Türkiye'nin üyeliği AB için zorunluluk
Polonya'nın Nobel Barış Ödülü sahibi eski Cumhurbaşkanı Lech Walesa, Türkiye'nin bir gün Avrupa Birliğine tam üye olacağını belirterek, ''Türkiye'nin AB üyeliği Avrupa medeniyetinin gelişmesi için bir zorunluluktur'' dedi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-08-25 12:42:00
Polonya Cumhurbaşkanı iken Türkiye'ye geldiğini, şimdi ise özel bir ziyaret için burada bulunduğunu kaydeden Walesa, resmi ziyaretlerde o ülkeyi fazla gezip görme şansı bulunmadığını, Türkiye'ye bu gelişinde insanları görme ve Türkiye'yi daha yakından tanıma şansı olduğunu söyledi.
Lech Walesa, ''Türkiye, çok büyük potansiyele sahip bir ülke. Türkiye'nin hem Türkiye, hem Avrupa, hem de dünya için çok büyük bir potansiyeli var. Türkiye'yi çok gelişmiş ve ilerlemiş olarak gördüm. Ancak Türkiye, potansiyelinin tamamını kullanmayan bir ülke...'' diye konuştu.
Avrupa'daki birçok turistik bölgenin inşaatlar ve aşırı yüklenme nedeniyle önemini kaybettiğini belirten Walesa, ''Türkiye'de hala böyle güzel yerler var. Dolayısıyla Türkiye'nin AB'ye üye olmasıyla da bu tür yerler herkese açık olacak. Bizim şu anda düşünmemiz gereken Türkiye'yi AB üyelik sürecine hazırlamak, bu süreci nasıl gerçekleştireceğimizi düşünmektir. Hakikaten bu ziyaretten sonra Türkiye'nin AB üyeliği konusunda ilhamım daha da arttı'' dedi.
-NÜFUS VE DİN ETKENLERİ-
Lech Walesa, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda özelikle Fransa ve Almanya'nın bazı çekinceleri olduğu hatırlatılarak, Türkiye'nin 70 milyonluk nüfusu ve din etkenlerinin bu çekincelerde yeriyle ilgili bir soru üzerine şunları kaydetti:
''Bu söylediğiniz büyüklükler ve farklılıklar esasen Avrupa'nın zenginliği için önemlidir. Bizim amacımız farklılıkları değerlendirerek çatışmaları önlemektir. Avrupa'da çatışmalar ve ayrılıklar yaratmak değildir. Birleşik Avrupa'da her şeyin ayrı olması gerekmiyor. Bugün neleri birleştirebileceğimize, hangi alanlarda birleştirici olabileceğimize bakmamız lazım. AB için iyi olan Türkiye'yi içeri almaktır, dışarıda tutmak değil. Şu anda bütünleşme nasıl gerçekleştirilecektir, bunun üzerinde çalışılmalıdır. Türkiye'ye karşı olanlar Türkiye'yi daha fazla tanımalı, daha fazla gezip görmelidir. Ben eminim ki bundan sonra görüşleri değişecektir. Benim kişisel görüşüm, Türkiye'siz bir Avrupa'nın olamayacağı. Ben Türkiye'nin üyeliği için çalışmaya devam edeceğim, Türkiye'nin üyeliğine karşı olanlara da Türkiye'yi anlatmaya, onları ikna etmeye çalışacağım.''
Walesa, ''Türkiye'yi çok sevdiğini'' de vurgulayarak, ''Türkiye'ye geri gelmek ve Türkiye'de yaşamak da isterim'' dedi.
-EGEMEN BAĞIŞ'IN DAVETİ-
Lech Walesa, 21-24 Ekim 2010 tarihlerinde Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın daveti üzerine tekrar Türkiye'ye geleceğini ifade ederek, bu ziyaret sırasında Türkiye'nin AB üyelik sürecine ilişkin olarak Ankara ve İstanbul'da görüşmeler yapacağını söyledi.
Walesa, şöyle devam etti:
''Türkiye'nin AB üyelik sürecini nasıl hızlandırabiliriz konusunu ele alacağız. Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci, AB'nin geleceği konularını da konuşacağız. Sendikal konular ve sosyal haklar konularında da toplantılar yapacağız. Türkiye'nin kendine özgü engelleri ve güçlüklerinin nasıl aşılacağı konusunda fikir alışverişinde bulunacağız. Her şey küreselleşebilir, ama eşler küreselleşemez. Yani Türkiye'nin kendi sorunları var, bunları Türkiye kendi çözecektir, aynı eşler gibi... Onun dışındaki küresel sorunları tabii ki tartışabiliriz. Avrupa her şeyi iyi yapmıyor, dolayısıyla her ülke birtakım sorunlarını da kendi çözmelidir.''
Ekim ayında yapacağı ziyaret sırasında gençlerle de bir araya gelmek istediğini, gençlerin görüşlerine büyük önem verdiğini ifade eden Walesa, ''Tartışarak ve konuşarak en zor sorunlara bile çözüm bulabiliriz. Artık dünya değişiyor. Yeni sorunlara çözümler bulmak gerekiyor. Dünyada ve Avrupa'da dini ve siyasi kaynaklı birçok savaşlar yaşandı. Artık tartışma zamanı. Herkes görüşlerini paylaşmalı, sorunlara tartışarak çözüm bulmalı'' dedi.
-''AB ÜYELİĞİNDEN HİÇBİR ŞÜPHEM YOK''-
''Türkiye'nin bir gün AB'ye tam üye olacağına inanıyor musunuz?'' sorusu üzerine Walesa, şöyle konuştu:
''Türkiye'nin bir gün Avrupa Birliğine (AB) tam üye olacağına hiçbir şüphem yok. Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin gerçekleşmemesi mümkün değildir. Aksi taktirde bu çok büyük bir kayıp olur. Soru bunun olup olmayacağı değil, nasıl, ne zaman ve hangi süreçte olacağıdır. Dolayısıyla Avrupa ve Türkiye bu üyeliğin hangi süreçte olacağını belirlemelidir. Türkiye'nin AB üyeliği Avrupa medeniyetinin gelişmesi için bir zorunluluktur. Bugün sadece teknolojik olarak ilerlemiş olmak yeterli değil. Dolayısıyla her şey kullanılarak bu süreç tamamlanmalıdır. Sürecin nasıl tamamlanacağı önemlidir.''
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara