'Cumhuriyet'in Serserisi'
Fransa’da Marianne dergisinin Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’yi “Cumhuriyetin Serserisi” olarak kapak yapması ardından başlayan tartışmalar sertleşiyor.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-08-13 13:55:00
Cumhurbaşkanı olduğundan beri göçmenleri hedef alarak ırkçı açıklamalarda bulunan Sarkozy, ektiklerini biçiyor. Marianne dergisi yazdıklarının arkasında durarak, Sarkozy’nin iktidar için her şeyi yapmaya hazır bir “serseri” olduğunu belirtti. Fransız medyası da bir derginin Cumhurbaşkanı hakkında böyle bir başlık atıp atamayacağını tartışıyor.
Yüksek tirajlı haftalık Marianne dergisi 7 Ağustos tarihli sayısının kapağında Sarkozy’nin sinirli bakışlı bir resmi üzerinde “Vatandaşlık, göçmenlik, suç, Cumhuriyet Serserisi” başlığını kullandı. Derginin Cumhurbaşkanı hakkında kullandığı bu ifade Sarkozy çevresi tarafından sert tepkiyle karşılanırken, derginin haberi Sarkozy’nin uygulamalarını bir kez daha gündeme getirdi.
HAKARETİ KENDİSİNE DÖNDÜ
Fransa’nın en zengin kadını Liliane Bettencourt’un 2007’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sarkozy’nin kampanyasını finanse ettiği yönündeki itiraflarla sarsılan hükümet, yeniden aşırı sağa dümen kırarak gündemi değiştirdi. Sarkozy ilkin Romanları hedef alan sert tedbirler aldı. Buna göre 300 Roman kampı boşaltılacak, kamu düzenini bozan Romanlar derhal sınırdışı edilecek. Bir halkın kriminalize edilmesi uluslar arası alanda tepkilere yol açarken, Roman kampları boşaltılmaya başladı bile. Ardından Sarkozy, 30 Temmuz’da Grenoble kentinde göçmenlik ile suç arasında açık bir şekilde bağ kurarak, “suç işleyen” yabancı kökenlilerin vatandaşlıklarının ellerinden alınmasını istedi.
Sarkozy İçişleri Bakanı olduğu dönemden beri göçmenlere karşı hakaret ve ırkçılık içeren açıklamalarda bulunuyor. Marinne dergisinin kullandığı “voyou” (serseri, başıbozuk) kavramını daha önce Sarkozy, banliyölerdeki olaylar sırasında göçmen çocukları için kullanmıştı. Bu kavram sonra, 'racaille' (ayaktakımı) ifadesi de eklenerek defalarca tekrarlandı. 2005 yılında da Sarkozy’nin bazı banliyöleri “Karcher” yöntemi ile temizlemek gerektiği yönünde açıklamada bulunmuştu. "Karcher" basınçlı su fışkırtan, sokak ve caddeleri temizleyen dev bir süpürge anlamına geliyor.
Aileden sorumlu devlet bakanı Nadine Morano, Marianne derginin manşeti için “kabul edilemez” diyerek dergiyi kamuoyu önünde özür dilemeye çağırdı. RTL radyosunda konuşan Morano, “Marianne gazetecileri Cumhuriyet’in sembollerini kirletmekteler” dedi. İktidar partisi UMP’nin diğer milletvekilleri Lionel Luca ve Patrick Ollier, dergideki yazının sahibi ve aynı zamanda derginin kurucularından olan Jean-François Kahn’ın “basının serserisi” gibi hareket ettiği tepkisinde bulundu.
MARİANNE: SARKOZY HAKKIMIZDA DAVA AÇSIN
Express dergisinin internet sitesine konuşan Marianne yayın müdürü Maurice Szafran, UMP sorumlularına gidip Sarkozy’den kendilerine karşı şikayette bulunması yönünde çağrıda bulundu. Morano veya Luca gibilerinin kendilerine ders vermeye çalışmasının geçmişlerine bakıldığında kendilerini eğlendirdiğini belirten Szafran, Sarkozy’nin Grenoble’deki açıklamalarının “serseri politik yöntemlerine uygun” olduğunu kaydetti.
CUMHURBAŞKANLIĞI GÖREVİNE HİÇBİR ZAMAN LAYIK OLMADI
Jean-François Kahn ise RMC radyosunda yaptığı açıklamada Sarkozy’nin bir banliyödeki “site şefi” gibi davrandığını belirterek “Sarkozy’ye ilişkin tepkiler oldu: Petainist (Fransız General, 3. Cumhuriyetin son hükümeti, 1940-44), Vichyst (Alman işgali sırasında Fransa’yı yöneten Petain hükümeti), faşo, ırkçı, yabancı düşmanı! Bu yazıda ben diyorum ki, ‘bu doğru değil’. Ama buna karşın, aslında Sarkkozy, iktidarı elde etmek ya da yeteneğiyle iktidarını korumak için her şeyi yapmaya hazır bir tiptir! Hiçbir şey onu durduramaz (…) Fikir budur, bir serseri budur” ifadelerini kullandı.
Jean-François Kahn, Marianne dergisindeki yazısında da, Cumhuriyet’in “hiçbir moral değeri olmayan bir Cumhurbaşkanı’nın elinde” olduğuna dikkat çekerek, “Felaket gibi anketler önündeki mutlak önceliği, iktidarda kalmaktır. Demagoji, aşırılık, provokasyon gözde silahlarıdır. Birinci kurbanı ise: Cumhuriyetçi eşitlik” diye yazdı.
Marianne dergisindeki bir başka yazıda, Sarkozy’nin politikaları ve yaşanan tartışmalardan şu sonuç çıkarıldı: “Nicolas Sarkozy Cumhurbaşkanı görevine layık değil ve hiçbir zaman olmadı.”
SOSYALİST PARTİ: SARKOZY’NİN DAVRANIŞLARI BU SONUCA YOL AÇTI
France-Soir gazetesine konuşan Sosyalist Parti Milletvekili Claude Bartolone ise derginin kullandığı ifadeden davranışlarıyla Sarkozy’nin kendisinin sorumlu olduğunu söyleyerek, “İktidarda olduğunda beri Nicolas Sarkozy, burada bir balıkçıya, şurada bir çiftçiye ya da semt sakinlerine hakaret etmekten vazgeçmedi” dedi. Bartolone, böyle bir davranışın Cumhuriyetin ve yöneticilerin imajı üzerinde sonuçlarının da ağır olacağını kaydederek, “Cumhurbaşkanı bu sözlü sapmada sorumluluğun büyük payına sahiptir” diye belirtti.
Sarkozy rüzgarına kapılmayan nadir yayınlardan biri olan Marianne dergisi Sarkozy’yi, cumhurbaşkanı seçildiği 2007 seçim kampanyası sırasında da sert eleştirmişti. Yüzbinlerce satan Marianne dergisinin, 2007 seçimlerinden bir hafta önce “Nicolas Sarkozy’nin gerçek yüzü” başlıklı dosyasının yer aldığı sayısı 500 bin adet satmıştı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara