Hayır çıkarsa sivilleşmek mümkün değil
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 12 Eylül'de yapılacak referandumda 'hayır' çıkması durumunda, bundan sonra hiçbir meclisin sivil bir irade ile Anayasa yapma gücünü kendinde göremez hale geleceğini söyledi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-08-17 18:41:00
Savaş yerine nizamı alem dediklerini kaydeden Davutoğlu, 'Bu anlayışla baktığımızda biz çevremizde düşman görmüyoruz. Biz dışarıda barış arıyoruz. Ancak şunu da ifade etmek gerekirse, eğer meydan da okunursa tıpkı Kahramanmaraşlıların yaptığı gibi her türlü kahramanlığı gösterecek yüreğe ve iradeye de sahibiz' dedi.
Hedeflerinin herşeye gücü yeten bir Türkiye oluşturmak olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, şöyle konuştu:
'Onun için komşularla mutlak entegrasyon diyoruz. Onun için vizeleri kaldıralım diyoruz. Biz dünyanın neresinde bir kriz varsa, sessiz kalamayız. Bekle gör politikaları izleyemeyiz. Biz ülkemizi bölgesel değil küresel bir aktör yapmak istiyoruz.'
Güçlü bir dış politika uygulamak için güçlü bir ekonominizin olması gerektiğinin altını çizen Davutoğlu, 'Gerçekten Türkiye ekonomisi son yıllardaki performansı ile dostları sevindiriyor, düşmanları kıskandırıyor. 2002 yılında dünyanın 26. büyük ekonomisiydik bugün ise 16. büyük ülkesiyiz. Başka hiçbir ülke 7-8 yılda 10 basamak birden yükselemedi. Hedefimiz 2023 yılında dünyanın 10 ekonomisi arasına girmek, bunu yapacak gücümüz de var 'ifadelerini kullandı.
Türkiye'deki siyasi sistemin vatandaşlara geniş özgürlük alanı tanıması gerektiğini aktaran Davutoğlu, 'Onun için terör belasına karşı en geniş güvenlik tedbirlerini almakla sorumluyuz ama bu güvenlik tedbirleri, insanımızın özgürlükleri pahasına olmamalı. İkisi bir arada, tenakuz içerisinde olmamalı. Özgürlük adına güvenliği feda edersek, anarşi doğar. Güvenlik adına özgürlüğü feda edersek, bu sefer de diktatörlük olur'dedi.
Milli iradenin nihai otorite olması gerektiğini ifade eden Bakan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Tarihe baktığımızda milli iradeye şu veya bu şekilde müdahalelerin maalesef yol açtığı yaralarla yol açtığı ızdıraplarla dolu hikayesi mevcuttur. Bizim şimdi yapmamız gereken bu milli iradeye sahip çıkmaktır. Önümüzde bir şans var. Bizim ilk anayasa tecrübemiz 19. yüzyılda olmuştur. O günden bu yana anayasa tecrübesi yaşıyoruz. Bu konuda birçok mesafeler katettik. Ancak maalesef milletin iradesi ile seçilmiş meclisin ortaya koyduğu bir anayasaya, tam teşekküllü anayasaya sahip olamadık. Anayasa bir toplumun toplumsal sözleşmesidir.'
Anayasa değişikliği tartışılırken gerçekten çok talihsiz ifadeler kullanıldığını vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:
'Bu meclis anayasa yapamaz dendi. Aslında o meclisin acziyetine yönelik bir ifade değildi. Millete yönelik acziyet ifadesiydi. 12 Eylül'de yapılacak referandum bir anlamda gür sesle şunu söyleyecektir: 'bu ülkede anayasayı mecliste benim seçtiğim vekiller yapar başka hiç kimse anayasa yapamaz'. Elbette eleştiriler olacaktır ve bu da tartışmaya açıktır. Madem ki yüce meclisimiz bunu kabul etti ve sizin önünüze getirdi, şimdi sizlerden beklediğimiz bu anayasa reformuna tam anlamıyla evet demektir çünkü bu 'evet'in anlamı, sadece o maddelerle sınırlı olmayacak. Eğer, biz beklemiyoruz ama bu referandumdan 'hayır' çıkarsa, bundan sonra hiçbir meclis sivil bir irade ile anayasa yapma gücünü kendinde göremez hale gelecek. Onun için bu oylamanın bizatihi kendisi önemlidir. Sizler bu iradeyi sandığa yansıtmak durumundasınız.'
Konferansta daha sonra Bakan Davutoğlu'na Memur-Sen Kahramanmaraş Şube Başkanı Alparslan Alkış tarafından, oyma ceviz sandık hediye edildi.
Bakan Davutoğlu daha sonra, Kahramanmaraş'taki incelemeleri kapsamında tarihi Kapalı Çarşı'yı ziyaret etti.
Vatandaşlarla bir süre sohbet eden Bakan Davutoğlu, eşi ile birlikte Osmanlı Çarığı satın aldı. Bakan Davutoğlu, Kahramanmaraş Belediyesi tarafından yapılan Taziyeevi ve Yaşlılar Dinlenme Evi'nde incelemelerde bulunduktan sonra, Kilis'e hareket etti.
AA
Haber Ara