Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

BM Komitesi Sarkozy 'ırkçılığı'nı inceliyor

Fransa hükümetinin yabancılara karşı “ayrımcı” ve “ırkçı” olarak değerlendirilen politikaları BM’nin ırkçı ayırımcılığın ortadan kaldırılmasına için komitesi tarafından inceleniyor.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-08-13 15:56:00

BM Komitesi Sarkozy 'ırkçılığı'nı inceliyor

Bu arada Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, aşırı sağcı ve “ırkçı” söylemleri tepki toplamaya devam ediyor.

Sarkozy’nin yabancılara yönelik “ırkçı” ve “ayrımcı” olarak değerlendirilen politikaları BM’nin ırkçı ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına ilişkin komitesi CERD’de Çarşamba ve Perşembe günü tartışıldı.

KOMİTENİN GÖRÜŞÜ 27 AĞUSTOS’TA

Hükümeti güvenlik politikasını CERD’e sunarken, Romanlara karşı alınan ayrımcı tedbirler ve yabancı kökenlilerin vatandaşlıklarının ellerinden alınacağı yönündeki Sarkozy’nin tehdidi karşısında şok olan uzmanların 27 Ağustos günü görüşünü açıklaması bekleniyor.

Komiteden çıkacak sonucun bağlayıcı bir niteliği yok ancak CERD uzmanları Fransa’dan bazı noktalarda iyileşme yapması ve belirli bir tarih içerisinde hesap vermesini isteyebilir. 18 üyeli CERD, imzası olan 173 ülkenin ırkçı ayrımcılığın her türünün ortadan kaldırılmasına ilişkin Uluslar arası Konvansiyona uyma çabalarını gözetiyor.

Sarkozy’nin 2007’de Cumhurbaşkanı seçilmesinden bu yana yabancılar, sorunların kaynağı olarak görülerek polisiye tedbirler arttırılıyor. Göçmenlere karşı sınırdışıların arttırılması, kamusal ortamlarda türbanın yasaklanması, son olarak Roman kamplarını boşaltılması ve sınırdışı edilmeleri toplumsal gerginliği arttırdı. Balkan Romanlarının ülkedeki nüfusu 15 bin olarak tahmin ediliyor. Temmuz ayı sonunda hükümet 300 kadar “yasadışı” Roman kampının yarısını 3 ay içinde boşaltacaklarını duyurdu. Aradan geçen 15 günde 40’ın üzerinde kamp boşaltıldı ve 700 kadar Roman’ın sınırdışı edileceği İçişleri Bakanı tarafından açıklandı. Bakan Brice Hortefeux daha önce, kamu düzenini bozan Romanların derhal sınırdışı edileceğini bildirmişti.

Romanlara karşı alınan bu tedbirden hemen sonra 30 Temmuz günü Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Grenoble kentinde yaptığı açıklamada göçmenlik ile suç arasında açık bağ kurmuş, polisin canına kasteden yabancı kökenlilerin vatandaşlıklarının ellerinden alınacağı tehdidinde bulunmuştu.

IRKÇILIK VE YABANCI DÜŞMANLIĞI ARTTI

Le Monde gazetesine göre CERD toplantısında Togolu uzman Ewomsan Kokou, Fransa’da “ırkçılık ve yabancı düşmanlığında kayda değer bir artış” görüldüğünü söyledi. Reuters’in toplantıdan bir kaynağa dayandırdığı haberine göre ise adı açıklanmayan bir üye, Sarkozy’nin Grenoble’deki açıklaması sadece yabancı kökenli Fransızlara karşı ayrımcılık içermediği, aynı zamanda “nefreti körüklediğini” söyledi. Aynı üye Fransızların çoğunluğunun da Sarkozy’nin bu söylemlerine destek çıkmasının “ağır” bir durum olduğunu belirtti.

Sarkozy’nin oluşturduğu “polisiye” iklimde yapılan kamuoyu yoklamasında Fransızların çoğunluğu hükümetin yabancılara karşı polisiye tedbirlerine destek vermişti. Le Figaro’da yayınlanan Ifop anketine göre Fransızların yüzde 80’i çokeşlilik ya da sünnete teşvikten suçlu bulunan yabancı kökenlilerin vatandaşlıklarının ellerinden alınmasından yana olduğunu söyledi.

Komitenin raportörü Pierre-Richard Prosper Fransa’nın “özgürlük, eşitlik ve kardeşlik hayallerini yaşatmasının zamanının geldiğini” belirtti. Fransa’nın Avrupa İşleri’nden sorumlu Devlet Bakanı Pierre Lellouche ise eleştirileri reddederek ülkesinin “insan haklarına sıkı sıkıya bağlı bir hukuk devleti olduğunu” savundu. Lellouche, güvenlik politikası, “kaçak göçe karşı mücadele” ya da “türbanın kamusal ortamda yasaklanması” gibi tedbirlerle hükümetin sadece kamusal özgürlükleri savunduğunu ileri sürdü.

DEVLET IRKÇILIĞI

Sarkozy’nin aşırı sağa dümen kırarak “ırkçı” ve “ayrımcı” açıklamaları Sosyalist Parti tarafından “anti-cumhuriyetçi” olarak değerlendirilirken, Komünist Parti, Cumhuriyetin baştan aşağı çürümekte olduğunu söylemişti. Sarkozy’nin güvenlik, vatandaşlık ve suça ilişkin politikalarını sert eleştiren yüksek tirajlı Marianne dergisinin “Cumhuriyetin Serserisi” manşetiyle kapak yapması üzerine tartışmalar daha da şiddetlendi. İnsan hakları ve sol partiler 4 Eylül’de hükümetin güvenlik politikalarına karşı Paris’te büyük bir gösteriye hazırlanırken, çevreci hareket Europe Ecologie’nin 2012 seçimlerinde muhtemel Cumhurbaşkanı adayı Eva Joly, Sarkozy’nin “Devlet ırkçılığı”nı pratikleştirdiği tepkisinde bulundu. Paris-Match gazetesine konuşan Joly, “ Romanlara karşı baraj çekmek ve güvenliksizlik aynı damardandır. Bir provokasyon etiği, bir Devlet ırkçılığıdır. Vatandaşlığın geri alınmasının yasal olup olmadığını bile kendisine sormuyor” diye konuştu.

anf
SON VİDEO HABER

Suriye'deki dehşeti anlattı: İşkenceden derimiz yüzülüyordu

Haber Ara