Soylu "evet" çağrısında bulundu
Hukukçular Birliği Vakfı üyeleri eski Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu ile birlikte İzmir halkını selamlayarak, 12 Eylül'de yapılacak Anayasa değişikliği referandumunda "evet" çağrısında bulundu.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-08-20 02:01:00
Üzerinde "Değişime, Demokrasiye, Özgürlüklere Evet" yazılı otobüsle Konak Meydanı'na gelen Kılıçkaya ve beraberindeki hukukçular, burada eski DP Genel Başkanı Süleyman Soylu ile buluştu. Otobüsün üzerindeki "evet" yazısının önünde birlikte poz veren ikili daha sonra eski Sümerbank binası önünde referandum ile ilgili açıklama yaptı.
Vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Kılıçkaya, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) önünden başlattıkları "Demokrasi Yolculuğunda" il il gezerek referandumda "evet" çağrısında bulunduklarını hatırlattı.
Demokrasi yolculuklarının 17. durakları olan İzmir'e dün ulaştı klarını, burada eski DP Genel Başkanı Süleyman Soylu ile karşılaştıklarını anlatan Kılıçkaya, Soylu ile birlikte halka referandumu anlattıklarını belirterek, referandumda İzmirliler'den "evet" oyu kullanmalarını istedi.
Eski DP Genel Başkanı Süleyman Soylu ise referandumda "evet" turları kapsamında ülkenin birçok yerine gittiğini ifade ederek, yarın da Kahramanmaraş ve Elbistan'a gideceklerini söyledi.
Demokrasi ve hukukun üstünlüğü için mücadele verdiklerini aktaran Soylu, "Demokrasi erleri yola çıkmış durumdalar. Herkes bir nefer olarak, kendi mesleki anlayışından, makamından, tatilinden, konforundan fedakarlık yaparak aslında Türkiye'nin modernleşmesinin, çağdaşlaşmasının ve Türkiye'de hukukun üstünlüğünün ve denetimsiz bir Türkiye'den denetimli bir Türkiye'ye geçmesinin adımını atmaktadır. Yani halk bundan sonra denetim yetkilerini eline almaktadır" dedi.
Anayasa değişikliğini, Türkiye'nin kapalı sistemden açık sisteme ge çmesi iç in bir fırsat olarak değerlendirdiklerini belirten Soylu, şunları söyledi:
"Anayasa değişikliğini, güçlü ve modern Türkiye için ilk adım olarak değerlendiriyoruz. Bu konuda Hukukçular Birliği Vakfı'nın bence Türkiye'yi dolaşması ve bu konuyu milletle paylaşması belki de hepimizin paylaşmasından çok daha önemlidir. Türkiye'nin karşı karşıya kalması gereken en önemli mesele hukukun üstünlüğüdür. Üstünlerin hukukunun yaşandığı bir Türkiye aslında ara rejimin devam ettiği bir Türkiye'dir, darbelerin sürekli kendisini hissettirdiği bir Türkiye'dir. Vesayetçi sistemin, statükonun, yargı vesayetinin, silahlı vesayetin, bürokratik vesayetin milletin üzerinde egemenliği olduğu bir sistemdir."
Hukukun üstünlüğünün önemini vurgulayan Soylu, "Darbeleri siyasetçi ve halk önleyemez, onların darbeleri önleyebilecek gerekli güçler yoktur. Darbeyi engelleyecek tek unsur hukuktur ve hukukun üstünlüğüdür. Bu Anayasa değişikliği de hem temel hak ve hürriyetler, hem demokrasinin güçlendirilmesi hem de özellikle hukukun ve yargının demokratikleşmesi ve evrensel normlarla örtüşmesi adına Türkiye için bir fırsattır" ifadelerini kullandı.
Yaptıkları mücadelenin bireysel mücadele değil, millet için yapılan bir mücadele olduğunu anlatan Soylu, "Demokrasi değişikliğindeki talebimiz, Türkiye'nin geleceğinin aydınlanmasına, modernleşmesine yönelik bir taleptir. İnanıyoruz ki 12 Eylül günü halkımız hem hukukun üstünlüğünü ortaya koyan, devletin milleti değil milletin devleti, imtiyazlı bir Cumhuriyet değil imtiyazsız bir Cumhuriyeti, şekli ve askeri bir demokrasiyi değil tam demokrasiyi ve bana göre en önemlisi vatandaş olmanın erdemini ortaya koyabilecek bir anayasa değişikliğini sağduyuyla beraber kabul edecektir" diye konuştu.
Hukukçular Birliği Vakfı Başkanı Sinan Kılıçkaya ve beraberindeki hukukçularla İzmir'de karşılaşmaktan mutlu olduğunu belirten Soylu, "Bu bir demokrasi karşılaşması" yorumunu yaptı.
Referandumda "evet" oyu kullanacağını açıklamasının ardından parti disiplin kuruluna sevk edilmesi ile ilgili soru üzerine Soylu, "Bana göre bu benim kişisel meselem. İhraç etseler de, atsalar da benim için en önemli şey 12 Eylül akşamı 'evet' çıkmasıdır. 'Evet' çıkması bizi hukuksuz bir şekilde bulunduğumuz siyasal örgütlenmeden ayırmaya çalışanları, halk tekzip edecektir" dedi.
Anayasa'nın bireyle devlet arasında bir toplumsal sözleşme olduğunu anlatan Soylu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Siyasi partilerin kendi üyelerini bağlayıcı kararla zorlamaları ve baskı kurmaları, 1982 Anayasası'nın ikliminden farklı bir iklim değildir. Orada da Anayasa'yı eleştirenler sıkıyönetim mahkemeleri tarafından tutuklanmışlardır, baskı altına konulmuşlardır. Siyasi partiler, 'evet' veya 'hayır' diyen bütün partiler eğer bir bağlayıcılık ortaya koyuyorlarsa bu Anayasa'ya aykırıdır, vatandaşlık hakkımı veren Anayasa maddelerine aykırıdır. Siyasi Partiler Kanunu'na da aykırı çünkü bu bir yerel ya da genel seçim değildir, halk oylamasıdır. Burada siyasi partilere üyelik hakkı, vatandaşlık hakkının üzerine çıkamaz."
Açıklamanın ardından otobüse binerek İzmir halkını selamlayan Kılıçkaya ve Soylu, İzmir caddelerinde gezerek referandumda vatandaşlardan "evet" oyu kullanmaları çağrısında bulundu.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara