Türkiye ve esnek diplomasi
Görünen o ki Türkiye, Asya ile Avrupa kıtaları arasında bağlantı halkası oluşturan coğrafik konumunun avantajı ile sınırlı kalmadı ve bu avantajını İslamcı AKP'nin lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın zekâsı ile birleştirdi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-08-04 15:54:00
Türkiye'nin başarıları bunlarla sınırlı kalmayıp dış politikaya da uzandı. Türkiye dış politikalarının idaresi noktasında ve özellikle de sıkı bir diplomasi yürüttüğü zamanlarda başarılı oldu. Türklerin 'özgürlük filosu' krizinin sonuçlarıyla ilişkilerinde bu açıkça görüldü. İsrail, uluslararası sularda kuşatma altındaki Gazze halkına insani yardım taşıyan Türk Mavi Marmara gemisine korsan eylemde bulunmuş ve dokuz Türk'ü şehit etmişti. Türkiye, İsrail'in uygulamalarına karşı büyük uluslararası destek toplamakta başarılı oldu. Bu krizin çağrışımları şu an bile devam ediyor.
Türkiye'nin dâhîliği bölge sorunlarına zekice bir bakış açısı getirmesinden kaynaklanıyor. Türkiye son olarak sert diplomasiden esnek diplomasiye geçmeye başladı. Bilfiil Türkiye görüldüğü üzere gelecekte inşa edilebilecek tarihî bir tutum sergilemekte başarılı oldu. Britanya Başbakanı David Cameron, Ankara'da Türk Parlamentosu'nda 'Gazze'de halihazırdaki insani şartlar tutuklama kampındaki şartlara benziyor. Nüfusun ve insani yardımların hareket özgürlüğüne izin verilerek bu durumun değişmesi gerek.' dedi. Sayın David Cameron'un tutumu Avrupa'nın Gazze'ye yönelik İsrail politikalarını reddettiğinin önemli siyasi göstergesi, İngiliz sokaklarının Gazze'deki İsrail uygulamalarına karşı sahne olduğu kaynama boyutunun direkt sonucudur. Britanya'daki Siyonist kurumlara ve çıkarlara yönelik saldırıların oranı arttı. Ayrıca Cameron'un 'tutuklama kampı' ifadesini kullanması, İsrail hükümetine Yahudilerin 1933'teki Nazi tutuklama kamplarında yaşadıkları acı geçmişi hatırlatan siyasî bir mesaj olarak geldi.
Türkiye'nin siyasî manevra içinde İsrail'le sert diplomasi kullanması ve ardından esnek diplomasiye geçmesi, Türk milli hedeflerine hizmet ediyor. Türkiye'nin AB sistemine girmekte temsil edilen en önemli stratejik hedefi gerçekleştirebileceğini düşünüyorum. Britanya Başbakanı da 'Türkiye'nin AB üyeliği için savaşacağını' belirtti ve bu konuda Ankara'yla müzakerelerin yavaş ilerlemesine duyduğu öfkeyi dile getirdi, 'Türkiye'nin önemli bir Avrupa gücü, Doğu ile Batı arasında bağlantı noktası olabileceğini' belirtti.
Türkiye'nin de istediği bu; Doğu ve Batı ile ilişkilerini korumak. Bu durum Türkiye'yi bölgede siyasî ve ekonomik geleceğe sahip eksen bir ülke haline getiriyor. Erdoğan ekolünün modeli Arap ve İslam ülkeleri rejimlerimiz için uygun bir model. Siyasal İslamcı hareketlerin iktidar deneyimi için de başarılı bir model. Fakat siyasî çevre bölgeden bölgeye değişebilir. Tıpkı hedefler, vizyon ve çıkarların değişmesi gibi. Londra'da Arapça yayımlanan El Kuds El Arabi gazetesi, Filistinli yazar 2 Ağustos 2010
ZAMAN
SON VİDEO HABER
Haber Ara