Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'HAYIR' diyoruz ama referanduma değil

Ünlü edebiyatçı ve yazar Rasim Özdenören radikal değişim için evet dedi.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-08-20 14:03:00

'HAYIR' diyoruz ama referanduma değil
Kenan Evren'in yargılanmaktan korktuğunu belirten özdenören, “Asmayalım da besleyelim mi?” diye soranlar Şimdi “Yargılanmaktansa intihar ederim” diyor.

Özdenören, Kenan Evren’in bu yargılamayı kendi uygulamasıyla karıştırarak kötü muameleye maruz kalacağını belirtti.

12 Eylül'de Türkiye Referanduma gidiyor. Yeni anayasa paketi için evet mi hayır mı diyorsunuz?

Referanduma sunulacak değişiklik paketine “evet” diyorum.

Anayasa değişikliğine neden evet?

Ben, yürürlükteki Anayasa’nın tümünün değiştirilmesini istiyorum. Şimdiki kısmi değişikliğin beklediğim tümden değişikliğin yolunu açacağını düşünüyorum. Eğer bu kısmi değişiklik gerçekleştirilmezse, beklediğim toptan değişikliğin de yolunun tıkanacağı kesin kanaatini taşıyorum. Şimdiki kısmi değişiklik, diğer bütün iyileştirici hükümleri bir yana bıraksak bile, sırf savunma harcamalarının denetime tabi tutulması, sivillerin askerî mahkemelerde yargılanmasının önlenmesi, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasının önünün açılması bakımından benim için yeterli neden sayılır. Diğer hükümlerle birlikte düşünüldüğünde bu değişiklik paketinin Türk anayasa hukukunda radikal bir değişikliğin önünü açacağı kesindir.

Yeni anayasa ile Türkiye’de ne gibi değişiklikler bizi bekliyor?

Ombudsmanlık kurumunun ihdas edilmesi, YAŞ ve HSYK kararları dâhil, bütün idarî kararların yargıya açılması bence şimdiki değişiklik paketinin öteki önde gelen hükümleri arasında yer almaktadır. Mahkemeye müracaatın ülkemizde külfetli ve pahalı bir yöntem olması, insanları mahkemeye müracaattan caydıran bir etken olmaktadır. Ombudsmanlık kurumu ihdas edildiğinde insanlar idareyle olan küçük çaplı şikâyetlerini bile dile getirme imkânına sahip olacaktır. İdare karşısında hâlihazırda korumasız, esirgemesiz bırakılan insanımıza bu yolun açılması, küçümsenmeyecek bir imkân sayılmalıdır.

12 Eylül'de yazarlara ve sanatçılara yapılan işkencelerle ilgili neler söyliceksiniz?

Yalnız yazarlara ve sanatçılara değil, insan olan herhangi bir bireye uygulanan işkence ve her türlü kötü muamele alçakça bir olaydır. İnsanlık dışı bir uygulamadır. Bu ülkede polis, vaktiyle, sorgulama yöntemiyle kişinin ifadesini alma yerine, onun bileğini bükerek, belini kırarak ağzından ifade daha doğrusu itiraf- almaya çalışırdı. 12 Eylül’de bu uygulama doruk noktasına çıkartıldı. Bazı hapishanelerde sanıklara insan dışkısı yedirmekten tutunuz, akla gelebilecek her türlü kötü muamele ve işkence uygulanmıştır. Bu uygulama, aradan yıllar bile geçmiş olsa, insanın tüylerini ürpertmeye, insanlığından utandırmaya yeter de, artar da... Bu işin elebaşısı olan zat despotluğunu yürüttüğü yıllarda, bir biçimde askerin veya polisin eline düşmüş olan kişiler için pervasızca: “Asmayalım da besleyelim mi?” diye soruyordu. Şimdi “Yargılanmaktansa intihar ederim” diyor. Bu yargılamayı kendi uygulamasıyla karıştırarak kötü muameleye maruz kalacağını düşünüyor sanırım.

5. Anayasa paketinin tamamı için neler söyliceksiniz?

Anayasa değişiklik paketi olması gerekenleri göz önüne aldığımızda elbette yeterli değil. Daha, çok eksikleri var. Ancak bu eksiklikler, bu tür palyatif değişikliklerle yerine getirilemez. Anayasa’nın sil baştan, sıfırdan düzenlenmesi gerekir. Ancak o düzenlemenin yolunun açılması, şimdiki değişikliklerin kabulüne bağlıdır. Eğer bu değişiklik reddedilirse, bu ülkenin insanı, yeni bir anayasayı, bir daha ancak ensesini gördüğü gün görebilir..

KlasGazete
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara