Dolar

34,8685

Euro

36,6367

Altın

3.019,87

Bist

10.022,94

El Halil'i görmeden yemin etmeyin...

Yegâne Yahudi demokrasisine sadakat beyan etme vakti geldi. Bir şartla: Tören, El Halil'de bir turu takiben düzenlenmeli.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-07-23 10:20:00

El Halil'i görmeden yemin etmeyin...
Yegâne Yahudi demokrasisine sadakat beyan etme vakti geldi. Bir şartla: Tören, El Halil'de bir turu takiben düzenlenmeli. Önce her İbrani anne bu demokrasinin oğullarını nereye yolladığını bilsin. Beyanı, 'biz' ve 'onlar' arasında bölünmüş kentte gördüklerinden hoşlananlar imzalasın.

Akiva Eldar*

İsrail hükümeti niye sadece vatandaşlık isteyenlerin Yahudi ve demokratik devlete sadakat beyan etmelerini mecburi tutuyor? Ben de beyan etmek istiyorum! İster Yahudi ister Müslüman, ister ultra-Ortodoks ister laik olalım, hepimizin dünyadaki yegâne Yahudi demokrasisine sadakat beyan etme vakti geldi. Tek bir şartla: Tören, El Halil’in merkezinde bir turu takiben, Patrikler Mezarlığı’nın avlusunda düzenlenecek.

Böylece her İsrail vatandaşı, ülkesinin patrikler kentinde kendisi adına ne yaptığını bilecek. Her İbrani anne, ‘Ortadoğu’daki yegâne demokrasinin oğullarını nereye gönderdiğini’ bilecek. Gördüklerinden hoşlananlar beyanı imzalayacak.

El Halil’de Yahudi değerlerinin ve demokrasi ilkelerinin kanıtlarını bulmayanlarsa imzalamayı reddedecek.

1829 işyeri kapatıldı

El Halil’in merkezinde eğitimsel bir tura girişmeden önce, hatırlatıcı bir kurs verelim: 1997’de Benyamin Netanyahu hükümetiyle Filistin Yönetimi arasında imzalanan El Halil Anlaşması, burayı Filistin Yönetimi’nin kontrolünde bir Arap bölgesi (H1) ve İsrail Savunma Güçleri’nin kontrolünde bir Yahudi bölgesi (H2) şeklinde ikiye ayırdı. Arap bölgesinde 120 bin Filistinli yaşıyor; eski kenti ve kentin ticari merkezini kapsayan Yahudi bölgesindeyse 500 Yahudi ve 30 bin Arap var. Gerilimi önlemek için İsrail iki nüfusun fiziken ayrılması yönünde katı kurallar uyguluyor ve H2’nin büyük kısmında Filistin nüfusunun hareketini ciddi biçimde kısıtlıyor.

El Halil’in Patrikler Mezarlığı yönündeki eski kısmını kesen Şühada Caddesi’nin başında karşımıza dilleri dışarda soluyan bir grup köpek çıkıyor. Dükkanların kapıları kapalı, çarşı boş. Birileri, pembe bir zemin üzerine gülen yüzlerle ırkçı duvar yazıları döşenmiş. Kentteki Yahudi yerleşiminin çevresindeki bölgede sivil toplum kuruluşu B’Tselem ve Sivil Haklar Derneği tarafından 2006 sonunda yapılan bir araştırma, Filistinlilere ait 1829 işyerinin (araştırmaya konu olan bölgedeki işyerlerinin yüzde 75’inden fazlası) son yıllarda kapatıldığını ortaya koyuyor. Bölgede araştırılan binden fazla mesken (toplam meskenin yüzde 42’si) terk edildi.

Sessizliği Kırmak adlı örgütün kurucusu Yehuda Şaul, Filistinli sakinlerin yüzde 40’ından fazlasının bölgeyi terk ettiğini söylüyor. Canları sıkılan askerler ziyaretçileri dikkatle izliyor ve ‘bizden’ olduklarından
emin olur olmaz da uzaklaşıyorlar (kim bilir belki dans kursuna gidiyorlar). İsrail ordusu iki yıl önce Yüksek Adalet Mahkemesi’ne Filistinlilerin caddelere çıkma yasağının kaldırıldığını bildirdi, fakat bu bölgeye yaklaşmaya cesaret edemiyorlar.

Her köşede kimliklerini göstermelerinin isteneceğini ve üst baş araması yapacaklarını biliyorlar. 2007’de Ebu Snuneh karakolunda görev yapan Eran Efrati, brifinglerdeki emirlerin arasında bölge sakinlerini ‘eziyet altında hissettirmek’ de olduğunu anlatıyor. Sessizliği Kırmak kuruluşunun veri tabanında, bu tür bir hissiyat yaratmak için bulunan yaratıcı yolları anlatan askerlerin ifadeleri var. Sözgelimi gecenin bir yarısı nüfus araştırması düzenlemek (ordu buna ‘harita çıkarma’ diyor) ya da çanak çömleği birbirine vurmak.

Gömleğinin altından püsküller sarkan sıska bir genç, beyaz bir atın sırtında bir düzlükte koşu yapıyor. Beyt Hadassa’nın altında Şaul siyah kippasını düzeltiyor ve bana Filistinli kızların okulunu gösteriyor. Ofisinde, komşu Yahudi çocukların Şabat günü sıkıntılarını gidermek için adet haline getirdikleri şeyi (kızlara taş atmak) gösteren bir video görüntüsü olduğunu söylüyor.

1994 başında Patrikler Mezarlığı katliamının ardından kapatılan toptancı çarşısına giden dar yolda bir grup genç Yahudi inşaat malzemeleriyle dolu bir el arabasını itiyor. Dükkanların parmaklıklı kapılarının arkasında, askerlerin burunlarının dibinde yeni bir küçük yerleşim doğuyor.

Yemin etmeyi reddediyorum

Patrikler Mezarlığı’nın girişinde yolumuz altı Sınır Polisi tarafından kesiliyor. Koşa koşa yanımıza gelen komutanları Yehuda Şaul’la birlikte içeri girmemizin yasak olduğunu söylüyor, zira Şaul ‘siyasi nitelik’ taşıyan bir gruba mensup. Subay birkaç gün önce El Halil’deki Yahudi toplumunun sözcüsü Noam Arnon’un, Dışişleri Bakanlığı adına bir grup ziyaretçiyi Patrikler Mezarlığı’na getirdiğini doğruluyor. El Halil’deki yerleşimciler, gayet iyi bilindiği üzere, ‘siyasi nitelik’ taşımayan bir grup.
Ülkenin Patriklerinin gömülü olduğu kentte, Şeyh Cerrah’ta, Ürdün Vadisi’nde ve Gazze Şeridi’nde devletin yaptıklarının Yahudilikle veya demokrasiyle zerre alakası yok. Demokratik Yahudi Devleti’nin yüzü
bu olduğu sürece, bu devlete sadakat beyanında bulunmayı reddediyorum.

(İsrail gazetesi, 19 Temmuz 2010)
Radikal

Haber Ara