Akkurt: İlla mali kural gerekmiyor
Akbank Genel Müdürü Akkurt, mali kuralın not artışı ya da indirimi getirmeyeceğini belirterek, "Bugüne kadar bir mali kural mı vardı?" diye sordu. Akkurt, Türk ekonomisinde olumlu bir tablo olduğunu söyledi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-08-16 11:16:00
Türkiye'de yaygın şube ağınız var. Ekonomiden ne tür sinyaller alıyorsunuz?
Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlara ve coğrafyaya makro ekonomik perspektiften bakınca çok güzel bir tablo var.
Ufak tefek sıkıntılar var tabii. Cari açık problemmiş gibi görünüyor. Halbuki, Türkiye yıllardır cari açıkla gidiyor. Herkes 2008'de 'Cari açık ne olacak, şirketlerin borçları yüksek, bunlar ödenmeyecek' dedi.
Bir Dünya Bankası yetkilisiyle iddiaya girdim. 'Bir şey olmaz' dedim ve haklı çıktım. Türkiye 2002'den bu yana daha sağlıklı bir ekonomik modelin içine girdi.
Bu modeli değiştirmek siyasi iktidarın kredibilitesine zarar verebilir. Bu olumlu tablo devam edecek veya ettirilecek. Türkiye'de büyük büyüme ve bölgede ekonomik güç yaratma potansiyeli var.
Peki ya işsizlik?
İşsizlik sıkıntı ama insanların büyük kısmının iş beğenmediğini görüyorum. İşsizlikle daha etkin mücadele etmeye yönelik eğitim sisteminin gözden geçirilmesi gerek.
Mali Kural ertelendi, etkisi ne olur?
Mali Kural'ın niye ertelendiğini anlamadım ama seçim kaygısıyla yapıldığını sanmıyorum. Sanırım en doğru cevabı Sayın Ali Babacan verecektir.
Türkiye mali kural olmadan da bugüne kadar geldi bundan sonra da devam eder. İlla bir mali kural olması gerekmiyor. Olsa daha iyi olmaz mıydı? Evet. Ama bundan sonra da Türkiye ekonomisi devam eder.
Türkiye'nin not artışları mali kural olacak diye yapılmadı, bundan sonra da mali kural olmadı diye not indirimine gidilmeyecek. O yüzden konuyu fazla da abartmamak gerekiyor.
Sektörün aldığı risk yüksek
Türk bankacılık sistemi açısından önümüzdeki dönemin en büyük riski nedir sizce?
Düşen marjlardan dolayı bankacılık sektörünün aldığı riskin daha yüksek olduğunu gözlemliyoruz. Bu sebeple enflasyon ve faizlerde yaşanabilecek olası yükseliş bankaların bilançolarına zarar verme potansiyeli taşıyor.
Fakat bu konu şu an için önemli risk oluşturacak boyutta değil. Diğer taraftan, global ekonomide potansiyel yavaşlama ve bu yavaşlamanın Türkiye ekonomisine yansımaları, sektörün takipteki kredi oranında yükselişe sebep olabilir.
Ancak Türk bankacılık sektörünün yüksek sermaye yeterlilik oranı, takipteki kredi oranında yaşanabilecek potansiyel yükselişi karşılayacak seviyede.
'Yurtiçi tahvil piyasası özel sektöre açılmalı'
Yılın başında büyük sendikasyon kredisine imza attınız. Sonra başarılı bir eurobond ihracı yaptınız. Diğer bankalar da sizi takip eder mi?
Sendikasyonlarla iş bir yere kadar büyüyor. Bundan sonra, finansal borç piyasaları yerine sermaye piyasalarına girmemiz gerek.
Otoritelerin bu tip işlemler için Türk bankalarının önünü açması ve kısıtlamaları kaldırması lazım. Piyasaların derinleşmesi için özel sektöre yurtiçi bono ve tahvil piyasasının da açılması şart.
Kısıtlamalardan kastınız vergiler mi?
Evet. Bankalar için hem stopaj hem zorunlu karşılık var, firmalar için ise zorunlu karşılık yok. Biz bu bonoyu yurtiçinde ihraç etseydik ve yurtdışı yatırımcılar alsaydı stopaj 'sıfır' olacaktı.
Gittik yurtdışında yaptık diye yüzde 10 stopaja tabii olduk. Tuhaf bir durum var. Bunun mutlaka düzeltilmesi lazım.
Biz, özel sektör tarafından ihraç edilen eurobondların da "sıfır" stopaja tabi olması gerektiğini düşünüyoruz.
Ne kadarlık bir vergi ödüyorsunuz?
Ödenecek faizin üzerine yüzde 10 stopaj. 52 baz puan üzerine maliyet geliyor. Bir de yüzde 10 zorunlu karşılık var.
Her banka harç yükünü kaldıramayabilir
Harçlar şubeleşmenizi etkiledi mi?
Bu yılki şube hedefimiz 80. Çalışmalarımız devam ediyor. Sözkonusu vergilerden en çok küçük bankalar etkileniyor.
Bu tip uygulamaların çok yönlü düşünülmesi gerekir. Bir banka şubesi açıldıktan 18-24 ay sonra kâr edebiliyor.
Bu bankaların büyüklüğüne ve yarattığı iş hacmine göre değişebilmekte. Ancak her banka bu yükü kaldıramayabilir.
Eurobond ihraçları öne çıkacak
Eurobond ihraçları Türk bankaları için sendikasyon kredilerinin yerini alabilir mi?
Tamamıyla alamaz ama zaman içinde eurobond ihraçları sendikasyon kredilerine göre öne çıkabilir. Böyle fonlar cari dengedeki açıkları da kapatmaya yarıyor.
Akbank'ın ihraçtaki başarısının altında yatan neydi?
Akbank'ın güçlü bilançosu, yüksek sermaye yeterliği, yüksek aktif kalitesi ve başarılı performansı yatırımcıların bankamıza büyük bir güven duymasını sağladı.
İhraçtan gelen para özelleştirmeler ve yatırım projelerini finanse etmekte kullanılacak.
Ürünlerimiz geleceğin nabzını tutuyor
Bugüne kadar ihraç ettiğiniz bir ürün var mı? Yeni bir ürün çıkaracak mısınız?
Akbanklılar olarak geleceğin nabzını tutmaya yenilikçi ürünlerimiz ile devam edeceğiz. iPhone ve iPad'teki uygulamalarımız ile sektördeki öncülüğümüzü sürdürüyoruz.
Bence bu ürün bankacılıkta eşik atlamadır. Uygulamalarımız Avrupa ve Amerika'da ilgi çekiyor, benzerlerihayata geçiriliyor.
Yurtdışında banka satın alma planımız yok
Akbank'ın dışarıdan banka satın alma planı olmadığı sık sık dile getiriliyor. Planda değişiklik var mı?
Politikamız değişmedi.
Dışarıda banka alıp, orada bankacılık yapmayı düşünmüyoruz. Bugünün şartlarında öyle bir iş modeli pek uygun da görünmüyor.
Temsilcilik ofisleri kanallarını açık tutuyorsunuz ama...Örneğin, Dubai ofisiniz nasıl gidiyor?
Moskova'da da ofis kurulacaktı... Dubai Temsilciliği'nden oldukça memnunuz. Burası tüm Körfez ülkelerine bakıyor.
Moskova'yı şu anda buradan idare ediyoruz. Acilen temsilcilik açmamızı gerektiren bir durum yok.
ABD ve Avrupa'daki bankacılık reformları sektörü negatif etkiler mi?
Benim bir esprim var, biz aslında 2001'den bu yana BDDK tarafından stres testine tabi tutuluyoruz. Türkiye için yeni bir tedbir alınması gerekmiyor.
Kârlılığımızın sebebi daha az karşılık ayırmak değil
Kârlılıkta özeller arasında ikincisiniz. Yılı nasıl kapatmayı hedefliyorsunuz?
2010'u 2009'un biraz üstünde veya eşit kârla kapatabiliriz. 2011'de kârlılıklar azalabilir.
2010 başında da bankaların kârlarının düşeceği söylendi ama öyle olmadı. Sebebin bankaların daha az karşılık ayırması olduğu söyleniyor..
Krediler banka kârlarını olumlu etkiledi. Akbank'ın karlılığının sebebi daha az karşılık ayırması değil. Akbank'ın takipteki kredi oranı yüzde 2.5 gibi düşük seviyede olmasına karşın bu dönemde de yüzde 100 karşılık ayırmaya devam ettik.
İlk yarıda kredi talebi canlıydı, 2. yarıda da aynı iştah devam eder mi?
Yılın ilk yarısında sektör kredileri yüzde 13.6 arttı. Ssektörde yıllık yüzde 20'nin üzerinde kredi artışı öngörülebilir.
2010'da kredi portföyünüz ne kadar büyür?
Kredilerimiz 2010 yılının ilk altı ayında yüzde 17.4 artış ile sektörün üzerinde bir büyüme sergiledi.
Kredilerimizin yılın ikinci yarısında da sektörün üzerinde artmasını ve yıl sonu itibarıyla yaklaşık yüzde 25-30 büyümesini öngörüyoruz. 2011 yılında ise kredilerimizde yüzde 25 artış öngörüyoruz.
'Muhafazakâr değil dikkatliyim'
Ekonomistler arasında 'muhafazakâr bankacı' tartışması var. Siz muhafazakâr mısınız?
Ben dikkatli olmayı benimsemişimdir.
Muhafazakâr olarak tanımlanan bazı insanlar 'hayır' demeyi çok sever. 'Hayır' kolaydır. Bir şey yapmak istiyorsanız onu riskleri minimize ederek nasıl 'evet'e çevireceğinize bakmalısınız.
O açıdan ben kendimi muhafazakâr bankacılardan biri olarak görmüyorum.
Davos'ta bankacılığımızla hava attım
BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, Türk bankalarının dünyada hava atması gerektiğini söylemişti. Siz hiç hava attınız mı?
Davos'ta hava attım. Fransız Ekonomi Bakanı, ve Joseph Stiglitz'in de katıldığı panelde konuşmacıydım. Bir gün evvel Sarkozy bankacılara saldıran bir konuşma yapmıştı.
Ben dünyada kriz yaşanırken, bunun dışında ülkeler olabildiği ve başta da Türkiye'nin geldiğini tescil ettirdim.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara