Cuntacı basına savaş açtı
Arjantin’de askeri diktatörlük döneminde kurulan ve cuntanın sesi olan Clarin grubuna karşı Krichner en ciddi savaşını başlattı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-08-27 01:20:00
1976-83 yılları arasında terör estiren cuntacıların hala yönetim kurulunda yer aldığı gruba karşı insanlık suçu davası açılıyor. Evlatlık çocuklarını, servetini, onlarca gazete ve televizyonu cuntadan elde eden Clarin grubunun işkence mağdurlarına da dev tazminat ödemesi gündeme gelebilir.
Arjantin’de Devlet Başkanı Cristina Fernandez Kirchner, darbe yıllarında insanlığa karşı suç işlediği gerekçesiyle Clarin ve La Nacion gazetelerine dava açılacağını söyledi. Bazı cuntacıların medya grubunun yönetim kurulunda olduğunu hatırlatan hükümet, askeri diktatörlük dönemine ait basın yasasını da değiştiriyor.
Cristina Fernandez de Kirchner, ülkenin en büyük medya grubunu askeri diktatörlük döneminde insanlığa karşı suç işlemek ile suçladı ve ellerindeki delilleri savcılara vereceklerini söyledi.
İŞKENCE İLE SAHİP OLDULAR
Kirchner, televizyon ve radyodan canlı yayınlanan konuşmasında 1976'da göreve gelen askeri cunta döneminde, bu iki medya kuruluşunun ülkenin en büyük medya grubu olan Papel Prensa'nın sahiplerine işkence edildiğini ve gruplarını cunta yanlısı yayın organlarına satmaya zorlandıklarını söyledi.
Yaklaşık bir yıldır sıkı vergi denetimleri de yürüten Kirchner, önce Clarin'ın en büyük gelir kaynağı olan internet şirketini kapattı. Ardından grubun elinde olan ülkenin tek baskı şirketini de devletleştirdi.
LİSANS İPTAL EDİLDİ, KAĞIT ŞİRKETİ DEVLETLEŞTİRİLDİ
İki gün önce Clarin'e yılda 830 milyon dolar kazandırarak grubun en büyük gelir kaynağını oluşturan internet şirketi Fibertel'in lisansı iptal edildi. Karara şirketin, "kartel oluşturması" gerekçe gösterildi. Şirketin 1 milyon abonesine de servislerini değiştirmek için 90 gün süre tanındı.
Kirchner, asıl darbeyi ise dün büyük hissesi Clarin'ın elinde bulunan ve ülkedeki 130 basın organına kağıt ve baskı hizmeti sunan Papel Prensa SA'yi devletleştirme kararı alarak vurdu.
‘EŞİT ŞARTLAR SAĞLADIK’
Devlet Başkanı Kirchner, ülkede baskı kağıdı üretiminin tek adresi olan şirketin 1976-83 askeri yönetimi döneminde "yasadışı yollardan Clarin'ın eline geçtiğini" açıkladı.
‘’Bu şirketi kontrol eden Arjantin'deki tüm yazılı basını da kontrol ediyor. Bu kararla ülkedeki tüm basın organlarına eşit şartlar sağlamış olduk" diyen Krichner, basım şirketinin sahibi olan bir işadamının eşinin ölümünden sonra askeri rejimden baskı ve işkence görerek elindeki hisseleri Clarin'e satmaya zorlandığını belirtti.
TAZMİNAT İÇİN GİRİŞİM
Hükümetin, bu dönemde insan hakları ihlalleri ve işkencelere maruz kalan kişilere Clarin grubu tarafından tazminat ödenmesi için girişimde bulunacağı da kaydediliyor. Eğer bu tazminat karara bağlanırsa grubun iflas edebileceği belirtiliyor.
Öte yandan Kirchner'in kararı sert tepki gösteren Clarin gazetesi "Hükümet demokrasi ile diktatörlük arasındaki çizgiyi geçmekle" suçlarken, La Nacion gazetesi de "Başkan kendi medyasını istiyor" manşetini attı.
BASIN YASASI DEĞİŞİYOR
Diğer taraftan cunta döneminden kalma basın yasasının değiştirilmesi için çalışmalar devam ediyor. Yasa Taslağına göre tekelleşmenin önüne geçmek için medya şirketlerinin sahip olacağı gazete, televizyon ya da radyo sayısına kısıtlama getiriliyor.
EVLATLIK DAVASI DA SÜRÜYOR
Bu arada Clarin Grubu'nun sahibinin anne ve babaları işkenceyle öldürülen ‘evlatlık çocukları’ hakkında açılan davada hala sürüyor.
anf
SON VİDEO HABER
Haber Ara