Dolar

34,9448

Euro

36,7331

Altın

2.986,72

Bist

10.125,46

‘Tarım Bakanı’na güvenmiyoruz’

Çok sayıda GDO’lu ürünün girişine izin veren Tarım Bakanlığı’nı samimiyetsizlikle ve gayri ciddilikle suçlayan Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi Başkanı Kemal Özer, Tarım Bakanı Mehdi Eker'in GDO'lu ürünlerle ilgli yaptığı açıklamayı hatırlattı.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-08-03 18:16:00

‘Tarım Bakanı’na güvenmiyoruz’
Haber Merkezi / TİMETURK

Çok sayıda GDO’lu ürünün girişine izin veren Tarım Bakanlığı’nı samimiyetsizlikle ve gayri ciddilikle suçlayan Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi Başkanı Kemal Özer; “Geçtiğimiz yıl GDO tartışmaları yoğunlaştığında, Tarım Bakanı Mehdi Eker, “GDO’lu ürünlere ben de karşıyım, şüpheyle yaklaşıyorum. Doğanın dengesinin bir hikmeti var, müdahaleyi doğru bulmam. Bilerek GDO’lu ürün yemem” demişti.

GDO’YA VİZE

Tarım Bakanlığı bünyesinde kurulan ve GDO’nun ülkemizde serbest dolaşımı için vize verme kurumu olan sözde Bilimsel Komite; ilk icraat olarak geçen ay 17 GDO’lu mısırdan 16’sının ithaline izin vermişti. Tüm dünyada GDO’nun zararları konusunda vicdan sahiplerinden yükselen çığlığı görmezlikten gelen taşeron kurul, GDO’lu mısırların gıda amaçlı tüketilmesinde ve hayvan yemi olarak kullanılmasında hiçbir sakın olmadığı fetvasını vermeyi de sürdürüyor.

Şimdi de 9 çeşit mısır, 3 çeşit soya, 3 çeşit kanola, 6 çeşit pamuk, 1 çeşit şekerpancarı, 1 çeşit maya, 1 çeşit patates, 1 çeşit bakteri biyokütlesi olmak üzere, toplam 25 çeşit GDO’lu (genetiği değiştirilmiş) ürünün ithalatına izin verdi.

HALKA GDO’YU YASAKLACAĞIZ DEDİLER ANCAK SERBEST BIRAKTILAR

Halka, yukarıdakileri söyleyen Tarım Bakanı Mehdi Eker, ‘Biyogüven(siz)lik Yasası’ öncesinde, kapalı kapılar ardındaki görüşmelerde ve geçtiğimiz yıl medya yöneticileri ile İstanbul’da yaptığı (6 Kasım 2009) kahvaltılı toplantıda kameraları kapattırarak; “Biz, bu mevzuatı kısıtlama yapmak için getirdik. Hiç bir kısıtlama yoktu. Serbestçe giriyordu. Şimdi kontrol altına alıyoruz. Uluslararası ticaret kuralları, keyfe göre düzenlemelere yaptırımlar getiriyor” itirafında bulunmuştu.

KEMAL KILIÇDAROĞLU SÖZÜNDE DURMADI

Zaman; en samimi ve güçlü tepkiyi ortaya koyan Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi’ni haklı çıkarmakla kalmamış aynı zamanda “GDO’yu yasaklıyoruz. GDO’ya karşıyım. GDO’yu sokmayacağız” gibi ifadeler kullanan siyasetçilerin, gerçek yüzünü herkesin görmesini de sağlamıştır. Artık her şey ortadadır ve kral çırılçıplaktır. Sözde ‘Biyogüvenlik Yasası’ olan GDO yasasını ‘Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğiz’ sözünü veren Kemal Kılıçdaroğlu ise konu GDO olunca, Anayasa Mahkemesi’nin yolunu bilememiş ve sözünde durmayarak, Tarım Bakanı’nın uygulamalarına alenen destek vermiştir.

İTHALATI DEVLET YAPIYORMUŞ

Herkes açıkça görüyor ki; kendilerine layık görmedikleri GDO’lu ürünleri, ‘Bilim Kurulu’ kılıfıyla, topluma yedirmekte bir sakınca görmüyorlar. Eski Tarım Bakanı Sami Güçlü ve Hüsnü Yusuf Gökalp, eski müsteşar yardımcısı Hasan Ekiz, eski TMO Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu’nun itiraflarında da olduğu gibi, GDO’lu ürünler uzun zamandır ülkemize yasak olsa da serbestçe giriyordu. Üstelik ithalatçılardan en büyüğü bizatihi kamu kurumlarıydı.

TOHUMDA YÜZDE 100 DIŞA BAĞIMLILIK

Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın resmi verilerine göre yılda 17.618.000 dolar tohum ihraç eden Türkiye, 2009’da 132.214.000 dolarlık hibrit veya GDO’lu tohum ithal etmiştir. Mesela şekerpancarı tohumunun yüzde 100’ü, GDO’cu Syngenta ve KWS firmalarından ithal edilmektedir. Üstelik ithalat yapan hem kamu hem de özel sektördür. Tohum sorununa çözüm üretmek yerine, GDO’yu ‘Biyogüvenlik’ maskesiyle yasallaştırmışlar; 0,9 maskesi ya da AB uyumu, Dünya Ticaret Örgütü dayatması veyahut da ‘yemlerdeki GDO et, süt ve yumurtaya geçmez’ şeklindeki gerçek dışı beyanla, GDO’lu ürünlerin ülkeye girişine sorumsuzca izin verir hale gelmişlerdir.

TÜKETİCİ, TÜKETMEME HAKKINI KULLANMALI

Gıda Hareketi, ülkeyi yolgeçen hanına çeviren Tarım Bakanlığı ve samimiyetsizlikte kendileri ile yarışanları kınıyor; tüketicileri, mısır ve mısır nişastası, unu, glikozu ve mısırözü yağı gibi mısır ürünlerini, soya unu, soya lesitini ve soya yağı gibi soyalı ürünleri, kanola yağını, pamuk yağını, şeker pancarından elde edilmiş rafine beyaz ve kahverengi şekeri ve şekerli ürünleri, hamur mayalarını, patates ve patatesli ürünleri tüketmemeye çağırır. Ruh ve beden sağlığına önem veren, inançlarına saygısı olan, ülkesinin geleceğini korumak isteyen tüketicilerin, bu çağrıya kulak vereceklerinden kuşkumuz yoktur” dedi.

SON VİDEO HABER

Emlakçılar arasında silahlı çatışma: 2 ölü

Haber Ara