İsrail’e açık mektup
Kabalaşmak niyetinde değilim. Ama bazı zamanlar vardır ki, “Neler olup bittiğini bilmiyordum” dendiği zaman bu biraz sırıtır. Anlıyorsunuz değil mi ne demek istediğimi?
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-08-24 15:09:00
Bu sabah elime bir parça kağıt alarak sizin askerlerinizin Gazze Yardım Filosunu yağmalama hikayesini yazmaya koyuldum. Sizin de okumuş olabileceğiniz gibi bir İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) mensubu asker, mahkeme tarafından, yolcuların laptoplarını çaldığı şüphesiyle tutuklandı. Şimdi Haaretz gazetesi enteresan bir şekilde bu filoyu ‘yardım filosu’ olarak adlandırıyor. Ki zaten öyleydi. Sizin liderlerinizin size söylettiği gibi ‘terör’ filosu değildi yani. Ama ben burada başka bir mevzudan bahsedeceğim. Yani şimdi bu makalemi yazmaya hazırım. Şimdi ben muhtemelen bazıları tarafından da hissedilen, Gazze Filosundan yağmalanan mallarla ilgili şok edici bazı hadiselerden bahsedeceğim. Yüksek rütbeli bir İsrail Savunma Kuvvetleri yetkilisi bu filo hırsızlık olayıyla ilgili, “İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) içinde, değerlerle ilgili olarak çok ciddi problemler olmalı” dedi.
Bu sözler üzerinde uzun zamandır duruyorum. Ve, kendi kendime yazmak yerine size yazmaya karar verdim. Çünkü, sizin askeri operasyonlarınıza şaşıracak herhangi bir kimsenin yeryüzünde kalıp kalmadığını merak ediyorum? Hadi ama lütfen. Tel Aviv’in konforlu bulvarlarının ötesindeki tüm dünya, İsrail Savunma Kuvvetleriyle (İDF)alakalı olarak ‘Ahlaklı Ordu’ kavramı kullanıldığında, bunu kocaman, küresel ölçekli bir şakadan başka bir şey olarak algılamıyor. Gerge Bush yönetiminin küresel ısınmayı inkar etmesi gibi bir şey bu.
Evet yeniden yaptım bunu. Sizi deli ettim. Ama lütfen bu mektubu ne için yazdığımı açıklayabilmem için bir ya da iki dakika verin bana. Çünkü sizi aşağılamak niyetinde değilim ve bunu istemiyorum da. Geçmişte bunu yaptığımdan daha fazla buna devem etmek istemiyorum. Buraya bulaşıklarım yıkanmamış ve ev işlerim birikmiş haldeyken oturdum ve size bir soru soracağım. Bir anne ve bir insan olarak size şunu sorma ihtiyacı hissediyorum; sizin adınıza yapılan şerli işleri neden görmüyorsunuz?
Nasıl olurda göremezsiniz?
Sizinde biliyor olabileceğiniz gibi ben 2008’de ilk Özgür Gazze hareketinin içindeydim. Demek istediğim benim sadece bu Özgür Gazze Hareketini (FGM) kuran hanım efendileri tanıma zevkine ermiş olmam değil. Aynı zamanda sizin Mayıs ayında saldırdığınız bu Filoda birçok arkadaş ve meslektaşa sahip olduğumu da söylemek istiyorum.
Sizde biliyorsunuz ki (burada yeniden beni bir anne ve bir insan olarak görmenizi istiyorum, bir düşman olarak değil), bu iyi insanların hiç birisi terörist değildi ve hiçbirisi ‘aşırıcılara’ silah taşımak istemiyordu. Onlar insanoğlu olarak dünya vatandaşları hakkında endişelere sahiplerdi. Sizin ordunuz ve yerleşimcileriniz eziyet ederken gündelik hayatlarını normal olarak yaşayamayan diğer insanlar hakkında. Her günün her dakikasında. Her ayda. Her yılda. Tam altmış iki yıldır eziyet edilen insanlar hakkında.
Kabalaşmak niyetinde değilim. Ama bazı zamanlar vardır ki , “ Neler olup bittiğini bilmiyordum” dendiği zaman bu biraz sırıtır. Anlıyorsunuz değil mi ne demek istediğimi? Sizin askerlerinizin kötü davranışları hakkında ‘şok’ olmanız maskaralığı, İsrailli olmayanları, yani bizi güldürüyor.
Çünkü bu sizin askerlerinizin yağmalamaları, türünün ilk örneği değildi. Hadi ama, biraz geriye doğru düşünün şöyle. Daha birçok ama birçok korkunç , berbat hadiseler var. Unuttunuz mu? Size yardım etmeme izin verin o zaman . Bir bilgisayara oturup google’a ‘İsrail Askerleri(IDF) yağmalama’ yazın. Bu arama sonucunda 64.000 sonuç bulunduğunda şaşırabilirsiniz(Ya da şaşırmayabilirsiniz). Şimdi, yerin dibine doğru gidip, “düşmanlarımız bizim hakkımızda yalan söylüyorlar” diye çığlık atmaya başlamadan önce.. Lütfen size yalvarıyorum. İlk sayfadaki sonuçlardan bazılarını okuyun. Bu fazla vaktinizi almaz. Ya da neden bütün sabahı onları okuyarak harcamıyorsunuz? Neticede sizin adınıza neler yapıldığını bilmek sizin göreviniz, değil mi? Demek istediğim, sizin vergilerinizle askeri suçlar işlendiğinde bunu bilmeye hakkınız var.
Google’daki sonuçlardan birinde, İsrail askerlerinden birisisinin Gazze savaşı esnasında Kuzey Gazze’deki bir evden kredi kartları çaldığını itiraf ettiği yazıyor. Bunu hatırlıyor musunuz? Bu çok geniş bir yelpazeye sahip olan suçlardan çok küçük bir parça.
Bu insanlığa karşı işlenmiş bir suç ve siz bunu görmezden geliyorsunuz. Ya da sizin liderleriniz tarafından gözleriniz kör edilmiş. Söylediğim gibi sizin internete ulaşma imkanınız var, ne olup bittiği hakkında karanlıkta kalmak zorunda değilsiniz. Ama tabi karanlıkta kendinizi çok rahat hissediyorsanız o başka.
İsrail askerleri tarafından gerçekleştirilen bu son yağmalama hadisesi bana bir El Samouni kadınını hatırlattı. Onunla geçen yıl evinin yıkıntıları başında tanıştım .
‘El Samouni’ ismini siz hayal meyal hatırlayabilirsiniz. Hafızanızı şöyle bir silkeleme izin verin. 3 Ocak 2009’da El Zaytoun bölgesine İsrail saldırısı başladı. Bir sonraki gün sizin askerleriniz aynı yeri bombaladı.
7 Ocak 2009’da sabah saat 7’de sizin askerleriniz yeniden aynı bölgeyi bombaladı. Füzelerden birisi Tallal Hilmi El Zaytoun’un evine isabet etti. Ardından da askerler gelerek evi taradılar.
Sonuç olarak El Samouni ailesinin 26 üyesi öldü. Bunlardan 10’u çocuk, 7’si kadındı. Kızıl Haçı’n yaralıları ve ölüleri almak için bölgeye girmesine üç gün sonra izin verildi. Yaralılardan bazılarının durumu çok kritikti ve İsveç, Mısır, Suudi Arabistan gibi ülkelere tedavi edilmek üzere götürüldüler.
Eğer rahatsız olmazsanız size onların ismini söylememe izin verin. Bir insanoğlu olarak sizler eminim ki onlara saygı borcunuzu ödemek ve dua etmek istersiniz.
Öldürülen çocukların ismi
•Azza Salah Al Samouni, üç yaşında
•Waleed Rashad Al Samouni, 17 yaşında
•Ishaq Ibrahim Al Samouni, 14 yaşında
•Ismail Ibrahim Al Samouni, 16 yaşında
•Rifka Wael Al Samouni, 16 yaşında
•Rifka Wael Al Samouni, 8 yaşında
•Fares Wael Al Samouni, 12 yaşında
•Huda Nael Al Samouni, 17 yaşında
•Ahmad Atieh Al Samouni, 14 yaşında
•Mu’tassim Mohammed Al Samouni,, 6 yaşında
•Mohammed Hilmi Al Samouni, 5 yaşında
Öldürülen Kadınların İsimleri
•Rahma Mohammed Al Samouni, 50 yaşında
• Safa’ Hilmi Al Samouni, 25 yaşında
• Maha Mohammed Al Samouni, 22 yaşında
• Rabbab Azzat Al Samouni, 32 yaşında
• Laila Nabih Al Samouni, 40 yaşında
• Rifqa Mohammed Al Samouni, 50 yaşında
• Hannan Khamis Al Samouni, 36 yaşında
Öldürülen Erkeklerin İsimleri
• Tallal Hilmi Al Samouni, 55 yaşında
• Attieh Hilmi Al Samouni, 25 yaşında
• Rashad Hilmi Al Samouni, yaşında
• Tawfiq Rashad Al Samouni, 23 yaşında
• Mohammed Ibrahim, 26 yaşında
• Ziyad Izzat Al Samouni, 28 yaşında
• Nidal Ahmad Al Samouni, 30 yaşında
• Hamdi Maher Al Samouni, 23 yaşında
• Hamdi Mahmoud Al Samouni, 70 yaşında
Geçen Mart ayında onların hayatta kalan kadın ve çocuklarının arasında bulundum. Bir kızın hala uyumak zorunda olduğu odanın diş duvarında ırkçı bir karikatür gördüm. Ibranice olarak ‘geri döneceğiz ve sizde buradasınız’ yazılıydı. Neyse bunu burada bırakıp geçelim. Güzel bir kadın bana bu saldırıdan önce tam evlenmek üzere olduğunu söyledi. Ailesi onun çeyizi için bir kaç bin dolar biriktirmişti(Bazı aileler bu parayı hayal edemeyeceğiniz kadar uzun zaman sonra ancak biriktirebiliyorlar). Bir yatağın altında mutlu günler için saklı duruyordu. Annesi, ona nesilden nesile geçerek miras kalan bir kaç parça mücevhere de sahipti. Gördünüz mü, sizin askerleriniz bu insanları bombaladı, çocuklarını kurşuna dizdi, ve sonunda da sahip oldukları herşeyi yağmaladı. Önce google’a bakın, sonra da dönüp kendi kalplerinize bakın, yemin ediyorum ki bunun doğru olduğunu bileceksiniz.
Bunun, sizin ordunuzun Fillistinlilere davranış şekli olduğunu biliyorsunuz.
‘Yalancılar’ ve ‘anti-semitisler’ diye bağırmadan önce size yalvarıyorum. Insandan insana. Bütün inançlar ve Tanrı adına, şüphelerinizi bir süreliğine daha erteleyin ve sonrada okuyun. Çünkü eğer ya ben bir anti-Semitist değilsem ve sizin Wikipedia’nız beni öyleymişim gibi göstermeye çalışıyorsa? Ve eğer sizin askerleriniz hakkında google’dan gelen 64.000 bin sonucun yüzde onu doğru ise? O zaman ne olacak? Eğer sadece bir saniye için, birgün mutlaka olacağı gibi, sizin liderlerinizin barbarlığı hakkında tüm dünyanın gördüğü gerçekler sizin zihinlerinizi ve kalplerinizi doldurursa ne yapacaksınız?
Dışardan biri olarak benim sözlerim sert gibi görünebilir. Ozaman bu size Jerusalem Post’tan(İsrail aşırı sağının gazetesi):
“Bir insan hakları organizasyonu olan Yesh Din’e göre, Eylül 2000 ile 2009’un sonu arasında Filistinlilere karşı suç işlediği şüphesi ile İsrail Askerlerine (İDF) karşı açılan soruşturmaların sadece yüzde altısı sonucu dava açıldı.
Aynı zaman diliminde, çeşitli hesaplamalara göre, İsrail askerlerinin aktiviteleri sonucu binlerce Filisrtinli öldü. Bu ölümlerden kaç tanesi sonucunda askerler mahkumiyet aldı. Dört. Yüzde dört değil, sadece dört.”
Sizin kadın ve erkeklerinizin hayvan gibi davranmak için eğitim aldığı giderek açık bir hale geliyor. Bu yağmalamalar, Eden Abergil tarafından internete postalanan fotoğraflar artık birer istisna olarak açıklanamaz.
Bunun ne anlama geldiğini kendi kendinize sormak size kalmış.
Sözlerim sizi incittiyse gerçekten özür dilerim. Ben sadece bir kereliğinede olsa sizinle direkt olarak konuşmak istedim.
Bu arada sizin ordunuzun hala yardım filosu yolcularına geri göndermediği 400 leptop, 600 cep telefonu ve bunlara ek olarak diğer şahsi eşyalar ile nakit para bulunmaktadır. Gordünüz mü, bu iyi insanlar yolculuğa başlarken sizin askerlerinizin bu eşyaları onlardan çalacağını düşünmemişlerdi bile.
Lauren Booth*: İngiliz gazeteci, yazar ve insan hakları aktivisti.
Bu yazı Turgut Alp Boyraz terafından Timeturk.com için tercüme edilmiştir.
Mektubun Orijinali
An open letter to Israel From: Lauren Booth, UK
“This morning I set out to write a piece about the looting of the aid Flotilla to Gaza, by your soldiers. As you may have read, an Israel Defense Forces officer, has been remanded by a military court, suspected of stealing laptop computers passengers. Interestingly, Haretz newspaper, now refers to the fleet as an ‘aid flotilla.’ Which it was. Rather than the ‘terror’ fleet your leaders would have had you call it. But I digress.
So, there I was, all ready to write my piece, when I came across an article on ynetnews. It sought to spell out the shock perhaps felt by some about the looted goods. A senior Israel Defense Forces officer said of the flotilla thefts: ‘there must be a serious problem in the IDF in terms of values."
I looked at those words for a long time. And, instead of writing my piece, decided to write to you instead. Because I can’t help wondering, who on earth still has any reserves of ‘shock’ to spare for the behaviour of your military? I mean really, come on guys. Beyond the comfortable avenues of Tel Aviv, the rest of the world finds the phrase ‘Moral Army,’ when applied to the IDF, nothing short of a huge, (sadly catastrophic), global sized joke. One on the same level as, say, climate change denial or George Bush’s presidency.
Now, here I’ve done it again. I’ve made you really mad at me. But please, just give me a moment or two to explain why I’m writing this letter. Because I didn’t set out to, nor do I want to insult you. Certainly not anymore than I have in the past. I’m sat here with washing up undone and housework piling up, to ask you one question. As a mother and as a fellow human being I need to know why you don’t see the evil that’s being done in your name?
How can you not see?
As you may already know, I was on the first Freegaza mission in 2008. This means that I not only have the pleasure of knowing personally the fine ladies who founded the FGM (Freegaza Movement). It also means that I had many friends and colleagues on the Flotilla that your military attacked in May.
You know, (again just for a second see me as a mum and not an ‘enemy’) not one of those fine people is a terrorist, wanting to run weapons to ‘extremists’. They are to a man (and to a woman) kind, concerned citizens of the world. People, who simply cannot go about their normal daily lives whilst your state, your army, your settlers torment other human beings. Every minute of every day. Of every month. Of every year.
For sixty two years.
I don’t mean to be rude guys. But there comes a time when saying ‘I didn’t know what was going on’ wears a bit thin. You know what I mean? This whole charade about being ‘shocked’ by your soldiers bad behavior, it makes non Israeli’s, well, it makes us laugh.
.
Because, this weeks looting by your soldiers, it’s not the first of its kind. is it? Come on. Think back. There have been an awful, awful lot of others. Forgotten? Let me help you. Get to a computer and type the words ‘IDF looting’ into googles search engine. You may (or may not be surprised) when this search produces more than 64,000 results. Now before you go off the deep end, crying ‘our enemies are telling lies about us.’ Please, I beg you. Read just some of the results on the first page. It won’t take you long. Okay why not spend the whole morning reading them? After all it’s kind of your duty to know what’s being done in your name isn’t it? I mean, when military crimes are being committed with YOUR tax shekels, you have a right to know.
One of the google results reveals that an Israel Defense Forces soldier confessed to stealing a credit card a home in northern Gaza during Operation Cast Lead. Remember that? The soldier in the Givati infantry unit's reconnaissance battalion used it to withdraw NIS 1,600 in Israel. A small criminal act.
Part of a much wider crime.
A crime against humanity, that you’ve been either ignoring. Or have been deliberately blinded to by your leaders.
As I have already said though, you have access to the internet, you don’t have to remain in the darkness. Unless of course you’re comfortable there.
The most recent looting by the IDF of civilian goods, made me think of the Al Samouni women, I met them last year, on the rubble of their homes in Al Zaytoun (I’ve attached some photos for you to see). You may, vaguely recognize that name ‘Al Samouni’. Let me jog your memory. On Saturday, 3 January 2009, the Israeli incursion into Al Zaytoun neighbourhood began.
The following day, on 4 January 2009, your forces bombed the same area.
On Monday at 7:00 Am, 5 January 2009, again your forces bombed the very same area of Hay (neighborhood) Al Zaytoun. One of the missiles struck the third floor of Tallal Hilmi Al Samouni’s home. Then came the soldiers shooting to kill.
Overall, 26 members of the Al Samouni family were killed, including 10 children and 7 women. The Red Cross was only allowed entry three days later to evacuate the dead and injured, the majority of whom were so critical that they were taken to Belgium, Egypt, and Saudi Arabia for treatment.
Allow me, if you don’t mind to give you their names as you probably don’t know them. As kind human beings, I’m sure you’ll wish to pay them your respects, and perhaps pray for them.
Names of children killed
• Azza Salah Al Samouni, 3 years of age
• Waleed Rashad Al Samouni, 17 years of age
• Ishaq Ibrahim Al Samouni, 14 years of age
• Ismail Ibrahim Al Samouni, 16 years of age
• Rifka Wael Al Samouni, 8 years of age
• Fares Wael Al Samouni, 12 years of age
• Huda Nael Al Samouni, 17 years of age
• Ahmad Atieh Al Samouni, 14 years of age
• Mu’tassim Mohammed Al Samouni, 6 years of age
• Mohammed Hilmi Al Samouni, 5 years of age
Names of Women Killed
• Rahma Mohammed Al Samouni, 50 years of age
• Safa’ Hilmi Al Samouni, 25 years of age
• Maha Mohammed Al Samouni, 22 years of age
• Rabbab Azzat Al Samouni, 32 years of age
• Laila Nabih Al Samouni, 40 years of age
• Rifqa Mohammed Al Samouni, 50 years of age
• Hannan Khamis Al Samouni, 36 years of age
Names of Men Killed
• Tallal Hilmi Al Samouni, 55 years of age
• Attieh Hilmi Al Samouni, 25 years of age
• Rashad Hilmi Al Samouni, 42 years of age
• Tawfiq Rashad Al Samouni, 23 years of age
• Mohammed Ibrahim, 26 years of age
• Ziyad Izzat Al Samouni, 28 years of age
• Nidal Ahmad Al Samouni, 30 years of age
• Hamdi Maher Al Samouni, 23 years of age
• Hamdi Mahmoud Al Samouni, 70 years of age
Last March I was shown around the rubble of their community by the surviving women and children. I saw the racist grafitti left behind on the walls of the room where a teenage girl still had to sleep. Left for her by your ‘Moral Army’ no less. It said in places in Hebrew, in places English stuff like ‘we’ll be back’ and there was a coarse cartoon of a house exploding with the words ‘you are here’ wittily added. A beautiful young woman, told me of how she was about to get married before the attack. Her family had saved several thousand dollars for her dowry (many people of one family saving for a very, very long time, as you can imagine). It had been hidden under a bed in a suitcase for the happy event. Her mother had a few ancient pieces of jewellery that had been past down through the generations in gold as well. Well, you see, your soldiers, bombed these people, then shot their children, then finally looted everything the survivors owned. I swear to you, look on google, look into your own hearts, you know, this happens.
You know this is how your army deliberately treats Palestinians.
Before you scream ‘lies!’ or ‘anti semite!’ please, I beg you. Parent to parent. Human to human. in the name of the God of all faiths, take a breathe, suspend your disbelief a while longer, then read on. Because, oh Israel. What if, just suppose, I’m not the anti semite your wiki trained extremist supporters try to paint me as? And what if, just ten per cent of the 64,000 google entries for “IDF looting’ are utterly true? What then? What does that make you complicit in? What will you do if just for a second the truth that the rest of the world sees about your leaders barbarism fills your mind and your hearts as it one day surely must?
My words, as an outsider will no doubt seem harsh, even naieve. This then, is todays Jerusalem Post:
“According to information analyzed by the human rights organization Yesh Din, between September 2000 and the end of 2009, less than six percent of nearly 2,000 investigations opened against IDF soldiers suspected of crimes against Palestinians ended in indictments.
During the same period, according to various estimates, thousands of Palestinian civilians were killed as a result of IDF activities. How many of these fatalities resulted in convictions? Four.
Not four percent – just four.”
It’s becoming increasingly clear that your young men and women are being trained to behave like animals. These events, the looting, the photos posted online by Eden Abergil, they can’t be explained away as ‘one off’’s any longer.
It’s for you to ask yourselves what they mean.
I’m truly sorry if my words have offended you. I just wanted to talk with you directly for once.
By the way there are an estimated 400 laptops, 600 mobile phones plus other personal cash and effects, which your military still has not returned to the passengers of the aid flotilla. You see, when then they set sail. For some reason, those good people, didn’t think the IDF would steal them.
Yours in Hope
Lauren Booth
Haber Ara