İstihbarat, Sol Parti’yi izleyebilir mi?
Mecliste 76 milletvekiline sahip olan Sol Parti, bazı üyelerinin demokrasiye aykırı faaliyetleri nedeniyle, istihbarat tarafından yıllardır izleniyor. Tartışmalı izleme hakkında açılan davadan beklenmedik bir karar çıktı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-07-22 00:44:00
Federal Meclis’in yanı sıra birçok eyalet meclisinde temsil edilen ve oylarını yıllar içerisinde arttırarak siyasette cumhurbaşkanlığı seçimlerinde olduğu gibi belirleyici bir rol üstlenmeye başlayan Sol Parti, Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından izlenmesinin önüne geçmek için yürüttüğü mücadeleden eli boş çıktı.
Zira Leipzig kentindeki Federal İdare Mahkemesi’nin, Sol Partili Bodo Ramelow’un başvurusu hakkında verdiği karar parti için büyük bir yenilgi anlamına geliyor.
Mahkemenin sadece Ramelow’u değil tüm parti üyelerini kapsayan kararında, izlemenin yasalara aykırılık teşkil etmediği ve orantısız olmadığı belirtiliyor. Parti içerisinde yer alan Komünist Platform ve Marksist Forum gibi bazı grupların liberal demokratik düzene ve Anayasaya aykırı hedefler güttüğüne işaret edilen kararda, bu faaliyetlerin ancak partinin üst düzey yönetiminin izlenmesi halinde kapsamlı bir şekilde denetlenebileceği belirtiliyor.
Kararda ayrıca Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın partililerin sadece siyasi faaliyetlerini izlediği ve aleni bilgi topladığı, gizli istihbarat faaliyetlerinin yürütülmediği ve özel hayatlarının izlemeye alınmadığı da vurgulanıyor.
Parti liderlerinin izlenmesine kapı araladı
Kararın açıklanmasının ardından Ramelow sert tepki gösterdi. Ramelow, kararı büyük bir darbe olarak nitelendirdi ve “Bu karar tüm üst düzey partililerin devlet tarafından izlenmesinin kapılarını sonuna kadar açtı” dedi.
Sol Parti lideri Klaus Ernst de bu kararın ardından partinin önde gelen tüm üyelerinin izlenebilecek olmasının kabul edilemez olduğunu açıkladı.
Sol Parti’nin Aşağı Saksonya lideri Dieter Dehm de kararı sert bir dille eleştirdi. Dehn, bunun istihbarat servisleri üzerinde denetim yetkisi olan milletvekillerine gözdağı teşkil ettiğini kaydetti.
Sol Partili Jan Korte da Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından izleniyor olmalarının “siyasi bir skandal” olduğunu savunarak, şunları söyledi:
“Binlerce milletvekilimiz, eyalet meclisi üyemiz, belediye başkanımız var ve iki eyalette hükümette temsil ediliyoruz. Ayrıca 76 milletvekili ile Federal Meclis’te yer alıyoruz. Bizimle gizli istihbarat faaliyetleri araçlarını kullanarak değil siyasi olarak mücadele edilmeli. Artık buna son verilmeli.”
“Demokrasimiz için iyi bir gün”
Kararı memnuniyetle karşılayanlar da yok değil. Hrıstiyan Demokrat Partili Federal İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Ole Schröder, “Bu demokrasimiz için iyi bir gün” sözleriyle Sol Parti’nin izlenmeye devam edilmesini sağlayan kararı övdü. İzlemenin siyasi değil hukuki zemine dayandığını savunan Schröder, izlemenin daha ne kadar süreceğinin Sol Parti’ye ve içerisinde yer alan aşırı kanatlara bağlı olduğunu söyledi.
Başvurusu geri çevrilen Ramelow ise “Soğuk Savaş zihniyetinin bir türlü silinemediğini” savunuyor:
“Bütün bunları yapabilmek için, devletin gücünü buna harcamak için gerçekten de soldan çok korkuyor olmak lazım. Bunlar saçmalık. Bu ülkenin gücünü gerçekten de antidemokratik yapılara karşı harcaması daha anlamlı olur.”
Ancak Sol Partili Ramelow pes etme niyetinde değil. İlk aşamada Federal Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağını açıklayan Ramelow sonuç alamaması ve iç hukuk sürecinin tamamlanması halinde konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyacağını duyurdu.
DW
SON VİDEO HABER
Haber Ara