Burası Kıbrıs değil
Kıbrıs'ı İsrail-Filistin bölünme planı için bir model olarak benimseyeceksek, Kıbrıs'taki yapının neye benzediğini tam olarak anlamalıyız.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-08-28 03:37:00
Barış görüşmelerine dair konuşmalar yoğunlaştığında İsrail-Filistin çatışmasının durdurulması için dünya genelinde modellerden söz edildi.
Hukukçular ve siyasetçiler arasında en çok tutulan modellerden biri Kıbrıs. İsrail-Filistin anlaşmazlığının çözümü için "biz burada, onlar orada" modelinin destekçileri, Kıbrıs'ın hasım gruplar arasında tam olarak ayrılmasının çekiciliğine kapıldı. Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman dahi çarpıtılmış Kıbrıs tarihî versiyonunu sundu: "Bir çatışma vardı, Ada'yı bölme kararı verildi ve o tarihten bu yana sükûnet hâkim."
Öte yandan iki ülkeli İsrail-Filistin devleti yanlıları, Kıbrıs'ta Rum ve Türk toplumları arasında uyum olduğu konusunda kendilerini kandırıyor.
Belki şimdi turizm merkezi Ayia Napa'ya gitmek üzere binlerce İsrailli, Larnaka hava limanına akın etmişken veya Türk tarafına geçmek için başkent Lefkoşa'daki sınırı geçerken geri adım atabilir, bu güzel Ada'ya tarafsız gözlerle bakabilir ve millî uyuşmazlıkların her birinin işlevsel olmayan aileler gibi kendilerine has ve karmaşık dinamiklerle nitelendirildiklerini anlayabiliriz.
Burada intifada yok ama yerleşimler var. Türk hükûmeti 1983 yılından bu yana Cenevre Sözleşmesi'ni ihlal ederek, dağlık Anadolu kırsalından Kuzey Kıbrıs'a binlerce göçmen gönderdi. Hükûmet, göçmenlere hiçbir bedel ödemeden ev ve iş sahibi olacakları sözü verdi, bu arada bu evlerin kaçan veya gitmeye zorlanan kişilerin "terk edilmiş mülkleri" olduğunu önemsemiyordu. Bugün Türk yerleşimcilerin sayısının 50 bin civarında olduğu tahmin ediliyor.
Yoksul kuzeyde, yerleşimcilerle yerliler arasında çatışmalar çıkıyor. Bunun nedeni ise yeni gelenlerin daha dindar, daha muhafazakâr ve Türkiye'ye, laik ve Avrupa eğilimli kıdemli Ada sakinlerinden daha çok bağlı olmalarından kaynaklanıyor. Bu arada kuzeydeki hükûmet ekonomiyi geliştirmeye çalışırken, bunu kendisine ait olmayan gayri menkuller ve turistik tesislerle yapıyor. Tesadüf eseri alıcıların çoğu ise sömürgeciliğin hayatta ve iyi olduğuna inanıyor görünen İngilizler ve işgal altındaki topraklarda yapılan inşaatları önemsiz bulan İsrailliler.
Buna rağmen güneyde patlayan ekonomi her yıl Balkanlar'dan binlerce göçmen işçinin gelmesine neden oluyor. Her iki tarafta da BM önerisi ruhuyla birleşmeyi destekleyen barış taraftarları var. Rum tarafında bu kampa, kuzey tarafta doğan Dimitris Hristofyas liderlik ediyor. Ancak Türk tarafında bu kamp sansürlü.
Kafanız mı karıştı? Bu Kıbrıs buz dağının sadece görünen yüzü. Kıbrıs'ı Orta Doğu için model olarak sunmak isteyenler hem hataya düşüyor hem de yanlış yola sevk ediyorlar. Ancak Kıbrıs'ı bizim uyuşmazlığımıza bir model olarak görenlerin en büyük hatası, İsrailli ve Filistinlilerin aksine Rumlar ve Türklerin Ada'nın ötesinde kendilerine ait bir ulus-devletlerinin olduğunu görmemeleridir. Burası Kıbrıs değil. Burada, Orta Doğu'da, gerçek fotoğrafı görmek için kendi içimize bakmalıyız.
(Avirama Golan-Haaretz)
byegm
SON VİDEO HABER
Haber Ara