Başbakan Erdoğan Pakistan'a gidiyor
BM'de düzenlenen Pakistan'a yardım konulu toplantının ardından konuşan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Başbakan Erdoğan'ın referandumdan sonra bu ülkeye gideceğini açıkladı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-08-20 09:26:00
Bakan Bağış, BM'de düzenlenen Pakistan'a yardım konulu toplantının ardından New York'ta kaldığı Millennium Otelde AA muhabirine konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Bağış, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Milli Güvenlik Kurulu toplantısına katılması gerektiği için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla Türkiye'nin Pakistan'a yaptığı katkıları anlatmak üzere BM Genel Kurulunda düzenlenen toplantıya katıldığını söyledi.
Bağış, toplantıda, Türkiye'nin şu an itibarıyla Pakistan'a 10 milyon dolarlık nakit yardım, 2 milyon dolarlık gıda ve ihtiyaç yardımı gönderdiğini, Türk Kızılayı'nın, sivil toplum kuruluşlarının Pakistan'ın farklı bölgelerinde çok önemli yardım çalışmalarını sürdürdüklerini ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin 2 kargo uçağını Pakistan'ın hizmetine verdiğini, Türk iş dünyasının yardım çabalarını sürdürdüğünü anlattığını belirtti.
Diyanet İşleri Başkanlığının aldığı karar çerçevesinde hem Türkiye'deki hem de dünyadaki tüm Türk camilerinde bugün Cuma namazından sonra Pakistan için yardım toplanacağını, halktan halka çok ciddi bir kampanyanın başladığını ifade eden Bağış, tüm bu konuları hem BM'deki toplantıda yaptığı konuşmada hem de BM'de görüştüğü Pakistan Dışişleri Bakanı Makdum Şah Mahmud Kureşi, Belçika Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Steven Vanackere, İsveç'in Uluslarası Kalkınma İşbirliği Bakanı Gunilla Carlsson ve Alman Devlet Bakanı Werner Hoyer'e anlattığını söyledi.
Bakan Bağış, şöyle konuştu:
''Pakistan, tarihinin en ağır doğal felaketiyle şu an başbaşa, Pakistan bizim için çok önemli bir müttefik, çok önemli bir kardeş ülke. Bugün Türkiye'de yoldan geçen 10 kişiye, Türkiye'nin en yakın dostu hangi ülkedir diye sorsanız sekizi Pakistan der. Pakistan'da aynı soruyu sorsanız en az 8'i, 9'u Türkiye der. Bu kadar yakın ve dostane ilişkilerimiz olan bir ülkeyi böylesine zor bir gününde yalnız bırakmamak bizim kültürümüzün, geleneklerimizin bir gereği. Hele mübarek Ramazan ayında şefkatın, merhametin, paylaşmanın en yoğun olduğu bir dönemde, ben eminim ki Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün vatandaşları Pakistan için elinden gelen maddi, manevi katkıyı esirgemeyecektir. Sayın Başbakanımızın önderliğinde yürütülen bütün bu yardım çalışmalarına Türk halkı çok büyük bir cömertlikle ve içtenlikle katkıda bulunacaktır."
PAKİSTAN VE BELÇİKA DIŞİŞLERİ BAKANLARIYLA GÖRÜŞME
Bakan Bağış, Pakistan Dışişleri Bakanı Kureşi ile görüşmesiyle ilgili soru üzerine, Pakistanlı bakanın Türkiye'nin yardımlarından ötürü son derece müteşekkir olduğunu kendisine ilettiğini, Kureşi'nin ilk andan itibaren Türkiye'nin yaptığı katkıları çok önemsediklerini söylediğini aktardı.
Kureşi'nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan'a en içten teşekkürlerini iletmesini kendisinden istediğini ifade eden Bağış, Pakistan Dışişleri bakanının bundan sonraki dönemde de Türkiye'nin desteğinin devam etmesini çok önemsediklerini, özellikle Türkiye'nin Avrupa ve AB ülkeleri neznindeki girişimlerinin sürmesini istediklerini kendisine aktardığını belirtti.
Bağış, AB'nin dönem başkanı Belçika'nın Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Stven Vanackere ile yaptığı görüşmede de kendisinden AB dönem başkanlığı olarak sel felaketine önem vermelerini istediğini, tüm AB ülkelerini yönlendirmelerini ve yardım konusunda teşvik etmeleri gerektiğini söylediğini kaydetti.
Belçika'nın bu kapsamda açıklamalarının kendisini umutlandırdığını vurgulayan Bağış, ABD'nin de (bugün açıkladığı 60 milyon dolarlık yeni yardımla birlikte) 150 milyon dolarlık yardım yapacağını hatırlattı.
"AVRUPA, BU FIRSATI DEĞERLENDİRMELİ"
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu sadece Pakistan, İslam dünyası açısından değil, kendisini Batı'dan izole edilmiş hisseden bütün Doğu toplumları için çok büyük bir fırsattır. Avrupa'nın bu fırsatı iyi değerlendirmesi gerekir, Avrupa'nın dünyaya vereceği mesajda da içine kapanık olmadığını, Doğu'nun sorunlarıyla da ilgilendiğini göstermesi için bu fırsatı değerlendirmesi gerektiğini Sayın Belçika Bakanına anlattım. Onlar da bunu algılamış durumdalar, çünkü bugün eğer Pakistan'ın bu zor gününde yanında olmazsak, katkı vermezsek yarın Pakistan'ın başbaşa kalacağı sorunlar yalnız doğal afetin getirdiği sorunlar olmayacaktır. Bu işin diğer ciddi sosyal ve siyasi neticeleri olabilir ve bu bütün dünyanın altından kalkamayacağı bir noktaya gelebilir. Böyle bir istikrarsızlığı ne Türkiye ne Avrupa ne Amerika, ne de diğer ülkeler ister. Bunu engellemek için Pakistan'ın yanında olduğumuzu göstermenin günüdür. Bu yüzden Türkiye Cumhuriyeti olarak yoğun bir çaba içerisindeyiz, biz dünyada başka yangınlar, sorunlar istemiyoruz. Nasıl farklı ülkeleri biraraya getirip çözüm için, barış için katkılarımızı sürdürüyorsak Pakistan'ın da bu zor gününde yanında olmak bizim kardeşlik görevimizdir.''
Belçikalı bakanla görüşmesinde, Türkiye'nin Pakistan ile olan özel ilişkisinin Türkiye'nin neden AB üyesi olması gerektiğinin bir başka nedenini oluşturduğunu dile getirdiğini belirten Bağış, ''Pakistan halkı, Türkiye üzerinden gelecek yardımları ve katkıları çok daha muhabbetle karşılayacaktır ama Batı'dan gelecek diğer yardımlara endişe ve şüphe ile yaklaşma ihtimali de vardır. Türkiye olarak burada da biz AB ile yakın çalışma arzumuzu dile getirdik ve bunun da Türkiye'nin AB üyesi olmasını destekleyen ülkeler için bir ek argüman olarak değerlendirmesi gerektiğini ifade ettik'' dedi.
''YARDIM TOPLANTILARINA EVSAHİPLİĞİ YAPMAYA HAZIRIZ''
Pakistan'a yardım toplantısının acil bir şekilde düzenlenmesine rağmen başta ABD, Almanya, Danimarka, İsveç, Türkiye olmak üzere çeşitli ülkelerin bakanlarının toplantıya katılmasının, ülkelerin verdikleri destek mesajlarının son derece önemli olduğunu vurgulayan Bağış, şöyle konuştu:
''Ama bu toplantıların devam etmesi gerekir, bugün Pakistan dışişleri bakanıyla görüşmemizde de kendisine, (Sayın Dışişleri Bakanı ve Başbakanımızın da bir mesajıydı) biz Pakistan'a bundan sonraki süreçte düzenlemek istediği bütün buna benzer yardım toplantıları için ev sahipliği yapmaya hazır olduğumuzu da belirttik. Sayın Başbakanımızın da referandumdan sonra Pakistan ziyareti olacak, kendisi belki Ramazan ayında Türk iş dünyasının liderleriyle biraraya gelerek Pakistan için yapılacak çalışmaları bir kez daha değerlendirme imkanı bulacak. Bu süreci Türkiye olarak elimizden gelen katkıyı vererek değerlendirmek istiyoruz, bundan sonraki süreçte de uluslararası kamuoyunun Pakistan'ı unutmaması için biz gerekli hatırlatmayı yapacağız, çünkü olaylar medya gündeminden düştükten sonra unutulabilir, ama oradaki yaşanan sıkıntılar, açlık, sefalet ve yokluk devam edecektir. Bizim katkı ve yardım çalışmalarının uzun zamana yayılmasını sağlamamız gerekiyor ki Pakistan bu sorunları biran evvel aşsın ve bölgesinde istikrar merkezi olmaya devam etsin.''
KIBRIS VE TERÖRLE MÜCADELE
Egemen Bağış, BM'de Avrupalı muadilleriyle yaptığı görüşmelerde Pakistan dışında diğer konuların da gündeme geldiğini, başta Kıbrıs ve terörle mücadele konularını ele aldıklarını söyledi.
Kıbrıs'ta KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Derviş Eroğlu'nun müzakereleri çok büyük bir kararlılıkla devam ettirmesinin AB açısından da son derece önemli olduğunu muhataplarına hatırlattıklarını belirten Bağış, ''Özellikle Kıbrıs Rum yönetimi üzerinde baskıların artması, kalıcı ve adil bir çözüm için AB'nin de gerekli desteği vermesi gerektiğini vurguladık'' dedi.
Görüşmelerinde Türkiye'nin terör konusundaki beklentilerini de bakanlara anlattığını bildiren Bağış, ''Özellikle PKK terör örgütünün Avrupa'daki bir takım temsilcilerinin bir an evvel Türk adaletine teslim edilmesi konusunda taleplerimizi yineledik'' dedi.
Bakan Bağış'ın bugün Türkevi'nde yapacağı toplantının ardından yarın Türkiye'ye dönmek üzere New York'tan ayrılması bekleniyor.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara