Çin'e ARTI ABD'ye EKSİ
Dünya'nın birçok ülkesinde ekonomik kriz yaşanarken Çin'de ekonomik büyüme Japanyo ve ABD'den daha büyük oldu. Böylece Çin Japonya'yı geride bırakarak Dünyanın en güçlü 2. ekonomisi oldu. 1.'lik koltuğundaki ABD'de ise tehlike çanları çalıyor.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-07-31 10:43:00
Çin Döviz İdaresi Başkanı Yi Gang, yıllardır hızlı büyüme performansı gösteren ülkesinin, Japonya'yı geçerek dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olduğunu söyledi.
Yi, China Reform adlı dergi ile yapılan söyleşide, "Çin aslında şu anda dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olmuş durumda" dedi.
2009'daki verilere göre ekonomik büyüklük açısından Japonya'yı geçmeye yakın olan Çin'in bu sonucu elde etmiş olması sürpriz olarak değerlendirilmiyor.
Ancak, ekonomik büyüklük açısından Japonya'yı geride bırakan Çin'de kişi başına düşen milli gelir 3,800 dolarla, hem ABD'nin hem de Japonya'nın çok gerisinde kalıyor.
Japonya'da bu rakam yaklaşık 40 bin dolarken, ABD ise seviyesinde 46 bin seviyesinde bulunuyor.
2025 YILINDA ABD'Yİ DE GEÇECEK
Bunun yanı sıra, Dünya Bankası, Goldman Sachs ve diğer kurumlar tarafından yapılan değerlendirmelerde; yuanın değerlenme hızına bağlı olmak kaydıyla, Çin ekonomisinin büyüklüğünün, 2025 yılı civarında ABD'yi de geride bırakacağını öngörülüyor.
Yi, yuanın küresel para birimi olma zamanının gelip gelmediğiyle ilgili bir soruya ise, "Çin hala gelişmekte olan bir ülke ve ne durumda olduğumuz bilecek kadar akıllı olmalıyız" dedi.
Yi, 2010'un ilk yarısında yüzde 11.1 olan Çin'deki büyüme performansının yıl sonu itibariyle yüzde 9 olacağını öngördüklerini söyledi.
Çin, 1978 yılında gerçekleştirdiği piyasa reformu sonrasında yıllık ortalama yüzde 9.5'lik büyüme kaydetti.
ABD ekonomisiyle ilgili kritik uyarı
Saint Louis Merkez Bankası Başkanı James Bullard, ABD’de faiz oranlarının düşük tutulmasının Japonya’daki gibi bir deflasyon riski ortaya çıkardığı uyarısını yaparak, bu nedenle de “agresif bir parasal gevşeme” politikasının uygulanması gerektiğini söyledi.
Perşembe günü bir araştırma raporu yayımlayan Bullard, Fed’in gevşemeye devam etmesi durumunda, “Şu andakinden daha agresif bir şekilde parasal gevşeme politikası uygulamamız gerektiği görüşündeyim” dedi. Bullard’a göre, Fed’in yapması gereken başka menkul kıymetler yerine ABD Hazine tahvili alımı yapmak.
Bullard, ekonomideki zayıflığın sürmesi durumunda ne yapılması gerektiğini açıklayan ilk Fed yetkilisi oldu. Bullard’ın bu sözleri aynı zamanda Fed’in para politikası karar organı olan Federal Açık Piyasa Komitesi’ndeki görüş ayrılıklarını da ortaya çıkardı.
Saint Louis Fed Başkanı, faizleri uzun bir süre daha düşük seviyede tutma taahhüdünün insanları, enflasyonun gelecekte yüksek olacağını düşünmeye ikna edebileceğini ancak bunun aksinin gerçekleşme ihtimalinin var olduğunu da söyledi.
JAPONYA’DAKİ GİBİ OLABİLİR
Bullard, bu politikanın ters tepmesi durumunda insanların, Japonya'daki gibi gelecekte deflasyon ya da çok düşük enflasyonla karşılaşacaklarını düşünmeye başlayabileceklerine işaret etti.
Bu durumda tüketiciler fiyatların daha da düşeceği beklentisiyle alışverişlerini sürekli erteliyor ve bu da ekonomideki büyümeyi sekteye uğratıyor.
Bullard, şu anda acil bir önlem çağrısı yapmadığını ve ABD ekonomisindeki toparlanmanın sonbaharda da devam etme ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi. Bullard yaptığı değerlendirmede, "Şimdi değil ancak daha sonra karşılaşabileceğimiz ikinci bir şok için yedekte bir planımız olması gerekiyor" dedi SÖZLER TARTIŞMA Fed Başkanı Ben Bernanke de geçen hafta ABD Kongresi'nde yaptığı açıklamalarda, bankanın genişleme politikaları uygulaması durumunda seçenekleri sıralamıştı. Bunlar arasında bankaların Fed'de tuttuğu rezerv fazlalarına yapılan faiz ödemelerinin durdurulması, faiz oranlarının bir süre daha düşük tutulması ve yeniden tahvil alımına başlanması yer alıyordu.
Ancak, Bernanke hangi seçeneğin en iyisini olduğunu söylemek için ise henüz erken olduğunu söyledi.
Bullard’ın önerdiği yöntemle Fed’in bilançosunun daha da şişirilmesinin piyasaları olumsuz etkileyeceği gerekçesiyle başta Kevin Warsh olmak üzere diğer komite üyeleri bu yönteme karşı çıkıyor.
Fed, Aralık 2008'den bu yana ekonomideki toparlanmayı desteklemek için yüzde 0 ile 0.25 arasındaki borçlanma faiz oranlarını değiştirmedi.
Ajanslar
Haber Ara