Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

ABD'nin olduğu yerde insanlık yok

ABD, Irak’tan çekiliyor. 2003’te başlayan işgalin geride bıraktıkları ise insanlık tarihinin en karanlık manzaralarından birini gözler önüne seriyor. Tarihin en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapmış toprakların son konukları acı ve kan.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-08-19 17:42:00

ABD'nin olduğu yerde insanlık yok


11 Eylül’ün etkisi, kimyasal silah senaryoları, Saddam Hüseyin rejimi, demokrasi ithali derken başlayan Irak işgalinin üzerinden 7 yıl geçti. Irak’ta ne kimyasal silah bulundu, ne de eskisinden daha demokratik bir yönetim var. Saddam Hüseyin’in, Körfez Savaşı’nın ve arkasından gelen ambargonun yıprattığı Irak halkı, ABD işgaliyle en büyük bedeli ödedi.

Körfez Savaşı ile başladı

Irak-ABD gerilimi 90’lı yıllarla başladı. Saddam Hüseyin rejiminin Kuveyt’i işgaliyle başlayan Körfez Savaşı ABD’nin bölgede en büyük egemen güç olmasıyla sonuçlandı. Savaşta Irak askeri kuvvetleri 100.000 kayıp verirken, hava saldırıları sonucunda en az 100.000 sivil de hayatını kaybetti. 1,5 milyon insan da evsiz kaldı. ABD’nin kayıbı ise sadece 350 asker oldu.

Savaşla birlikta başlayan ambargo ise 2003 yılındaki işgale kadar sürdü. Kısıtlı sayıda ilaç ve acil durumlarda gıda dışında birçok maddenin ülkeye girmesini engelleyen ambargo adeta bir katliama dönüştü. Modern toplumlarda binde 5-7 arasında olan bebek ölüm oranı, ambargo döneminde binde 100’ün üzerine çıkmıştı. Doğan her 5 çocuktan biri ise 5 yaşına gelmeden hayatını kaybediyordu. Ambargo nedeniyle, 1990- 2002 yılları arasında, çoğunluğu çocuk 1.500.000’un üzerinde insanın öldüğü tahmin ediliyor.

İşgal ile sürdü

Irak toprakları, 20 Mart 2003’te başlayan kara saldırısıyla, kimyasal silahların imha edilmemesi ve teröre verilen destek sebep gösterilerek ABD ve koalisyon güçleri askerleri tarafından işgal edildi. İşgal tüm dünyada tepkiyle karşılansa da Bush hükümeti saldırganlıktan vazgeçmedi. Irak’ta binlerce insanın öldüğü, eğitim ve sağlık gibi hizmetlerin tamamen yok edildiği ve açlığın yaygınlaştığı yılar devam ABD ile etti.

Ölüm sayıları korkutucu

Irak’ta işgal başladığından beri 1.500.000 insanın öldürüldüğü tahmin ediliyor. Resmi rakamların 100.000 demesi ise gerçeklikten uzak. ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney ‘Düşmanıımızın ölülerini sayacak değiliz’ diyerek resmi rakamların basit birer yalan olduğunu doğrulamıştı. Ölülerin önemli bir kısmını çocuklar oluşturuyor.

Irak’ta halkın %40’ı, savaşın başladığı günden bu yana ailelerinden en az bir kişiyi kaybetti.

ABD ise savaş boyunca 4400 askerini kaybetti. 32.000 asker de yaralandı. ABD kayıplarının büyük kısmını direnişin yükseldiği 2005 ve 2007 yıllarında verdi.

İşkence ve tecavüz

Önde gelen uluslarası sağlık kuruluşlarının yaptığı araştırmalara göre, Irak’ta savaşan ABD askerlerinin % 70’inden fazlası psikolojik tedavi gerektiren hastalıklara sahip oldular. Bunun en büyük kanıtını ise Irak halkına çektirdiklerinde görmek mümkün. Ebu Garib gibi hapishanelerde tutuklu bulunan Iraklılar sistematik bir işkenceden geçirildiler. 2004 ve 2006 yıllarında bu işkencelere ait görüntüler basına sızdı. İngiltere’de tepkiyle karşılanan görüntülerin ortaya çıkardığı skandal sonucunda ise kimse önemli bir ceza almadı.

ABD askerlerinin işlediği en büyük suçlardan biri de kadın ve çocuk istismarı. Tutuklu bulunan yüzlerce kadına tecaviz edilirken, mağdurların arasında 10 ila 14 yaş arasında birçok çocuk da bulunuyor.

Savaştan dönen 300’den fazla ABD askeri intihar etti.

Eğitim ve sağlık bitirildi

Türk Tabipler Birliği’nin (TTB) 2005'de yayınladığı rapora göre savaşın ilk iki yılında Irak’taki hastanelerin % 12’si kullanılamaz hale geldi. Aynı rapora göre tedavi edilmediği için kaybedilen hasta sayısı da üç katına çıktı. Bebek ölüm oranı da hala binde 62. Beş yaş altı çocukların % 27’sinde beslenme yetersizliği bulunuyor. Halkın dörtte biri ise temiz su olanağına sahip değil.

Ambargonun başladığı 1990’dan günümüze ‘sadece’ temel sağlık hizmetleri verilebilseydi; en az 1.000.000 Iraklı şu an yaşıyor olacaktı.

Eğitim de felaketle sonuçlanan bir diğer alan. 1977 yılında %78 olan okur-yazarlık oranı, günümüzde %58 seviyesine inmiş durumda. Dünyada bu oranın bu denli düştüğü tek ülke ABD’nin demokrasi götürdüğü Irak.

İş yok, güç yok

Irak’ta işsizlik oranı % 20. Bu oran genç nüfusta % 30’a çıkıyor. Çalışanların büyük kısmı hizmet sektöründe. Üretim 2003’tekinin çok çok altında. Petrol üretimi bile onda birine düşürüldü. O da sadece ABD’nin kullanımı için. 26 milyon Iraklının 7 milyonu açlık sınırının altında yaşıyor. Yani günlük 2,2 doların altında gelire sahip.

Yerinden, yurdundan sürülenler

Savaşın başladığı günden bu yana 1,5 milyon insan evini kaybetti. İlk Körfez Savaşı’ndan bu yana hesaplandığında ise 3 milyon. 1 milyon insan hala mülteci kamplarında hayatlarını sürdürmeye çalışıyor.

Kültür talanı

Sosyal alanda yıkılan Irak, kültürel olarak da yağmalanıyor. Savaşın ilk günlerinde yıkıntı haline gelen Bağdat Ulusal Müzesi ve Bağdat Kütüphanesi; modern çağın gördüğü en büyük yağma olarak kayıtlara geçti. Sadece Bağdat Müzesi’nden 170.000 eser çalındı. Toplamda milyonlarca eser yurt dışına kaçırıldı ve zengin kolleksiyonerlerce kapışıldı.

Sonuç: ABD varsa, insanlık yok

Yedi yıl önce ABD askerlerini sevinç gösterileriyle karşılayan az sayıda Iraklılar için bile her şey tersine döndü. Irak halkı artık ABD askerlerinin çekilme kararı verdiği 30 Haziran’ı Ulusal Bayram olarak görüyorlar. ABD ülkede kalmaya devam ettikçe ve işgalin etkileri sürdükçe halkın gerçek bir bayram yaşaması ise zor görünüyor.


sol

Haber Ara