Dolar

34,8660

Euro

36,6016

Altın

3.044,19

Bist

10.058,47

'Türk ordusu pes ediyor'

Muhafazakâr sağ eğilimli Alman Die Welt gazetesinin 10 Ağustos 2010 tarihli sayısında, Boris Kalnoky imzasıyla yayımlanan İstanbul çıkışlı yazıda şunlara yer verildi:

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-08-10 16:56:00

'Türk ordusu pes ediyor'
Türk ordusunun yönetimine ilişkin çatışma tam sekiz gün sürdü. Bu çatışma, hükûmet için tam bir zaferle, ordu için ise aşağılayıcı bir yenilgiyle sona erdi.

Esasen, kararların dört gün sürecek Yüksek Askeri Şûra toplantısında alınması öngörülüyordu. Bir hafta önce pazar günü Silahlı Kuvvetlerin en yüksek rütbeli subayları terfileri karara bağlamak ve Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un halefini belirlemek üzere bir araya gelmişti. Prensipte sadece bir formalite. Zira Genelkurmay Başkanının halefi her zaman Kara Kuvvetleri Komutanıdır ve onun halefi de ordu komutanlarından biridir. Bu böyle devam eder gider. Bir terfi, ardından diğerini getirir. Basamak şeklinde kurulu sistem öngörülebilir ve güvenilirdir.

Ancak bu yıl, her şey alt üst oldu. Neredeyse, tahrip edilen bir binanın çökertilmesi titizlikle planlanmış gibiydi. Patlayıcı uzmanı Başbakan Tayyip Erdoğan ve Savcı Zekeriya Öz'dü.

Öz, iki yılı aşkın bir süredir, hükûmete karşı darbe yapmak istemekle suçladığı çok sayıda muvazzaf ve emekli ordu mensubu hakkında soruşturma yürütüyor. Dava derinden siyasi ve burada, ordunun siyasi yönetim üzerindeki geleneksel hak iddiasının elinden alınması söz konusu. İslami eğilimli hükûmet, sadece bu şekilde muhafazakâr toplum vizyonunu tam anlamıyla geliştirebilir.

Zanlılar arasında esasen, planlı bir şekilde terfi etmeleri öngörülen çok sayıda subay da bulunuyordu. YAŞ toplantısında karar alınmadan önce Genelkurmay Başkanına, Ergenekon davasıyla bağlantılı olarak zan altında olan 11 general ve amiralin terfi etmesinin mümkün olup olmadığı sorulmuştu. Yanıt, "evet" oldu. Zira tutuklanmamışlardı.

Bu açıklamadan sadece birkaç saat sonra anılanlar hakkında tutuklama kararı çıktı. Gözlemcilerin çoğu için, bunun siyasi bir hamle olduğu açıktı. Hükûmet karşıtı demir muhafız alayının durdurulması gerekiyordu. Pazartesi günü, YAŞ toplantısı başladıktan sonra Orgeneral Hasan Iğsız'a mahkemeden davetiye gönderilmesiyle olay daha da belirginleşti. Iğsız'dan, geçmişteki yıllarda hükûmeti eleştiren internet sayfaları hazırlayıp hazırlamadığına dair ifade vermesi isteniyordu.

Erdoğan, bu şüpheyi dayanak göstererek Iğsız'ın, yeni Genelkurmay Başkanı olması öngörülen Işık Koşaner'in yerine Kara Kuvvetleri Komutanlığına atanmasını reddetti.

Türk ordusu, hükûmetin doğrudan itirazlarına alışkın değildir. Görevi sona erecek olan Genelkurmay Başkanı Başbuğ ve subayların tümü direnmeye çalıştı. Iğsız'ın yerine Kara Kuvvetleri Komutanlığı için Erdoğan'ın favori gördüğü aday hemen emekliliğini istedi. Ancak inadını sürdüren Erdoğan, orduyu başsız bıraktı ve Ergenekon'la bağlantılı olarak adları çıkmış 11 generalin terfi edilmesine karşı çıktı.

YAŞ toplantısı çarşamba günü bir sonuç alınamadan bu şekilde sona erdi. Hükûmete yakın Zaman gazetesi, Başbuğ'un sonraki günlerde bir başka aday önerdiğini, ancak Erdoğan'ın bu generali de güya eşine sırtını döndüğü için (başörtülü oluşu yüzünden) reddettiğini yazdı.

Sonunda ordu pes etmek zorunda kaldı. Yeni Kara Kuvvetleri Komutanı Erdal Ceylanoğlu olacak, ancak sadece 1 yıl için. Zira emeklilik yaşı doluyor. Bir diğer ifadeyle hükûmet sadece tüm taleplerini kabul ettirmekle kalmadı, aynı zamanda yine yaşı itibarıyla gelecek yıl emekli olacak olan ve sonuç itibarıyla planlı olarak ataması yapılan Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'in halefinin kim olacağı sorusu da açık kaldı. Ordunun artık, hükûmetin şu andan itibaren orduda gücün kimde olacağını belirlemekte kararlı olduğuna hazırlıklı olması gerekiyor. Şimdiye dek durum hep tersineydi.

Her şey olup bittikten sonra Ergenekon tutuklama kararları da derhal kaldırıldı. Zira amaçlarını yerine getirmişlerdi.

byegm

SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara