Türkiye İran'a can simidi uzatıyor
Financial Times gazetesinin dünkü sayısında, İran ve Türkiye konusuna değinilirken Türkiye'nin ard arda ambargo kararlarına maruz kalan İran ile yakın ilişkisine vurgu yapılıyor.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-07-27 12:17:00
Ankara, ABD ve AB'nin Zorlu Yaptırımlarını Uygulamayacağını Söylüyor
Hükûmeti Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan yaptırımlara uyacağını ancak ABD ve AB tarafından getirilen daha zorlayıcı kısıtlamalara uymayacağı konusunda ısrar eden Türkiye, İranlı işletmeler için can simidi görevi görebilir.
Financial Times'a bir demeç veren Türkiye Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin İran ile ticari bağlarını geliştirmekten çekinmeyeceğini söylüyor.
Şimşek, "BM yaptırımlarına harfiyen uyacağız ancak belli ülkelerin ek yaptırımlar yönündeki taleplerine uymak zorunda değiliz." diyor ve ekliyor: "BM kararı kapsamında yasaklı olmayan ticaretin geliştirilmesi devam etmeli ve edecek."
BM tarafından hazırlanan yaptırımlar, ülkenin genel ekonomisini değil, İran'ın nükleer programıyla bağlantılı firma ve kişileri hedef alıyor.
Ancak ABD ve AB, bunun da ilerisine gidip, İran ile çalışan bankalara da sınırlama getirme gibi ek önlemler öngörüyor. Ancak Şimşek, yapılan ticari bir anlaşmanın finanse edilmesi gerekiyorsa "Bunu gerçekleştirmenin bir yolunu bulmak zorundayız." diyor.
Şimşek'in açıklamaları, Uluslararası Enerji Ajansının, devlete ait rafineri şirketi TÜPRAŞ'ın, bir çok firmanın geri çekilmesinin ardından, İran'a rafine edilmiş petrol ürünleri satma yönünde adım attığını açıklamasının ardından geldi.
Diğer yandan, Türkiye'nin Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), İran ile daha önce Dubai üzerinden yapılan ticaretin bir kısmını, başta Mersin ve Trabzon olmak üzere, Türk limanlarına kaydırmaya çalışacaklarını açıkladı. Körfez Emirliği, Tahran ile ekonomik bağlarını yavaş yavaş sınırlıyor.
DEİK strateji danışmanlarından Samet İnanır, İstanbul'un ise İranlı gayrimenkul yatırımcıları için Dubai'ye karşı bir seçenek oluşturabileceğini söyledi. İnanır ayrıca, Dubai merkezli 120'den fazla İranlı firmanın, Türkiye'de iş yapma konusunda bilgi almak için başvurduğunu kaydetti.
ABD Kongresi, İran ile bağı olan bankaların kapatılmasını ve İran'a herhangi bir petrol ürünü satan firmaların Amerikan piyasasından çıkarılmasını öngören yasamayı geçtiğimiz ay onaylamıştı.
Bu tedbirleri bugün açıklanacak olan, İran'ın petrol ve doğal gaz sektörlerine yönelik yatırımlara sınırlama getirmeyi kapsayan tek taraflı AB yaptırımlarının takip etmesi bekleniyor.
Ancak daha iddialı ve bağımsız bir dış politika izleyip komşularıyla ticaretini arttırmak isteyen Türkiye, Washington'u düş kırıklığına uğratacak şekilde, İran konusunda kendi bildiğini okuyor.
Ankara, BM Güvenlik Konseyinde, İran'a karşı yaptırımların sertleştirilmesi yönünde geçtiğimiz ay onaylanan 1929 sayılı tasarı için ret oyu kullanan iki ülkeden biriydi. Türk hükûmetine yakın kişiler, hükûmetin tek taraflı ABD yaptırımlarını nereye kadar görmezden gelebileceği konusunda Rusya ve Çin'in tutumunu izleyeceğini öne sürüyorlar. Bazı Çin firmaları da İran'a benzin sağlamaya bir süredir devam ediyor.
Türkiye'nin ikinci büyük doğal gaz tedarikçisi olan İran, geçen hafta, komşusuna doğal gaz taşımak için 1,3 milyar dolarlık bir boru hattı anlaşması imzaladığını açıkladı.
Ancak Türk bankaları için İran ile yapılan ticaretin değeri aldıkları riski karşılamıyor. İki milyar dolarlık ihracat Türkiye'nin toplam ihracatının çok küçük bir bölümü.
Üst düzey bir bankacı, "İran bankaları ticaretin kolaylaştırılması için Türkiye'ye gelip gidiyorlar, ancak yaptırımlar yüzünden Türk bankaları buna daha ziyade olumsuz bakıyor." diyor.
Ticaretin masraflarını karşılamanın zorlukları Türk ihracatçılarını yıldırmıyor. İnanır, büyük holdinglerin bile İstanbul'daki Kapalı Çarşı'daki altın satıcılarını, güvene dayalı İslami havale sistemiyle İran'a para aktarmak için ziyaret ettiğini söylüyor. Havale ile, yerel para birimi olarak bir ülkede verilen para, diğer ülkede o ülkenin para birimi üzerinden ödeniyor.
Bu şekilde iş yapan şirketlerden biri, İran'a yılda yaklaşık 2 milyon dolarlık makine yağı, otomobiller ve iş makineleri için yedek parça ihraç eden MLS Holding. Bunların çoğu, Tahran ile doğrudan alışverişe girmek istemeyen yabancı şirketlerden yapılan yeniden ihraçlar.
Şirketin Genel Müdürü Ozan Ziylan, satışların büyük bir bölümü için havale sistemini kullandığını anlatıyor ve şöyle diyor: "Bankacılık sistemi kadar güvenli değil ama bunu kullanmaya alışıyorsunuz."
Ancak İnanır, yaptırımlardan başka sorunlar olduğunu da söylüyor. Türk şirketlerini engelleyen en büyük sorun, hâlâ İran'ın yüksek gümrük vergileri. Bu vergi oranı bazı ürünlerde yüzde 50'yi de aşıyor. İkinci çetin sorun ise oldukça zorlu olan yatırım ortamı.
*Financial Times
BYEM
Haber Ara