Libya artık Avrupa'nın göç kapısı değil!

İtalya’da Berlusconi hükümetinin 2009 yılında Libya ile yaptığı anlaşmadan sonra göç akışında büyük düşüş yaşandı. Anlaşma Kuzey Afrika ülkelerinden gelen göçmenlerin denizde yakalanmaları halinde sınırdışı merkezlerine konulmasını öngörüyor.

İltica talebinde bulunanların parmak izi yoluyla kayıt altına alınmasını sağlayan sistem olan Eurodac verilerine göre İtalya’ya yasadışı yollardan giriş yapanların sayısı 2008’de 32 bin 52 kişi iken, 2009’da 7 bin 300’e düştü.

Buna karşın Avrupa’da iltica talebinde bulunanların sayısı ise yüzde 8 oranında artış gösterdi. İnsan Haklarını İzleme Örgütü (HRW) gibi çok sayıda sivil toplum örgütü İtalya’nın yakaladığı göçmenleri Libya’ya sınırdışı etmesine olanak tanıyan anlaşmayı “kirli” olarak niteleyerek, İtalya’nın zorunluluklarından kaçtığı eleştirisinde bulunuyor.

Öte yandan Libya’nın polisiye tedbirlerle Avrupa’nın göç kapısı olmaktan çıkarılması göçün artık durduğu anlamına gelmiyor. Buna paralel olarak yeni göç yollarının açıldığı görülüyor. İtalya’nın Lampedusa, İspanya’nın Kanarya kıyıları ile Malta’ya yönelik göç akışında azalma yaşanması ardından Yunanistan ve Türkiye temel göç kapısı haline geldi. 2009 yılında Yunanistan’ın kara sınırında 48 bin, deniz sınırında ise 30 bin 400 kaçak göçmen yakalandı. Bu da toplam Avrupa ortalamasının yüzde 75’ini ifade ediyor. 2008’de yüzde 50 durumundaydı. Yılın başından beri ise rakamlar deniz yolundan çok kara yolunun öne çıktığını gösteriyor. Türkiye ile Yunanistan'ı ayıran Meriç Nehri, binlerce mültecinin geçiş noktalarından birini oluşturuyor. UNHCR bu yılın ilkyarısında 10 binden fazla kişinin bu nehirden Yunanistan'a geçmeye çalıştığını belirtiyor. Mülteci akını bir önceki yıla göre

anf

Libya artık Avrupa'nın göç kapısı değil!

İtalya’nın göçmenlere karşı sertleştirdiği politikaları çerçevesinde Libya ile yaptığı anlaşmadan sonra buradan Avrupa’ya yönelik göç akışı büyük oranda azaldı. Ancak bitmedi.