Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

İngiliz basınından özetler

İngiliz basınından özetler(13 Ağustos 2010):

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-08-13 12:17:00

İngiliz basınından özetler
Guardian gazetesi, İngiltere'de herkese sağlık hizmeti sağlayan Ulusal Sağlık Sigortası NHS'e ilişkin özel habere manşetten yer vermiş.

Gazete, sağlık görevlilerinin bir yıldan kısa süre içinde 1300'ü aşkın hastaya, yanlış dozda güçlü ağrı kesiciler verdiğini, bunun sonucunda üç kişinin öldüğü iki kişinin de ciddi şekilde zarar gördüğünü yazıyor.

Gazetenin Bilgi Edinme Yasası kapsamında edindiği verilere göre İngiltere ve Galler Bölgesi'nde geçen yıl yaşanan David Gray vakasına rağmen bu tür hatalar görülmeye devam ediyor.

Cambridgeshire bölgesinden 70 yaşındaki Gray, aile doktoruna vekalet eden bir doktorun yanlış dozda morfin vermesi sonucu ölmüştü.

ABD’de ilaç firmaları mercek altında
Financial Times gazetesinin manşetinde de bu kez Amerika Birleşik Devletleri'nden eczacılık sektörünü ilgilendiren bir haber dikkat çekiyor.

Gazete, Amerikan Adalet Bakanlığı'nın "yıllar sürebileceği" söylenen bir soruşturma başlattığını ve önde gelen ilaç firmalarının yaptığı ödemeleri takibe aldığını yazıyor.

İncelenen ödemeler arasında dünya piyasalarının farklı kesimlerine yapılan bağışlar, verilen hediyeler, konukları ağırlama sırasındaki harcamalar, lisans ve danışmanlık anlaşmaları bulunuyor.

Soruşturmaya hedef olan ilaç firmaları arasında GlaxoSmithKline, Pfizer ve Merck de var. Bu şirketler, Adalet Bakanlığı ile Amerikan Menkul Kıymetler ve Borsalar Komisyonu'nun (SEC) soruşturmayla ilgili olarak kendileriyle temasa geçtiğini bildirdi.

Bu kapsamda ilaç firmalarının, küresel ilaç piyasasının doğasında olan sistematik riskleri, yerel ve Amerika'ya özel yolsuzluğu önlemeye yönelik yasaları görmezden gelip gelmedikleri inceleniyor. Soruşturmanın başlangıç aşamasında olduğu ancak bakanlığın, bunu öncelikleri arasında saydığı belirtiliyor.

Müşterilerin herhangi bir konferansa katılmaları karşılığı, tüm harcamalarının ödenmesi ya da yemeğe çıkarılmaları gibi konuk ağırlama giderleri, uzunca bir zamandır ilaç şirketleri açısından potansiyel risk olarak görülüyor.

Ancak Adalet Bakanlığı'nın soruşturması şirketlerin Amerika dışındaki pazarlarda tüm alışverişlerini, örneğin klinik deneyler için doktorlara iş verilmesi gibi uygulamaları da kapsıyor. Zira bu doktorlardan bazılarının, herhangi bir ilacı onaylayan ya da reddeden kurullarda yer aldıkları oluyor.

Yunan ekonomisi durgun

Yunanistan'da ekonomik durgunluğun derinleşmeye başladığına yönelik haber, bu sabah, İngiltere gazetelerinin pek çoğunda yer buluyor.

Financial Times, Yunanistan'da büyüme oranlarının beklenenden daha zayıf olması ve İrlanda'nın ödediği faiz oranlarının da üç hafta öncesine göre neredeyse iki katına çıkmasının, Euro bölgesinde kaygıları canlandırdığını yazıyor.

Independent, "Yunanistan, önlem planlarının baskısı altında geriledi" derken, Yunan ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde bir kez daha küçüldüğünü dile getiriyor.

"Avrupa Merkez Bankası bir uyarı yayımladı ve sürdürülebilir bir canlanma süreci ve beklentisinin sadece ihracata bel bağlayamayacağını ifade etti. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean-Claude Trichet de geçen hafta Euro bölgesi ekonomilerinin yılın ikinci yarısında çok daha az hareketli olacağını belirtmişti."

Doktor Kelly’nin ölümü yeniden gündemde
Irak'ın işgaline ilişkin en dikkat çeken soruşturmaların başında Hutton Komisyonu geliyordu.

Bu soruşturmayı tetikleyen olay, İngiltere Savunma Bakanlığı'nın Irak konusundaki danışmanı Doktor David Kelly'nin ölümüydü. BBC'nin bir araştırması hükümetin Irak'ın kitle imha silahları konusundaki bilgileri abarttığına işaret ediyordu. Kelly haberin kaynağının kendisi olduğunun ortaya çıkması ardından ölü bulunmuş, olay kayıtlara intihar olarak geçmişti.

Times gazetesi, tanınmış bir grup uzmanın Kelly'nin ölüm sebebine katılmadıklarını belirten mektubuna yer veriyor.

Söz konusu uzmanlar, mektupta mevcut kanıtlarla, Kelly'nin kan kaybından öldüğüne ilişkin tespitin güven vermediğini söyleyerek yeni bir soruşturma açılması çağrısı yapıyorlar.

Tatilciler dikkat: Havayolu grevi yolda

Daily Telegraph, manşetten yer verdiği haberde İngiltere'de tatilcileri yeni bir havayolu grevinin beklediği uyarısında bulunuyor. Havayoluyla seyahat eden bir milyonu aşkın yolcunun tatil planları, İngiltere'nin en büyük sendikası Unite'in altıncı bir grevi gündeme getirmesiyle tehlikeye girdi.

BAA şirketiyle itfaiye erleri, mühendisler ve güvenlik görevlileri arasında maaşlardan doğan anlaşmazlık nedeniyle bu şirketin sahibi olduğu Heathrow ve Stansted gibi havaalanlarında uçuşların büyük oranda iptal edilmesi ya da gecikmesi bekleniyor.

Altı havaalanının tamamının kapanması ise günde 300 bin yolcuyu etkileyebilir.

Pakistan ve İslamcı gruplar

Independent, "Pakistan'daki durum neden dünyayı pek etkilememişe benziyor?" diye soruyor.

Gazetenin Pencap'daki muhabiri Andrew Buncombe'un aktardığına göre bölgede hükümet yardımlarının yavaş ilerlemesine öfkeli selzedeler, yasaklı bir İslamcı derneğe sığınmaya başladı bile.

"Başbakan Gilani’nin memleketi Multan'daki küçük köylerde dört gün önce yaşananları kime sorsanız, aynı şeyi söylüyor: sel suları geceyarısı sessizce, aynı bir hırsız gibi sızdı köye.

“Beklenen taşkını dikkate alanlar, yanlarına alabildikleri ne varsa toplayıp yüksek yerlere kaçtı.

“Diğerleri, bir zamanlar tarlaların olduğu yerlerde ve tek yapabilecekleri şey, kurtarma teknelerini beklemek.”

Independent muhabiri bölgede Cemaat-ül Dava adlı yasaklı bir İslamcı derneğin teknesiyle seyahat ettiğini yazıyor.

Söz konusu dernek, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne göre, 2008'deki Mumbai saldırılarını düzenleyen militanların saklandığı paravan bir kuruluş.

Ama Lahor merkezli dernek, geçmişte olduğu gibi bu doğal felakette de yardımların iletilmesi, insanların kurtarılması ve acil tıbbi yardımların sağlanmasında merkezi bir rol oynuyor.

Sellerin ülkenin dörtte birini etkilediği söylenen ülkede ordu ve sivil kurtarma ekipleri, afetin boyutlarıyla başetmekte zorlanıyor.

Halk haliyle derneğin çabalarını olumlu karşılıyor. Dernek de bir gıda yardımı yaptığında ya da birini kurtardığında, halkın, bu yardımın kimden geldiğini anladığını görmek istiyor.

“Dün Ramazan'ın ilk günüydü. Hasta ya da afetzedelerin oruç tutması şartı yok ama teknelerdeki gönüllüler, oruç tuttuklarını söylüyor.

“Hatta, teknedeki gönüllülerden Umar, bir seferinde yardıma muhtaç olanlara gıda dağıtırken bir adama biraz da sert bir ifadeyle oruç tutup tutmadığını sordu.

“Şaşkınlığı her halinden belli olan adam, "Hayır, bu şartlar altında tutamam" yanıtını verdi. Bu yanıta ikna olmayan Umar, sebebini öğrenmek istedi. Adamcağız ise mahcup şekilde gülümseyip elindeki bir torba mercimekle yürüyüp gitti.”

Hamburger ve Statin

Daily Telegraph, "Hamburgerinizin yanında McStatin de alır mısınız? başlığını kullanmış.

Statin, normalde kolesterolü düşürmek için kullanılan bir madde.

Londra'daki İmperial Koleji'nden Doktor Darrel Francis'e göre fast food tipi yiyecek satan dükkanlara, hamburgerin yanında kolesterol düşürücü ilaç satma hakkı verilmeli.

Francis'e göre müşteriler bu sayede yedikleri besin oranı düşük ama kalorisi yüksek gıdaların zararlı etkilerini dengeleyebilir.

Buna göre müşterilere "McStatin" sunulması, sürücülerin kemer takması ya da sigara tiryakilerinin, filtre kullanmalarıyla benzer şekilde fast food yemek isteyenlerin de sağlık risklerini azaltmasına imkan verebilir.

Doktor Francis, statin haplarının, ketçap ya da hardal gibi yemeğin yanında gelmesinin, büyük fayda sağlayacağı görüşünde.

Ancak başka uzmanlar da fast food ya da sağlıksız diyetlerde tek sorunun kolesterol olmadığının altını çiziyor.

bbc
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara