'İşsizlikle mücadele politikasını canlı tutmak zorundayız'

Biçer, Trabzon Esnaf ve Sanatkarlar Birliği'nde düzenlediği basın toplantısında, nüfusu gelişen dinamik toplumlarda emek piyasalarının nabzının iyi tutulması gerektiğine vurgu yaptı. Türkiye'nin de 2025 yılına kadar nüfus dinamiği artarak devam edecek bir ülke olduğuna işaret eden Biçer, "Bu nedenle sürekli açık iş yaratmak ve işsizlikle mücadele politikasını sürekli canlı tutmak zorunda olan bir ülkeyiz. Bu kapsamda İŞKUR'a da büyük bir görev düştüğünün bilincindeyiz." dedi.

Türkiye'nin işsizlikle mücadele noktasında iyi bir noktada olduğunu ifade eden Biçer, işsizliği geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 14.9'dan yüzde 12'ye inmesinin önemli bir düşüş olduğunun altını çizdi. Biçer, şöyle devam etti: "Geçen yıl kriz yılıydı, iyi bir karşılaştırma olmayabilir' denilse de aynı kriz döneminden geçen Avrupa Birliği ülkelerini dikkate aldığımızda Türkiye'nin önemli bir başarı elde ettiği taraflı tarafsız bütün uzmanlar tarafından kabul ediliyor. Bunun da hükümetimizin işsizlikle mücadele konusunda kararlı ve planlı bir mücadele yürütmesinin sonucu olduğuna inanıyorum. Önümüzdeki aylara baktığımızda mevsimsel olarak da bunun daha aşağıya yüzde 11'ler, yüzde 10'lara yaklaşacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Burada esas dikkat edilmesi gereken şey, işsizlikle mücadelede veya işsizliği aşağıya çekmede kazanılan bu başarının kalıcılık arz etmesidir."

Bu noktada İŞKUR'un da iki noktada mühim bir rolü olduğunu anlatan Biçerli, "Birincisi emek piyasalarında iş arayan ve işçi arayanı eşleştirmek. Böylelikle işsizliğin süresini ve sayısını azaltmak. Geçtiğimiz yıllarda bu rolü başarı ile yaptığımız kanaatindeyim. İkincisi ise nitelikli iş gücünün eğitilmesiyle alakalıdır." diye konuştu.

'Türkiye'de iş gücü vasıfsız' sözünün gerçeklik payının olduğunu kaydeden Biçerli, Türkiye'deki iş gücünün yarıdan fazlasının lise altı eğitimli olduğuna değindi. Biçer, bu tabloya rağmen bir yandan da alttan eskiye nazaran eğitim seviyesi itibariyle çok daha kaliteli bir nesil geldiğini dile getirdi. Bunun da emek piyasalarından sıkıntıya sebep olduğunu belirten Biçerli, "Bu sıkıntıların başında işverenlerin aradıkları vasıfta eleman bulamaları geliyor. İşveren diyor ki, 'ben aradığımız vasıfta eleman bulamıyorum'. Öte yandan 'ne iş olsa yaparım, bana bir iş bulun' diyen bir kesim de var. İŞKUR Genel Müdürü olarak ben de çok sayıda mail alıyorum, 'İşsizim, bana iş bulun, ne iş olsa yaparım' şeklinde. Bizim amacımız, 'ne iş olsa yaparım' mantığını kırmak. Bunun yolu da eğitimden geçiyor. Eğitim sayesinde beceri kazandırarak insanlara birer altın bilezik vermek zorundayız." dedi.

2009 yılında başlattıkları Aktif İş Gücü Programlarında geçen yıl 167 bin kişiyi eğitimden geçirdiklerini hatırlatan Biçerli, bu yılın ilk 7 ayında da 6 bin 704 programda 134 bin 832 kişiyi eğittiklerini ifade etti.

Biçerli, İŞKUR'un aktif iş gücü programları ile iş gücünü eğitme ve vasıfsızlık problemini ortadan kaldırma noktasında önümüzdeki dönemde de rolü giderek artan önemli bir aktör olma konumunu devam ettireceğini sözlerine ekledi.

CİHAN

'İşsizlikle mücadele politikasını canlı tutmak zorundayız'

Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Genel Müdürü Mustafa Kemal Biçerli, Türkiye'nin 2025 yılına kadar nüfus dinamiği artarak devam edecek bir ülke olması nedeniyle işsizlikle mücadele politikasını canlı tutmak zorunda olduğunu söyledi.