İngiliz basınından özetler
Times gazetesi, İran'ın ürettiğini açıkladığı insansız savaş uçağı üzerinden bu ülke ile Batı arasında varolan gerilen ilişkilerdeki yeni dönemeci değerlendiriyor.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-08-23 15:51:00
Gazete, İnsansız uçağın, bizzat Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad tarafından duyurulduğunu; yaklaşık 1000 kilometre menzilli uçakların İran'dan İsrail'e doğrudan bir tehdit arz etmediğini ancak, Lübnan'daki İran yanlısı gruplara temin edilmesi halinde İsrail'deki hedefleri vurabileceğine dikkat çekiyor.
İnsansız uçağın duyurusunun, Rusya'nın İran'daki Buşehr nükleer reaktörüne uranyum çubuğu sağlandığı haberlerinin ardına rastladığını da hatırlatan gazete, Ahmedinejad'ın 'yeni silah nükleer tesislerin korunması için de kullanılacak' dediğini aktarıyor.
"İran CIA'in ayak izlerini takip ediyor"
Gazetenin yazarı Michael Evans, İran'ın CIA'in ayak izlerini takip ettiğini, insansız uçakların Irak ve Afganistan'daki kullanımlarında başarı kazanılmış olmasının, İranlıları da aynı teknolojiye yatırıma ittiğini yazıyor.
Evans, ABD'nin Predator adlı insansız uçaklarının Afganistan'a binlerce kilometre uzaktaki Nevada, Kaliforniya ve New York gibi yerlerden kontrol edildiklerini ve bu silahların modern savaşın kurallarını yeniden yazdıklarını da belirtiyor.
İsrail ve Filistinlilerin barış görüşmeleri
Financial Times gazetesi, başyazılarından birini, İsrailli ve Filistinli liderlerin Eylül ayı başında Washington'da yapacakları doğrudan görüşmelere ayırmış.
Amerika Birleşik Devletleri'nin dâhil olmadığı görüşmelerin başarı şansının düşük olduğu yorumunu yapan gazete, İsrail'in görüşmelerde sorun olabilecek tüm konuları gündeme getirerek, Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da Yahudi yerleşim yerleri inşaatlarını örtmeye çalıştığını belirtiyor.
Gazeteye göre, neticelendirilmesi için bir yıllık bir sınır konan görüşmelerin belirlenmiş bir gündeminin olmaması da, görüşmeler konusundaki beklentileri azaltabilir.
"Çözümün anahtarı Netanyahu'da"
İsrail ve Filistinliler arasındaki barış görüşmeleri üzerine bir değerlendirme yayımlayan Independent gazetesi yazarı Donald Macintyre da, görüşmelerin başarıya ulaşmasında asıl karar verici olacak kişinin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu olduğunu belirtiyor.
Macintyre, "Soru, Netanyahu'nun fırsatçı bir sağcı lider olarak kalmak mı, yoksa tarih sayfalarında gerçek bir rol üstlenmek niyetinde mi olduğu?" diyor.
Macintyre'a göre, Netanyahu istikrarlı bir sağ hükümetin başında seyrederken, Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas ise siyasi ve coğrafi olarak bölünmüş bir yapının başında nüfuzu düşük bir portre çiziyor.
Independent yazarı ayrıca, İsrail'in çatışmalar sırasında barış yapmayı "teröre teslim olmak" olarak görüp reddettiğini, çatışma ve saldırıların Batı Şeria'daki gibi rekor seviyede düşük olduğu durumlarda ise gereksiz diye görerek uzak durduğu yorumunu da yapıyor.
Güney Yemen'de cihat ordusu
Guardian yazarı Ghaith Abdul-Ahad, Amerika Birleşik Devletleri'nin "acil güvenlik önceliği" atfettiği Güney Yemen'deki El Kaide'nin savaşçılarıyla yaptığı röportaj ve bölgeden izlenimlerini yayımlamış.
Abdul-Ahad, Güney Yemen'in Sünni bölgelerinin bir kısmında durumu, "Yoksulluk, yolsuzluk ve savaşmak isteyen bir cihatçılar ordusu" ifadeleriyle niteliyor.
"Cihat mesajını duymak için dağların derinliklerine gitmenize gerek yok" diyen Guardian muhabiri, bölgedeki el Kaide üzerine uzmanlaşan bir yazarın, el Kaide'nin yükselişinin iki temel nedeni olarak ülkedeki istikrarsızlık ve İslam ülkelerindeki yabancı zulüm olduğunu söylediğini aktarıyor.
Abdul-Ahad Yemen'deki eski Sosyalist yönetim tarafından inşa edilen bir semti gezerken, duvarlarda, El Kaide'ye bağlılık mesajları içeren yazılarla karşılaştığını belirtip, ülkedeki el Kaide savaşçılarının bir kısmının da, dünyanın başka bölgelerindeki savaşlara katılan ve geri dönen militanlardan oluştuğunu belirtiyor.
Guardian muhabiri, Yemen'de Sosyalist yönetimden radikal İslam’ın yükseldiği bir siyasi manzaraya nasıl bir güzergahtan gelindiğini ise eski bir sosyalist parti üyesi olan Faysal'ın sözlerinden aktarmış.
Faysal, "Sosyalistler 7 Temmuz 1994'te yenildiler. 8 Temmuz'da bir grup İslamcı gelip, ellerimi kelepçeledi ve sorguya götürdüler. Komünist olup olmadığımı soruyorlardı. Sonraki dönemlerde birçok değişiklik yaşandı. İşler İslamcılara verildi, okul müdürü ve memur olmaya başladılar." diyor.
Wikileaks'ın kurucusuna tecavüz suçlaması
Daily Telegraph gazetesi, Amerikan ordusunun Irak ve Afganistan'daki gizli belgelerini açıklayan internet sitesi Wikileaks'in başındaki Julian Assange ile ilgili bir değerlendirmeye yer veriyor.
Gazete, gözü pek savaş karşıtı ve gizemli siber kahraman olarak nitelediği Assange aleyhinde Amerikan Merkezi Haberalma Örgütü CIA'in karalama kampanyası yürüttüğü iddialarına değinip, Wikileaks'in kurucusunun başına gelenlerin, casus romanlarından çıkma gibi göründüklerini belirtiyor.
Kısa süre önce ABD ordusunun Afganistan'daki savaşıyla ilgili 90 bin gizli belge yayımlayan Assange aleyhinde, İsveç'te tecavüz suçlaması ve ardından tutuklama emri çıkarıldığını ve bu kararın kısa süre sonra geri çekildiğini belirten Daily Telegraph, Wikileaks taraftarlarının bu iddiayı beklemekte oldukları "kirli taktiklerin" ilki olarak gördüklerini aktarıyor.
Assange'ın başında olduğu web sitesinin Irak ve Afganistan'daki sivil ölümleri ile ilgili sızdırma haberlere de değinen gazete, New Yorker dergisinin, Assange'ı, beyaz saçları ve solgun benziyle bu gezegen dışından gelip, dünyaya bazı gizli kalmış gerçekleri açıklamayı amaçlayan doğaüstü bir kişi olarak nitelediklerini de belirtiyor.
Haber Ara