Dolar

35,4856

Euro

36,4774

Altın

3.091,70

Bist

9.977,94

'11 Eylül'de hiçbir Siyonist ölmedi'

İran Cumhurbaşkanı ‘‘Dünya Ticaret Merkezi’nde hiçbir Siyonist ölmedi. Çünkü bir gün önce işe gitmemeleri konusunda uyarıldılar’’ şeklinde konuştu.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-08-12 13:12:00

'11 Eylül'de hiçbir Siyonist ölmedi'
Ahmedinecad: 11 Eylül’de Ölenlerin Sayısı Abartılıyor

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad Obama’nın İran’la görüşme isteği beyanının hemen ardından Cumartesi günü yaptığı açıklamada 11 Eylül 2001 saldırılarının abartıldığını belirtti. Amerikan ve İsrail karşıtlığıyla bilinen sertlik yanlısı popülist Ahmedinecad ayrıca, tarihçilerin görüş birliğine vardığı 6 milyon yahudinin Nazi Almanya’sı tarafından öldürüldüğü soykırımı tanımadığını yeniden dile getirdi. Ahmedinecad, kaçırılan uçaklarla New York ve Washington’a düzenlenen 11 Eylül saldırılarının ABD’nin Afganistan ve Irak’ı işgal etmesi için mazeret olarak kullanıldığını bildirdi.

Tahran’da düzenlenen bir konferans sırasında konuşan Ahmedinecad, saldırıda yıkılan New York Dünya Ticaret Merkezi’nde ölenlerin sayısı konusunda herhangi bir kanıt bulunmadığını, rakamların elden geldiğince yüksek gösterildiğini ve Siyonistlerin önceden uyarıldığını söyledi. Basına açık konuşmasında Cumhurbaşkanı ‘‘11 Eylül’ün hikayesi neydi? 5 – 6 gün boyunca, öyle bir kamuoyu oluşturdular ve hazırladılar ki herkes Afganistan ve Irak saldırmanın hakları olduğunu düşünmeye başladı.’’ ifadelerini kullandı.

Ahmedinecad’a göre, Dünya Ticaret Merkezi’nde ölenler arasında hiç siyonist bulunmuyordu, çünkü saldırıdan bir gün önce kendilerine işe gitmemeleri söylenmişti. İranlı basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı ‘‘Bu olayda üç bin insanın öldüğünü söylediler. Fakat onların isimlerini gösteren herhangi bir rapor yok. Siz gördünüz mü bilmiyorum ama en azından ben görmedim.’’ değerlendirmelerinde bulundu. Ancak 11 Eylül’de ölenlerin listesi 90’dan fazla ülkede internet üzerinde yayınlanmış bulunuyor.

ABD’nin resmi kayıtlarına göre, uçağı kaçıran 19 kişinin ve yolcuların da bulunduğu 2995 kişi saldırıda hayatını kaybetti. ABD ise bu saldırılardan Suudi doğumlu Sunni Müslüman köktendinci Usame Bin Ladin’i sorumlu tutmuştu. Cumhurbaşkanı öte yandan, ABD hükümetini dünyanın hiçbir yerinde yapılmadığı kadar medya sansürü uygulamakla suçladı. Ahmedinecad daha önce de 11 Eylül saldırılarının büyük bir uydurma olduğundan bahsetmiş, yahudi soykırımına ilişkin tarihi kayıtları kabul etmediğini belirtmişti. Cumartesi günü, bu yöndeki kanaatini tekrar ederek, soykırımın İsrail’in kuruluşunu meşrulaştırmak için uydurulduğunu söyledi.

Ahmedinecad ‘‘Sözde soykırımı uydurdular ve bunu bir grubun masumiyeti için temel olarak kullanıyorlar.’’ diye konuştu. Ahmedinecad, Eylül’de New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Kurul’una yapacağı ziyaret sırasında dünya ile ilgili sorunları tartışmak üzere geçen hafta Obama’yı televizyon programında düelloya davet etti. İki yıl önce de Dünya Ticaret Merkezi’ni ziyaret edip ölenlere saygı duruşunda bulunmayı talep etmiş ancak bu talebi New York polisince Kabul görmemişti. Haziran’da Washington İran’ın tartışmalı nükleer programını askıya alması için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde dördüncü paketini kabul ettirmeyi başardı.

ABD ve Avrupa’nın aldığı daha sıkı tedbirler ile, önemli bir OPEC ülkesi olan İran’la yürütülen ticarî faaliyetler üzerindeki kısıtlamalar daha da artırıldı. Obama Perşembe günü İran’la görüşmelere başlanacağı sinyallerini vererek, “bizi nükleer silahlar peşinde olmadığı konusunda ikna edici bir dizi net adım atmalı” açıklamasında bulundu. Ahmedinecad ise, Ekim ayında kesintiye uğrayan uluslararası görüşmelere dönmeye hazır olduğunu bildirirken, İran’ın uranyum zenginleştirme hakkının bulunduğunu belirtti. Batılı güçler İran’ın nükleer silah üretiminde kullanılabilecek yüksek düzeyde zenginleştirilmiş malzemeleri depolama hedefi gütmesinden endişe ediyorlar. Nitekim BM nükleer müfettişleri de İran’ın nükleer başlıklı füze yapımı konusunda araştırma yaptığına ilişkin ellerinde bulgular olduğunu belirtiyor.

Tahran ise, elektirik üretimi ve tıbbi tedavilerde kullanılmak üzere uranyum zenginleştirme faaliyetleri yürüttüğünü söylüyor. Ahmedinecad’ın soykırımı tanımayışını ve nükleer teknoloji peşinde koşmasını kendi varlığına bir tehdit olarak gören İsrail ise İran’ın atom bombası üretmesini engellemek için gerekirse askeri müdahalede bulunacağını söylüyor. İstihbarat kuruluşlarına yakınlığıyla bilinen Washington merkezli bir think-tank kuruluşu Cuma günü yaptığı açıklamada, İran’ın daha etkili bir uranyum zenginleştirmesi için yakın zamanda kurmuş olduğu ekipmanları kullanmaya başladığını bildirdi. Söz konusu gelişme sivil amaçlardan ötürü haklı görülebilir ancak bomba yapımına müsait uranyum üretimi bağlamında daha fazla şey ifade ettiği ortada.

Haaretz-ekopolitik.org

Haber Ara