'Birileri meydanlara inmemizi istemiyor'

Haber Merkezi / TİMETURK

Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, çeşitli gazete, dergi ve internet sitelerinde yazan 60 yazarla iftar sofrasında bir araya geldi. Kurtulmuş’un iftar davetine bazı ajans ve televizyonların haber müdürleri ile istihbarat şefleri de katıldı.

Zeytinburnu Sur restaurantta gazetecilerle iftar sofrasında buluşan Kurtulmuş, yemek sonrasında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Gündemin birinci maddesi olan anayasa referandumu konusunda Saadet Partisi’nin “Evet” kararının bazı kesimleri rahatsız ettiğini ileri süren Kurtulmuş, partisinin bu manada meydanlara inip çalışma yapmasının engellenmek istediğini söyledi.

BİRİLERİ BİZİM MEYDANLARA İNMEMİZİ İSTEMİYOR

Referanduma, Anayasa’da yapılan değişiklerin yetersiz olmasına rağmen geçmişe göre çok daha ileri bir düzeyde olması nedeniyle “Evet” diyeceklerini yineleyen Kurtulmuş, partisinin son günlerde yaşadığı sıkıntılı süreci de bu “Evet” kararına bağladı. Kurtulmuş, “birileri bizim meydanlara inip bu yönde çalışmamızı istemiyor” dedi.

MİLLİ GÖRÜŞ BİR MEDENİYET PROJESİDİR

Gazetecilerin görüş ve önerilerini de dinleyen Kurtulmuş, Milli Görüş’ün bir medeniyet projesi olduğunu ifade ederek, “Bu topraklarda Malazgirt Savaşı ile başlayan bizim siyasi hareketimiz bir fikri siyasi çizgiye sahiptir. Bu hareketin birinci halkası, Şehbenderzade, Sait Halim Paşa, Mehmet Akif Ersoy ve Hüseyin Avni Ulaş gibi isimlerdir. Medeniyetimizi farklı ölçeklerde tanımlamış olmalarına rağmen ikinci halka, Eşref Edip, Necip Fazıl Kısakürek, Nurettin Topçu, Ali Fuat Başgil ve Sezai Karakoç gibi isimlerden oluşmaktadır. 3’üncü halka ise Erbakan hocamızın bu fikri hareketi bağımsızlar hareketi ile ete kemiğe büründürmesidir. Bizim siyasi hareketimiz büyük bir tarihi geçmişe sahiptir ve büyük bir geleceğe de sahip olacaktır” şeklinde konuştu.

'Birileri meydanlara inmemizi istemiyor'

Gazetecilerle iftarda bir araya gelen Saadet lideri Kurtulmuş, partisinin son günlerde yaşadığı sıkıntılıların referanduma “Evet” demelerinden kaynaklandığını ileri sürdü.