Dolar

34,9448

Euro

36,5985

Altın

3.015,39

Bist

9.998,26

Gebelik testiyle yetinmeyin

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu, hamileliğin belirlenmesinde gebelik testi ve kan tahlilinin yeterli olmayacağını belirtti.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-08-17 11:52:00

Gebelik testiyle yetinmeyin
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu, anne adayı için hayati tehlike taşıyan dış gebeliğin erken dönemde tespiti için kan tahlili ve gebelik testinin yetersiz olduğunu belirterek, hamileliğin ultrason aracılığıyla da gözlemlenmesi gerektiğini söyledi.

Prof. Dr. Şatıroğlu, gebeliğin rahim içi yerine, fallop tüpleri, yumurtalıklar, karın içi ya da rahim ağzında oluşması halinde 'dış gebelik'ten söz edildiğini bildirdi.

Dış gebeliğin çoğunlukla fallop tüplerindeki tıkanıklık veya tüplerin doğal yapısındaki bozukluktan kaynaklandığını ifade eden Şatıroğlu, şunları kaydetti:

'Fallop tüplerinin doğal yapısının bozulmasındaki en büyük etken enfeksiyonlardır. Daha önce üreme sistemi içinde geçirilmiş enfeksiyonel bir rahatsızlık ya da endometriozis ve kist operasyonu, tüplerin barsağa benzer yılanvari hareketlerinin bozulmasına ve kısmi tıkanıklıklar ile yapışıklıklar oluşmasına sebep olur. Sperm ile yumurtanın tüpte karşılaştığı göz önüne alındığında, bozuk bir zeminde verimsiz bir karşılaşma sonucunda çoğu zaman sağlıklı bir gebelikten söz edilemez. Sık yapılan kürtajlar da enfeksiyon oluşumuna sebebiyet vererek dış gebeliğe zemin hazırlayabilir.'

Dış gebeliğin, bir kadının üreme ile ilgili karşılaşabileceği en büyük problemlerden biri olduğuna dikkati çeken Şatıroğlu, 'Yaşanan her dış gebelik, bir sonraki gebelik için de aynı tehlikenin yaşanması ihtimalini doğurur ve anne adayının hayatını tehlikeye sokar. Ayrıca, dış gebeliklerden sonra yaşanan karın içi yapışıklıklar ağrıya, yumurtlama bozukluklarına da neden olur' şeklinde konuştu.

'BELİRTİLER NORMAL GEBELİKLE AYNI'

Normal gebelikteki, adette gecikme, kan ve idrar tahlillerinde gebelik oluşumunun tespiti, mide bulantısı gibi erken belirtilerin tamamının dış gebelikte de kendini gösterdiğini anlatan Şatıroğlu, şu uyarıları dile getirdi:

'Bu durum gebeliğin hekim kontrolünde tespiti ve takibinin önemi ortaya çıkarıyor. Anne adayının hayatının tehlikeye girmemesi için dış gebeliğin erken dönemde tespit edilip sonlandırılması gerekir. Dolayısıyla sadece kan tahlilleri ve gebelik testiyle yetinilmemeli, hamilelik, ultrason aracılığıyla da gözlemlenmelidir. Gebeliğin rahim içinde olup olmadığı ultrasonla kolayca tespit edilebilir.'

Dış gebeliğin ilerleyen evresinde ise kanama, karnın alt bölgesinde ağrı gibi belirtiler ortaya çıktığını kaydeden Şatıroğlu, dış gebeliğin, erken evrede teşhis edildiğinde ilaç tedavisinin mümkün olduğunu söyledi. Daha ileri boyutlarda ise, embriyonun artık tutunduğu tüpü sığamadığı için yırtacağını ifade eden Şatıroğlu, bunun da karın boşluğuna doğru bir kanamaya yol açtığını belirtti. Şiddetli bir karın ağrısının ortaya çıktığını anlatan Şatıroğlu, 'Kimi zaman da tansiyon düşmesine bağlı olarak bayılmalar görülür. Bu durumda hasta vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna götürülmeli ve gerekli cerrahi müdahalede bulunulmalıdır' dedi.

Dış gebeliğin, tüpte minimum hasarla doğurganlık kaybettirilmeden sonlandırılmasının önemine işaret eden Şatıroğlu, 'Dış gebelik, kanama ve yırtılmanın meydana geldiği durumlarda laparoskopi ya da açık cerrahi ile sonlandırılır. Bazı ilerlemiş vakalarda ise gebeliğin oluştuğu tüpün alınması gerekebilir' dedi.

Bazı durumlarda ise dış gebeliğin kanama ve yırtılmaya sebep olacak olgunluğa erişmeden kendi kendine sonlandığını, hekim müdahalesine gerek kalmadan vajinal kanama ile vücuttan atıldığını kaydeden Şatıroğlu, 'Bu sebeple doğru müdahale için, bu sürecin en başından itibaren bir hekim tarafından takip edilmesi gerekir' uyarısını dile getirdi.

Haber Ara