MAZLUMDER'den CHP'ye Kürt çağrısı

En önemli görev; Açılım sürecini başlatan, ancak karşılaştığı direniş karşısında yeni hamleler yapmaktan ve süreci somut adımlara dönüştürmekten çekinen Hükümet’e ait olduğuna şüphe yoktur. Hükümet’in kararlılığını sürdürmesi gerekir.

Bununla birlikte; bu aşamada en büyük ve kritik görevin Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) ait olduğuna inanıyoruz.

Açılıma karşı direnci ve Kürt Sorununun çözümüne karşı duruşu ile sürecin tıkanmasında büyük pay sahibi olan Ana Muhalefet Partisi CHP’nin tavrının çok kritik bir önemi bulunmaktadır. Şiddetin sona ermesi için şu aşamada CHP’nin ortaya koyacağı olumlu katkı, sorunun çözümüne yol açacak tarihi bir adım anlamına gelecektir. Aynı zamanda CHP’nin yeni liderine; topluma karşı sorumluluğunu yerine getirmiş olacağı için, büyük bir prestij kazandıracak ve sorun çözücü bir vizyona sahip olduğu algısının yer etmesine yol açacaktır. Siyasetin kısır siyasi çekişmelerin ötesine geçerek Ülkenin en büyük sorununu çözen bir iradeye dönüşmesi sağlanmış olacaktır.

Bunun için yapılacak en kısa, en kestirme ve en kapsamlı öneri: “Anayasa Kürtlerin haklarını ve kültürlerini güvence altına alır.” cümlesiyle tek maddelik bir Anayasa değişikliğidir.

CHP’nin bu öneriyi ortaya atıp arkasında durması halinde, başta Hükümet olmak üzere bütün toplum kesimleri destek vermek zorunda kalacaktır. Kürt sorunun çözümü önündeki bütün engellerin kısa sürede sihirli bir el değmişçesine ortadan kalktığı görülecektir.

CHP, bu büyük sorumluluktan kaçamaz. Kaçarsa toplum ve tarih karşısında mahkum olur.

MAZLUMDER'den CHP'ye Kürt çağrısı

PKK’nin aldığı kısa süreli çatışmasızlık kararının kalıcı bir barışa dönüştürülmesi için başta siyasi partiler olmak üzere herkese büyük görevler düşmektedir.