğrultusunda hareket etmedikleri için din adamlarını öldürmekten geri durmadı. Bölücü örgüt, 1992 ile 1996 tarihleri arasında Diyarbakır, Bitlis, Mardin, Şırnak ve Bingöl'ün yer aldığı illerde 41 din görevlisini öldürdü. SÖz konusu cinayetler, toplumda derin acıların oluşmasına neden oldu. Öldürülen kanaat önderlerinin yakınlarına göre bu cinayetler olmasaydı Kürt sorunu bugüne kalmayacaktı.

Diyarbakır Silvan ilçesine bağlı Görentepe köyü imamı Abdulhalim Yaz, örgütün hedefindeki imamlardan biriydi. 13 Kasım 1992'de evinden alınarak zorla dağa çıkarıldı. Üç gün sonra cesedi Silvan'da yol kenarına bırakıldı. İrşat ve tebliğin yanı sıra birçok sorumluluğu yerine getiren Yaz'ın kardeşi Said Yaz, Aziz Tan'ın şehit edilmesinin acılarını bir daha yenilediğini dile getiriyor. Referandum takvimi yaklaştıkça geçmiş dönemlerde olduğu gibi karanlık ellerin devreye girdiğini anlatan Said Yaz, 1992 ile 1996 yılları arasında ağabeyinin de içinde bulunduğu onlarca imamı PKK'nın öldürdüğünü ifade ediyor. Onun gibi kanaat önderlerinin sürekli barış ve kardeşlik çağrısında bulunduğunu belirten Yaz, "Eğer öldürülmeseydiler Kürt sorunu bugüne kalmazdı. Toplumsal birliktelik pekişmiş olacaktı." diyor.

Hakkâri'de yaşananların tekrarlanmaması için devlet güçlerinin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini isteyen Yaz, "İnşallah bu son olur. Kanaatime göre Aziz hoca gibi sevilen sayılan insanlara bu tür sansasyonel eylemler yapabilirler. Bizim barışımızı sağlayan ne Kürt ne de Türk siyasetçileridir, din köprüsü bu vazifeyi yerine getiriyor. Din olmadan barış olmaz, bizi kardeş yapan, kin ve düşmanlığı kaldıran dindir." şeklinde konuştu.

Diyarbakır Merkez Kaynartepe Camii imam hatibi Hüseyin Yağmur da PKK'nın hedefindeki imamlardandı. 14 Kasım 1993'te hunharca katledildi. Kardeşi Osman Yağmur, ardından uzun yıllar geçmesine rağmen abisinin ölüm acısını halen içinde yaşadığını dile getiriyor. Yağmur, örgütün kendisinin dışında bölgede kimsenin sesinin çıkmasını istemediğini belirterek, imamlara yönelik cinayetlerin altında yatan gerçeğe işaret etti: "Geçmişte müşahede ettik ki, bizler sustukça birileri beslendi. Yaptığından güç aldı. Diyarbakır başta olmak üzere Güneydoğu'da kanaat önderlerinin önü kesilmek istendi. Gelecek vaat eden, aydınlık yarınlara emin adım atmak için öncülük yapan onlarca imam öldürüldü. Hakkâri'deki olay da bundan ibaret. Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgelerde toplumun önünü açacak, kaliteli, bilgili ve ehil şahsiyetlerin önü cinayetlerle kesildi. Toplumsal kargaşaları önleyebilecek insanlar, nedense hedef alındı. Faili meçhullerin bir an önce aydınlatılması gerekir. Bırakın bir imamı, bir canlıyı öldürmenin bile hiçbir izahı olamaz. Kabul edilemez."

'Hiçbir kutsal değerleri kalmamış'

Hakkari'de cami imamı Aziz Tan'ın Ramazan günü sabah namazına giderken şehit edilmesi, Gaziantep'in Araban ilçesinde oturan Kavillioğlu ailesinin acılarını tazeledi. Araban'a bağlı Aşağı Karavaiz köyünde imam hatiplik yapan Mehmet Kavillioğlu da 8 Haziran 1990 yılında PKK terör örgütü tarafından göreve giderken şehit edilmişti. 20 yıl önce ağabeyini kaybeden Ali Kavillioğlu, Ramazan ayında bir imamın şehit edilmesine anlam veremiyor. Aradan 20 yıl geçmesine rağmen o günleri dün gibi hatırladıklarını söyleyen Kavillioğlu, şöyle konuştu: "Ağabeyim de Hakkari'de şehit edilen merhum gibi sevilen, sayılan bir insandı. Görevi esnasında çok aktif, sevilen ve sayılan bir insandı. Demek ki örgüt hedefi seçerken çok ses getirsin diye böyle insanları katlediyor. Bu insanların hiçbir kutsal değeri kalmamış. Ramazan gibi bir ayda bırakın bir insanı öldürmeyi, bir karıncayı dahi incitmemek gerekir. Olayı kınıyorum. Duygularımız yoğun." Ağabeyinin de şehit edilmeden önce tehdit edildiğini belirten Kavillioğlu, örgütün hiçbir zaman emellerine ulaşamayacağını sözlerine ekliyor.

Terör örgütünün en beğendiği din adamı 'Zerdüşt'

Hakkâri'de imam Aziz Tan'ın öldürülmesi ,dikkatleri PKK'nın dine bakışı üzerine çekti. Çeşitli dönemlerde propaganda aracı olarak dini kullanan ve ölen militanlar için mevlit okutan örgüt, bir taraftan da Med TV ve Roj TV'de din adamlarını hedef aldı. Geçtiğimiz yıllarda örgüt üyeleri arasında yapılan bir ankette örgüt mensuplarının dine bakışına dair ilginç ipuçları veriyordu. Militanlar arasında yapılan ankette en çok beğenilen dini lider olarak yüzde 34 oranında 'Zerdüşt' çıkmıştı.




Med TV ve Roj TV'de dini, kutsal değerlere ağır hakaretlerin işlendiği mizansen programlarda imamlar gerici, işbirlikçi, halk düşmanı tipler olarak gösterildi. Kürt sorununun çözümsüzlüğünün imamların birlik ve beraberlik mesajlarından kaynaklandığı empoze edilmeye çalışıldı. Söz konusu şahıslara itibar edilmemesi gerektiği her programda aleni bir şekilde vurgulandı. Örgütün içerisindeki çelişkiler imamlara karşı tutumuna da yansıdı. Silahlı örgüt, bir dönem namlunun ucunda tuttuğu imamlık mevkiini yeri geldiğinde kullandı. Diyanet'in atama yapmadığı camilere kendine yakın isimleri görevlendirerek halkın örgüte sempatisini artırmaya çalıştı. Mitinglerde ellerinde Kur'an, halkı ayaklanmaya çağıran sakallı, cübbeli eylemciler boy gösterdi. Video paylaşım sitesi YouTube'da yayınlanan görüntülerde de PKK'lı teröristler ezanla ve namazla dalga geçmişti.

Öte yandan örgüt içerisinde yapılan anketler ve medyaya yansıyan bilgiler de örgüt üyelerinin dine ve kutsal değerlere bakış açısını gözler önüne seriyor. Ağırlıklı olarak Zerdüştlük inancını benimseyen militanlar, İslami değerlerden uzak durmaya çalıştıklarını bizzat anketler'de bilgi olarak verdi. "En çok beğendiğiniz dini önder kim?" sorusu bugüne kadar saklanan gerçeği ifşa eder nitelikteydi. Bu soruya yüzde 34 oranında 'Zerdüşt' cevabı veriliyor.

Haber Ara