Dolar

34,9528

Euro

36,7002

Altın

2.999,99

Bist

10.011,08

İşkencelere inat 100 kere ' EVET'

1980’de Diyarbakır Cezaevi’nde askerliğini yapan Beşir Öztaş, şahit olduğu işkencelerden sonra halkoylamasında hayır oyu vermesinin mümkün olmadığını söyledi.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-08-24 05:01:00

İşkencelere inat  100 kere ' EVET'
İlk kez 12 Eylül Darbesi’nden sonra askerliğini Diyarbakır Cezaevi’nde yapan bir kişi o karanlık günleri anlattı. Darbe döneminde Diyarbakır 7. Kolordu Gözaltı ve Sorgu Merkezi’nde yapan Beşir Öztaş, işkence odalarındaki çığlık seslerinin bir an olsun kulaklarından gitmediğini belirterek “O mührü ‘evet’in üzerine yüz sefer basmak istiyorum. O zaman belki biraz vicdanım rahat eder” dedi. O günleri unutamadığını anlatan Öztaş, işkencecilere inat Anayasa değişiklik paketine “evet” denilmesi çağrısında bulundu.

KOMUTANLAR VE SİVİLLER YAPIYORDU

Beşir Öztaş, o günlerde yapılan işkenceleri tarif ederken gözyaşlarını tutamadı ve anlatmaya utandığı işkencelerin yapıldığını söyleyerek “İnsanlara dışkılarını yediriyorlar, idrarlarını içiriyorlardı. Bunları yaparken, kadın erkek ayırt etmiyorlardı. Kadınlara yapılanlar o kadar utanç verici ki anlatamam. İşkenceler insanlık dışıydı” dedi. İşkenceyi, komutanların ve sivil giyimli kişilerin yaptığını aktaran Öztaş, yapılan muamelenin düşmana bile gösterilmeyeceğini, sanki intikam alırcasına işkence yaptıklarını vurguladı.

Yaşadığı ve gözlerinin önünden hiç gitmeyen o manzaralardan, 12 Eylül’ün yıldönümünde yapılacak referandumda “evet” oyu vererek hesap soracağını belirten Öztaş, kendisinin tanığı olduğu olayları Diyarbakırlıların bizzat yaşamasına rağmen kararsız kalınmasına anlam veremediğini söyledi.

DİYARBAKIRLILAR ‘EVET’ DEMELİ

Yaşanan olayların Diyarbakırlılar tarafından bilinmemesinin mümkün olmadığını ifade eden Öztaş, “Her hafta 150-200 kişinin suçsuz yere götürüldüğünü çok iyi biliyorlar. Nasıl Hayır diyecekler. Ben Diyarbakırlı değilim ama unutamıyorum o günleri. İnsanlık dışı demek bile küçük kalıyor. Ben gördüm, o insanlar yaşadı. Yapılanları ancak yaşayanlar bilir. Şimdi elimize bir fırsat geçmiş. O işkenceyi bu millete layık görenlere inat evet diyeceğim” dedi.

12 Eylül darbecilerle yüzleşme günü


Başbakan Erdoğan’ın son mektubunu okurken gözyaşlarını tutamadığı Mustafa Pehlivanoğlu ile aynı koğuşta kalan ülkücü İrfan Yaman, 12 Eylül askeri darbesinde işkence gören sağcı ve solcuların referanduma ‘hayır’ diyemeyeceğini söyledi.

12 Eylül 2010 tarihinin darbecilerle yüzleşme günü olacağını belirten Yaman, ‘evet’ oyu verecek ülkücülerin “Hain, onlar ülkücü değil” diye nitelendirilmesini “Kem söz sahibine aittir” diyerek, muhatap almadıklarını ifade etti. Yaman referandumda esas ‘evet’ oyu verecek olan partilerin MHP ile CHP olması gerektiğini de vurguladı.

O mührü yüz defa ‘evet’e basarım

Diyarbakırlıların sırf o işkence ve baskıdan dolayı evet oyu kullanmaları gerektiğini söyleyen Beşir Öztaş sözlerini şöyle tamamladı: “Bütün sermayemi evet için kullanırım. Çünkü vicdan azabı çekiyorum. Rahmetli Mehmet Akif Ersoy, ‘Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın’ demişti.
Ben de ‘Allah bir daha bu vatana 12 Eylül’ü yaşatmasın’ diyorum. Bunları ancak gören bilir, dinlemekle, anlatmakla olmaz. Elimden gelse gece gündüz çalışır milletin evet oyu kullanması için yardımcı olurum. O mührü Evet’in üzerine yüz sefer basmak istiyorum. O zaman belki biraz vicdanım rahat eder.”

Haber Ara